15 Temmuz’da hayatını kaybeden gazeteci Mustafa Cambaz’ın oğlu Alpaslan Cambaz: “Eş dost ortamında 15 Temmuz’un kontrollü darbe olduğunu düşündüğümü söyledim hep.”
15 Temmuz’da hayatını kaybeden gazeteci Mustafa Cambaz’ın oğlu Alparslan Cambaz, Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşma ile ilgili tartışmaya katıldı.Cambaz, İslam’ın, “15 Temmuz akşamı iki batılın çatışmasını izledik” ifadelerinin sorunlu olduğunu söylerken İslam hakkında suç duyurusunda bulunan 15 Temmuz Derneği’ni eleştirerek şöyle konuştu: “Babamı 15 Temmuz’da şehit verdim ve Cihangir İslam beyin benim hassasiyetlerime bu dernekten çok daha yakın olduğunu hissediyorum. Ailelere saygısızlık yapan derneğinizdir. Tek hassasiyetiniz olan hükümeti korumak için acılı aileleri kirli siyaset arenasına çekmekten vazgeçin.”
Cihangir İslam’ı tanımadığını belirterek “Ne demek isteyip de tam olarak diyemediğini biliyorum” diyen Cambaz, “Malum medyanın onu karalamak için sıraladığı yalan haberlerden tanıyacak da değilim” ifadelerini kullandı.Farklı zamanlarda çıkışlarıyla gündeme gelen Cambaz’ın kullandığı “Eş dost ortamında 15 Temmuz’un kontrollü darbe olduğunu düşündüğümü söyledim hep” ifadesi de dikkati çekti.
‘BABAN BOŞUNA ÖLDÜ…’
Cambaz, sosyal medya hesabında “Cihangir İslam linci üzerinden 15 Temmuz’a, ‘dava’ya dair…” başlığıyla yayımladığı yazıda, “Baban boşu boşuna gitti.” diyenler de var” sözlerini işittiğini söyleyerek şöyle devam etti:Bu laf da her şeyi hükümeti korumak ve hükümeti yıpratmak üzerinden yorumlayan bir kafaya ait. Babam şehit yaşamıştı, şehit olunacaktı ve olundu. 5 yıl sonra başka bir şekilde ölseydi daha iyi olmayacaktı. Ne mutlu o sonsuz güzelliğe erişenlere. Rableri katında hepsinin keyifleri gıcır, biz kendi halimize bakıp ürkmeyi öğrenelim biraz. Ucuz hesaplarımızı büyütmekten, malayani olanı konu edinip düşünmeden konuşmaktansa ağzımızı açamayacak olalım.Sosyal medyaya pek bakmadığını, TV’ye ise hiç bakmadığını belirten Cambaz şu ifadeleri kullandı:15 Temmuz’la ilgili tek bir telefon veya internet gurubunda da yokum. Her şeyi göz ucuyla takip etsem de döngüyü çözdüğümden neler olduğunu, olabileceğini görüyorum.
‘HEPSİ HÜKÜMETİN ADAMI’
“15 Temmuz’la mücadele ediyor görünen hukukçusu, derneği, medyacısı neredeyse hepsi hükümetin adamı. Duruşmalarda gördüğüm de, genel olarak hissettiğim de budur kimse kusura bakmasın. Ortada şehit ailelerinin, gazilerin davasıyla dertleniliyormuş gibi gösterilen ama hükümeti aklamak, kahraman olup kendi şahsi çıkarlarını harlamak için girişilen bir çaba var. Şahit olduğum fedakarlıklar çok az.Şimdilerde ’15 Temmuz’ diyen, ‘F…’ diyen kitlenin neredeyse tamamı için araç oldu, gereç oldu, oyuncak oldu, her şey oldu da bir tek ‘dava’ olamadı 15 Temmuz.Ben ve benim gibiler bu mücadeleyi kaybetti. Mücadele isteğini kaybetmeden mücadeleyi kaybetmekti değerli olan. Ben isteğimi de kaybettim. Ama şimdilik. Her zaman ve her şeyde kazanmayı arzulayanlar; Türk’ün “Sefer bizden, zafer Allah’tan” şeklindeki incelik dolu sözünün manasına erişemeyen zarafet yoksunları neyi kazanmışlar göreceğiz işin sonunda.İnsan hayatı bir süreçten ibaret. Bu kabağın da sahibi var. Haksızlığa uğrayan her kabağın sahibi var. Mazlum olanlar Kur’an’ın da dediği gibi, mahzun değillerdir. Bıraksınlar dünyaya fazla bağlananlar hesap gününü iple çekenlerden korkmayı bilmesin.
‘SİLAHLARIMIZ TUTUKLUK YAPMAYACAK’
Hesap günü bir yana, bu kavga mertliğin, dürüstlüğün barınmadığı kulvardan çıkıp da yeniden silahlar çekilirse de son mermime kadar, vurulup yere düşene kadar yanımda götüreceklerim var. Çünkü artık akıl tutulması yaşamayacağız. İnşallah silahlarımız da tutukluk yapmayacak.Yaşadığı hayatta öldürme ve öldürülme ihtimalinin olduğunu aklına pek getirmeyenler, yani babası kurşunlanmamış olanlar beni anlayamadı, bu son dediğimi de anlayamaz.Duyamadım, biri “Esas olan yaşatmaktır!” mı dedi? Sırf şu sosyal medyada bile her gün nice cinayetler işleniyor kim farkında bunun?
Tutunduğum bir ideoloji kalmadı. Yaşatmak isteyen herkesi de bu hale davet ediyorum. Batsın hepimizin arasını açıp gereksiz kavgalarla bizi oyalayan o tüm ideolojiler. Vatanına, milletine aidiyet duyduğu halde bu davayı böylesine sahipsiz bırakan herkese yazıklar olsun. AKP’nin 15 Temmuz’u olarak daha baştan kabul edenlerin solculuğuna da, ülkücülüğüne de, milli görüşçülüğüne de yazıklar olsun. Bana da yazıklar olsun.
Türkiye tarihindeki en ciddi problemlerden birinin adıdır 15 Temmuz. Bu problem de hükümetin adamı olarak çözülmeyecekti, hükümet adam olunca çözülecekti. Şimdi dileyen önümüzdeki yıldönümünde de 15 Temmuz’u kutlayarak, kabirleri boş bırakıp dikilen anıtlara el açıp dua okuyarak geçirebilir.”