Son yıllarda şeker tadını veren tatlandırıcılara olan talep oldukça arttı. Bu ürünler eskiden sadece diyabetik hastaların tatlandırma ihtiyaçlarını gidermesi amacıyla kullanırken, bugün artık kilo kontrolü ve diş çürümelerinin engellenmesi için de öneriliyor.
HER ÜRÜN SIFIR KALORİ DEĞİLDİR!
Özellikle etiket okuma alışkanlığı kazanmanın ve tatlandırıcılı ürünlerin içeriğini kontrol etmenin en doğru ve sağlıklı yol olduğunu söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Fadime Özgök Şenses, bunun nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü ürünün tatlandırıcı ile hazırlanmış olması demek sadece içerisinde şekere alternatif olarak tatlandırıcı kullanılmış olması demektir. Bunun dışında gıdanın içinde çeşidine göre karbonhidrat, protein ve yağ bulunabiliyor. Yani her tatlandırıcı ile hazırlanmış ürün sıfır kalori olmayabiliyor.”
KİLO ARTIŞINA NEDEN OLABİLİYOR
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fadime Özgök Şenses, ideal tatlandırıcının şeker tadında ve renksiz, kokusuz, suda kolay çözünebilen yapıda olması gerektiğini belirerek, şu ifadeleri kullandı: “En önemlisi de ürünün toksik ve kanserojen olmaması gerekiyor. Bazı gıdalarda bulunan yapay tatlandırıcıların hepsi aynı özellikte olmuyor. Dolayısıyla bunları kullanırken dikkatli olmakta fayda var. Çünkü her tatlandırıcı sıfır kalori değildir. Dolayısıyla fazla tüketildiklerinde kilo artışına neden olabiliyor. Bu özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yapay tatlandırıcılar enerji içerenler ve enerji içermeyenler olarak 2 gruba ayrılıyor.”
ENERJİ İÇEREN TATLANDIRICILAR
Sukroz, glikoz, fruktoz, dekstroz, maltoz ile mısır şurubu gibi tatlandırıcılar şekere eşdeğer olarak kabul edildiğini aktaran Şenses, bu nedenle bahsedilen tatlandırıcıları içeren gıdaların kalorisinin olduğuna ve kan şekeri üzerinde şeker gibi etki ettiğine dikkat çekti. Şenses, şunları söyledi: “Sorbitol, mannitol, ksilitol, maltitol, laktitol gibi şekerden elde edilen tatlandırıcılar yaklaşık 2 kalori enerji veriyor. Çoğu doğadaki bazı bitkilerde doğal olarak bulunuyor. Bu tatlandırıcıların sindirimi sırasında insüline ihtiyaç duyulmaması, bağırsaklardan yavaş emilmesi ve 1 gram şekerin yaklaşık 4 kalori olduğu düşünülürse, kullanılan gıdalarda avantaj sağlıyor. Sakız, şekerleme, diyet ürünleri, ağız ve diş dostu ürünler ile ilaç sanayi gibi geniş bir kullanım yelpazesi bulunuyor. Ancak günlük ortalama 20 gramdan fazla kullanıldığında laksatif etkiye (bağırsakları hızlı çalıştırıcı etki) neden olacağı için dikkatli kullanmak gerekiyor.
MeydanGazetesi.com.tr
Son yıllarda şeker tadını veren tatlandırıcılara olan talep oldukça arttı. Bu ürünler eskiden sadece diyabetik hastaların tatlandırma ihtiyaçlarını gidermesi amacıyla kullanırken, bugün artık kilo kontrolü ve diş çürümelerinin engellenmesi için de öneriliyor.
HER ÜRÜN SIFIR KALORİ DEĞİLDİR!
Özellikle etiket okuma alışkanlığı kazanmanın ve tatlandırıcılı ürünlerin içeriğini kontrol etmenin en doğru ve sağlıklı yol olduğunu söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Fadime Özgök Şenses, bunun nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü ürünün tatlandırıcı ile hazırlanmış olması demek sadece içerisinde şekere alternatif olarak tatlandırıcı kullanılmış olması demektir. Bunun dışında gıdanın içinde çeşidine göre karbonhidrat, protein ve yağ bulunabiliyor. Yani her tatlandırıcı ile hazırlanmış ürün sıfır kalori olmayabiliyor.”
