Ramazan, çocuklara ahlaki değerler kazandırmak, içinde yaşadığı toplumun kültürünü anlatmak ve benimsetmek, din ve dini yaşayış hakkındaki algısını derinleştirmek anlamında anne-babalar için bulunmaz bir fırsat olmalı ve mutlaka bu kıymetli zaman dilimi iyi değerlendirilmeli.
Pdg. Verda Hanzade
Yetişkinler için günahlardan arınma fırsatı olan Ramazan, çocuklar için ne anlam taşır? Tabii ki çocuğun yaşına göre bu durum değişir.
7 yaşına kadar somut düşünen çocuk, Ramazan olgusunu anlamaya çalışırken de bu somut düşüncenin izlerini taşır. “Ramazan ne demektir?”, “İftar, sahur nedir?” “Oruç neye denir?”
Bu kelime ve kavramları çocuğumuzun anlayabileceği şekilde açıklarken somutlaştırmak gerekir. Çünkü çocuklar soyut kavramları anlamakta güçlük çekerler.
İftarı anlatırken okunan ezanı ve yemek sofrasını göstermek bir çeşit somutlaştırmadır. Her ne kadar biz bu kavramları açıklasak ve somutlaştırsak da çocuklarımız bu kavramları kendi dünyalarında yeniden anlamlandıracaktır. Ramazan ve Oruç’u bir amca olarak düşünebilirler.
“İftara gidiyoruz” dediğimizde adı iftar olan bir yere gittiğimizi zannedebilirler, “Orucumu açıyorum” dediğimizde elimizde o an için açtığımız bir nesneyi oruç olarak algılayabilirler, “Oruç tutuyorum” dediğimizde ise ne tuttuğumuzu anlamak için ellerimize bakabilirler.
Çocuklarımıza orucu akşam ezanından sabah ezanı okunana kadar yemek yemek ve su içmek olarak tarif edebiliriz. Ezan ile birlikte yediğimiz akşam yemeğini iftar olarak, sahuru acıkmamak için yediğimiz gece yemeği, Ramazan ayını da oruç tuttuğumuz günler olarak anlatabiliriz.
Çocuklar, Ramazan gerçeğini idrak edebilmek için anne babanın değişen davranışlarını gözlemler. Örneğin market alışverişi esnasında annesinden su isteyen bir çocuğa, “Oğlum evde su içersin” yanıtı veren bir anneye, oğlunun tepkisi “Anne suyu senin için alıyorum” olur. “Ama yavrum ben oruçluyum” diyen anneye oğlunun yanıtı çarpıcıdır: “Anne orucunu su ile açarsın, şimdi iç demiyorum.”
İşte tüm bu basit diyaloglarda çocuk eğitiminin temel prensibi gizlidir: Taklit ve model olmak.
Çocuklar için oruç tutma denemeleri de oldukça anlamlıdır. Çünkü yetişkin olma yolunda atılan en önemli adımlardan biri oruç tutmaktır. Bütün gün yeme arzusunu erteleyebilen çocuk bunu başarabildiği için gurur duyar. Hatta arkadaşları ile yarışır. Onlardan daha fazla oruç tutabileceğini ispatlamaya çalışır. Başarabildiği ölçüde mutlu olur ve huzur duyar.
Oruç tutmadan önce belki başkalarının aç olabileceğinin ya da açlığın, susuzluğun ne kadar insanı zorlayabileceğinin tam olarak farkına varamayan çocuk, oruçla birlikte bu durumun zorluklarını anlar. Merhamet ve yardımlaşma arzusu artar. Bir çocuk bazen başkalarının ihtiyaçları konusunda çok daha duyarlı olabilir.
Ramazan ayında tüm müslümanların aynı anda iftar sofrasına oturduğunu gören çocuk, oruç ile Müslüman olmanın insan hayatına getirdiği farklılığın bilincine varır.
Çocuklar pek çok şeyi oyunla öğrenirler
Oyun onlar için yetişkin yaşama hazırlık, bir çeşit ısınmadır. Çocuklar aynen oyunda olduğu gibi tuttukları yarım günlük ya da bir kaç günlük oruçlarla oruca ısınır hazırlık yaparlar.
Özetle çocuk bazı temel kavramları Ramazan sayesinde öğrenir. O güne kadar haz odaklı yaşayan acıktığı zaman hemen karnını doyurmak isteyen çocuk, hazzını ertelemeyi sabretmeyi, kendini disipline etmeyi öğrenir. Yoksulların neler yaşadığını fark eder. Onlara yardım etmek ister bu vesile ile duygusal zekâsı, empati kurma becerisi gelişir. Zamanın önemini anlar, özdenetim becerisi gelişir.
Çocuğa orucu nasıl anlatmalı?
Ramazan, çocuklara ahlaki değerler kazandırmak, içinde yaşadığı toplumun kültürünü anlatmak ve benimsetmek, din ve dini yaşayış hakkındaki algısını derinleştirmek anlamında anne-babalar için bulunmaz bir fırsat olmalı ve mutlaka bu kıymetli zaman dilimi iyi değerlendirilmeli.
