Türkiye’de baskı altındaki milyonlar için adalet istemek üzere Strazburg’daki Avrupa Konseyi binası önünde geniş katılımlı bir eylem düzenlenecek.
Peaceful Actions öncülüğünde ve birçok Avrupalı sivil toplum kuruluşunun katılımıyla gerçekleştirilecek etkinlikte, AİHM kararlarının Türkiye hükümeti tarafından uygulanması için Avrupa Konseyi’ne daha somut adımlar atma çağrısı yapılacak.

Hukukun Üstünlüğü Kağıt Üstünde Kaldı
Uluslararası insan hakları örgütü olan Peaceful Actions öncülüğünde ve birçok Avrupalı sivil toplum kuruluşunun katılımıyla haziran ayı içerisinde gerçekleştirilecek etkinlikte, AİHM’in bağlayıcı kararlarının Türk yargısı tarafından görmezden gelindiği hatırlatılacak. Avrupa Konseyi’nden, AİHM kararlarının Türkiye hükümeti tarafından uygulanması için daha somut ve etkili adımlar atılması istenecek.

Açıklamada; “Yıllardır özgürlüklerinden yoksun, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkında verilen hak ihlali kararları ile yüz binlerce insanın hukuksuz mahkumiyetini ortaya koyan Yalçınkaya kararı, Türk yargısı tarafından görmezden gelinmektedir. Türkiye’de yargının bağımsız olmadığı ve siyasi baskının adaletin önüne geçtiğine her geçen gün daha yakından şahit olmaktayız. Bu açık hukuk tanımazlık karşısında sessiz kalamayız. ‘Herkes için adalet’ istiyorsak, öncelikli olarak AİHM kararları uygulanmalı.” denildi.
Seçilmiş Belediye Başkanları Tutuklanıyor
Ayrıca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu seçilmiş muhalif belediye başkanlarına yönelik siyasi tutuklama kararı ile kayyım atamaları, gazetecilerin susturulması, hukuksuzlukları protesto edenlere orantısız şiddet ve kolluk güçlerinin siyasallaşması da eylemin gündem maddeleri arasında yer alıyor. Etkinlikte, Türkiye’de demokrasinin temel ilkelerinin aşındığı ve adalet mekanizmasının siyasal baskılarla işlevsiz hale geldiği de vurgulanacak.

Cezaevlerinde Mağduriyetler Derinleşiyor
Son olarak cezaevlerinde tutulan insanların yeterli tıbbi bakıma erişemediğine dikkat çeken Peaceful Actions, şu ifadelere yer verdi:
“Dışarıdaki aileler ise toplumsal dışlanma, damgalanma ve ciddi ekonomik zorluklarla baş etmeye çalışıyor. Adaletsizliklere zamanında müdahale edilmediği için mağduriyetler daha da derinleşmektedir. Türkiye’de siyasallaşan yargı sistemi, insan hakkı ihlalleri için bir çözüm sunmamaktadır. Ancak Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar, otoriterliğin baskısı altında bulunan on binlerce insan için hala temel hak ve özgürlüklerin güvencesi olma niteliğini korumaktadır.
Bu umudu canlı tutmak için Avrupa Konseyi’ne sesleniyoruz: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin uygulandığından emin olma görevinizi yerine getirin. Türkiye’ye, altına imza attığı yükümlülükleri hatırlatın ve gereğini yapması için harekete geçin.”