KİLO ARTIŞINA NEDEN OLABİLİYOR
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fadime Özgök Şenses, ideal tatlandırıcının şeker tadında ve renksiz, kokusuz, suda kolay çözünebilen yapıda olması gerektiğini belirerek, şu ifadeleri kullandı: “En önemlisi de ürünün toksik ve kanserojen olmaması gerekiyor. Bazı gıdalarda bulunan yapay tatlandırıcıların hepsi aynı özellikte olmuyor. Dolayısıyla bunları kullanırken dikkatli olmakta fayda var. Çünkü her tatlandırıcı sıfır kalori değildir. Dolayısıyla fazla tüketildiklerinde kilo artışına neden olabiliyor. Bu özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yapay tatlandırıcılar enerji içerenler ve enerji içermeyenler olarak 2 gruba ayrılıyor.”
ENERJİ İÇEREN TATLANDIRICILAR
Sukroz, glikoz, fruktoz, dekstroz, maltoz ile mısır şurubu gibi tatlandırıcılar şekere eşdeğer olarak kabul edildiğini aktaran Şenses, bu nedenle bahsedilen tatlandırıcıları içeren gıdaların kalorisinin olduğuna ve kan şekeri üzerinde şeker gibi etki ettiğine dikkat çekti. Şenses, şunları söyledi: “Sorbitol, mannitol, ksilitol, maltitol, laktitol gibi şekerden elde edilen tatlandırıcılar yaklaşık 2 kalori enerji veriyor. Çoğu doğadaki bazı bitkilerde doğal olarak bulunuyor. Bu tatlandırıcıların sindirimi sırasında insüline ihtiyaç duyulmaması, bağırsaklardan yavaş emilmesi ve 1 gram şekerin yaklaşık 4 kalori olduğu düşünülürse, kullanılan gıdalarda avantaj sağlıyor. Sakız, şekerleme, diyet ürünleri, ağız ve diş dostu ürünler ile ilaç sanayi gibi geniş bir kullanım yelpazesi bulunuyor. Ancak günlük ortalama 20 gramdan fazla kullanıldığında laksatif etkiye (bağırsakları hızlı çalıştırıcı etki) neden olacağı için dikkatli kullanmak gerekiyor.
MeydanGazetesi.com.tr
Son yıllarda şeker tadını veren tatlandırıcılara olan talep oldukça arttı. Bu ürünler eskiden sadece diyabetik hastaların tatlandırma ihtiyaçlarını gidermesi amacıyla kullanırken, bugün artık kilo kontrolü ve diş çürümelerinin engellenmesi için de öneriliyor.
HER ÜRÜN SIFIR KALORİ DEĞİLDİR!
Özellikle etiket okuma alışkanlığı kazanmanın ve tatlandırıcılı ürünlerin içeriğini kontrol etmenin en doğru ve sağlıklı yol olduğunu söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Fadime Özgök Şenses, bunun nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü ürünün tatlandırıcı ile hazırlanmış olması demek sadece içerisinde şekere alternatif olarak tatlandırıcı kullanılmış olması demektir. Bunun dışında gıdanın içinde çeşidine göre karbonhidrat, protein ve yağ bulunabiliyor. Yani her tatlandırıcı ile hazırlanmış ürün sıfır kalori olmayabiliyor.”
KİLO ARTIŞINA NEDEN OLABİLİYOR
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fadime Özgök Şenses, ideal tatlandırıcının şeker tadında ve renksiz, kokusuz, suda kolay çözünebilen yapıda olması gerektiğini belirerek, şu ifadeleri kullandı: “En önemlisi de ürünün toksik ve kanserojen olmaması gerekiyor. Bazı gıdalarda bulunan yapay tatlandırıcıların hepsi aynı özellikte olmuyor. Dolayısıyla bunları kullanırken dikkatli olmakta fayda var. Çünkü her tatlandırıcı sıfır kalori değildir. Dolayısıyla fazla tüketildiklerinde kilo artışına neden olabiliyor. Bu özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yapay tatlandırıcılar enerji içerenler ve enerji içermeyenler olarak 2 gruba ayrılıyor.”