Ancak Ramazanı çocuk eğitimi anlamında değerlendirirken mutlaka dikkat edilmesi gereken bazı noktalara anne-babaların hassasiyet göstermesi netice alınabilmesi açısından önem arz ediyor.
- Ramazan hazırlığı yapabiliriz
Ramazan denince genelde akla iftar, sahur, teravih gelmekte; Ramazan hazırlığı denince ise mutfak hazırlığı düşünülmektedir. Ancak Ramazan hazırlığı mutfak hazırlığının çok ötesinde bir ruh hazırlığıdır. Ramazan bize bir mesajla gelmektedir ve bu mesaj yeme içmenin ötesinde ruhi bir gelişim ve olgunlaşma mesajıdır.
Dolayısıyla Ramazan gelmeden önce Ramazan’ın getirdiği mesajı alabilmek için kendimizi Ramazana hazırlamalı ve Ramazan’da kendimizi ruhi anlamda olumlu olarak değiştirmeye karar vermeliyiz. Ancak böylelikle çocuklarımıza Ramazanı ve getirdiği mesajları anlatabilir ve ailece Ramazan’a hazırlanabiliriz.
- Evimizi süsleyebiliriz
Çocuklarımızın Ramazan henüz gelmeden heyecanını ve coşkusunu içlerinde hissetmeleri için evimizi süsleyebilir, Ramazan’a kaç gün kaldığını gösteren ailece yaptığımız bir takvim hazırlayıp takip sorumluluğunu çocuklarımıza verebiliriz.
- Söyleyerek değil, yaşayarak anlatmalıyız
Çocuklar davranış kalıpları geliştirirken duyduklarından çok gördüklerini taklit ederler yani kendilerine söylenenden çok yapılanı uygularlar. Dolayısıyla Ramazan ile ilgili olarak en çok dikkat edilmesi gereken husus Ramazanda kötü alışkanlıklarından mümkün olduğunca arınmış ve farklılaşmış bir birey olarak çocuklarımıza örneklik oluşturmamızdır. Ancak kendimiz yaptıktan sonra anlatacaklarımızın daha etkili olacağını unutmayalım.
- Yaşlarına göre oruç tutmalarını teşvik edebiliriz
Ramazanda orucun heyecanını yaşamalarını ve ilerleyen yaşlarında tutacakları oruç için kendilerini hazırlamaları amacıyla yaşlarına göre zamanı değişecek şekilde oruç tutmalarını güzel sözlerle ya da küçük hediyelerle teşvik edebiliriz. Küçük yaştakiler birkaç saat ya da yarım gün, ergenliğe yaklaşan yaştakiler ise bünyelerinin kuvvetine ve isteklerine göre birkaç tam gün ya da daha fazla oruç tutabilirler.
Burada minik bir Ramazan günü örneği verebiliriz. Özellikle 4 yaş ve üzeri çocuklarımızı bir günlüğüne de olsa sahura kaldıralım. Yarın ezan okunana kadar yemek yemeyip oruç tutacağını söyleyelim. Sabah kalktığında ilk defa karnının acıktığını söylediğinde ona oruç olduğunu hatırlatalım.
Çocuğumuzun orucu en fazla öğle ezanına kadar olsun. Eğer çocuğumuz öğle ezanından önce çok acıkırsa, bir kaç defa acıktığını söylediyse ona özel istediği yemeklerden oluşan iftar sofrasını kurduktan sonra bilgisayarımızdan veya telefonumuzdan ezan sesi açıp iftar yapmasını sağlayalım. Tüm bunları yaparken yemeğe ezanla başlamaya, yemekten önce dua etmeye dikkat edelim.
Yapacağımız bu küçük uygulama hem çocuklarımızın bu ayın kavramlarını anlamasına yardımcı olur hem de onların dünyasına renk katar. Burada önemli olan nokta oruç tutturmak için çocuklarımızı ve onların bünyelerini zorlamamaktır. Acıkan çocuğumuzu illa da akşam ya da öğle ezanına kadar bekletmek doğru değildir.
- Çocuk iftarları düzenleyebiliriz
Oruçlulara iftar vermenin önemini ve sevabını çocuğumuza anlatarak, kendi akranlarını çağıracakları çocuk iftarları düzenleyelim ve çocuklarımızın daveti sahiplenerek misafirleri çağırmasını, sofrayı ve ikramları organize etmede sorumluluk almasını sağlayabiliriz. Ayrıca evimizde dost ve akrabalarımıza verdiğimiz iftar davetlerinde çocuklarımıza ev sahibi sorumluluğu vererek onların daveti sahiplenmesini temin edebiliriz.
Bu şekilde Ramazan ayı içinde çocuklarımıza olumlu hatıralar bırakarak onlar için de Ramazan ayını beklenen, özlenen ay haline getirebiliriz.