ENERJİ İÇEREN TATLANDIRICILAR
Sukroz, glikoz, fruktoz, dekstroz, maltoz ile mısır şurubu gibi tatlandırıcılar şekere eşdeğer olarak kabul edildiğini aktaran Şenses, bu nedenle bahsedilen tatlandırıcıları içeren gıdaların kalorisinin olduğuna ve kan şekeri üzerinde şeker gibi etki ettiğine dikkat çekti. Şenses, şunları söyledi: “Sorbitol, mannitol, ksilitol, maltitol, laktitol gibi şekerden elde edilen tatlandırıcılar yaklaşık 2 kalori enerji veriyor. Çoğu doğadaki bazı bitkilerde doğal olarak bulunuyor. Bu tatlandırıcıların sindirimi sırasında insüline ihtiyaç duyulmaması, bağırsaklardan yavaş emilmesi ve 1 gram şekerin yaklaşık 4 kalori olduğu düşünülürse, kullanılan gıdalarda avantaj sağlıyor. Sakız, şekerleme, diyet ürünleri, ağız ve diş dostu ürünler ile ilaç sanayi gibi geniş bir kullanım yelpazesi bulunuyor. Ancak günlük ortalama 20 gramdan fazla kullanıldığında laksatif etkiye (bağırsakları hızlı çalıştırıcı etki) neden olacağı için dikkatli kullanmak gerekiyor.
MeydanGazetesi.com.tr
Son yıllarda şeker tadını veren tatlandırıcılara olan talep oldukça arttı. Bu ürünler eskiden sadece diyabetik hastaların tatlandırma ihtiyaçlarını gidermesi amacıyla kullanırken, bugün artık kilo kontrolü ve diş çürümelerinin engellenmesi için de öneriliyor.
HER ÜRÜN SIFIR KALORİ DEĞİLDİR!
Özellikle etiket okuma alışkanlığı kazanmanın ve tatlandırıcılı ürünlerin içeriğini kontrol etmenin en doğru ve sağlıklı yol olduğunu söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Fadime Özgök Şenses, bunun nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü ürünün tatlandırıcı ile hazırlanmış olması demek sadece içerisinde şekere alternatif olarak tatlandırıcı kullanılmış olması demektir. Bunun dışında gıdanın içinde çeşidine göre karbonhidrat, protein ve yağ bulunabiliyor. Yani her tatlandırıcı ile hazırlanmış ürün sıfır kalori olmayabiliyor.”
KİLO ARTIŞINA NEDEN OLABİLİYOR
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fadime Özgök Şenses, ideal tatlandırıcının şeker tadında ve renksiz, kokusuz, suda kolay çözünebilen yapıda olması gerektiğini belirerek, şu ifadeleri kullandı: “En önemlisi de ürünün toksik ve kanserojen olmaması gerekiyor. Bazı gıdalarda bulunan yapay tatlandırıcıların hepsi aynı özellikte olmuyor. Dolayısıyla bunları kullanırken dikkatli olmakta fayda var. Çünkü her tatlandırıcı sıfır kalori değildir. Dolayısıyla fazla tüketildiklerinde kilo artışına neden olabiliyor. Bu özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yapay tatlandırıcılar enerji içerenler ve enerji içermeyenler olarak 2 gruba ayrılıyor.”
ENERJİ İÇEREN TATLANDIRICILAR
Sukroz, glikoz, fruktoz, dekstroz, maltoz ile mısır şurubu gibi tatlandırıcılar şekere eşdeğer olarak kabul edildiğini aktaran Şenses, bu nedenle bahsedilen tatlandırıcıları içeren gıdaların kalorisinin olduğuna ve kan şekeri üzerinde şeker gibi etki ettiğine dikkat çekti. Şenses, şunları söyledi: “Sorbitol, mannitol, ksilitol, maltitol, laktitol gibi şekerden elde edilen tatlandırıcılar yaklaşık 2 kalori enerji veriyor. Çoğu doğadaki bazı bitkilerde doğal olarak bulunuyor. Bu tatlandırıcıların sindirimi sırasında insüline ihtiyaç duyulmaması, bağırsaklardan yavaş emilmesi ve 1 gram şekerin yaklaşık 4 kalori olduğu düşünülürse, kullanılan gıdalarda avantaj sağlıyor. Sakız, şekerleme, diyet ürünleri, ağız ve diş dostu ürünler ile ilaç sanayi gibi geniş bir kullanım yelpazesi bulunuyor. Ancak günlük ortalama 20 gramdan fazla kullanıldığında laksatif etkiye (bağırsakları hızlı çalıştırıcı etki) neden olacağı için dikkatli kullanmak gerekiyor.
MeydanGazetesi.com.tr