Hepimiz insanız sevinçlerimiz olur sevinir, sıkıntılarımız olur bunalırız. Bazen hayattan bıkar bazen de içimize sığmayız.
Bütün bu zamanları esas anlamlı kılansa bu hallerimizi paylaştığımız birilerinin yanımızda olması ve bizimle gülüp bizimle ağlamasıdır.
Bu; insanlığın değil hayvanatın dahi özelliklerindendir baktığımız da…
Toplu gezer, oynaşır, birlikte yardımlaşır ve bir hayat sürerler.
Hatta bazen ibret gözüyle bakıldığında insanların bazılarından daha ileride olduklarına şahit oluruz.
Bunun nedeni ise Yaradanın bütün bu kainatı olanca varidatıyla bize bir laboratuvar olarak sunmuş olmasıdır.
Ve onun içindir ki bize verdiği akılla her şeyden bir şeyler öğrenmemizi bunları yerli yerince okuyup, anlayıp dünya ve ahiretimizi mamur edelim istemiştir.
İşte o ekstradan akıl verilmiş makbul insanlığın gereğidir ki;
Evelen hem cinsine sonra bütün varlığa düşkün olsun onları anlasın, korusun, kollasın…
Bunu yaparken de Yaradanına da vefasını göstermiş olsun.
Ve birde bu sergileyeceği sevgiyi şefkati…
Din, dil, ırk, tabiat, cins demeden gösterdiğinde İnsanlığının da zirvesine çıkılmış olsun.
O bakımdan özellikle insanların sıkıntı ve ızdırap zamanlarında bir yardım elini uzatmak çok ama çok değerli kılar insanlığı.
İşte bu zamanlarda çeşitli zulme, sıkıntıya, ızdıraba maruz kalmış bu insanlara büyük küçük demeden…
Bazen bir tebessüm, bazen bir selam, bazen bir hatır sorma…
Bazen ümit dolu bir nasihat etmeden tutun, onlara dil olup masumiyetlerini, mağduriyetlerini duyurma, haykırma ve gözlerinden akan yaşları azıcık dindirebilme, çok değerlidir.
Bu aynı zamanda insanlığın şerefini, onurunu, namusunu haysiyetini dahi korumak demektir.
Ve ancak bu davranışlarımız bizi başta saydığımız canlı sınıfından ayırır.
GÜVERCINLER AĞLAMAZ’ı okuduğunuzda aslında;
Beyaz güvercinin beden ve hal dilinden,
Misyonuna,
Masumiyetine,
Mağduriyetine ve Safiyetine kadar…
Nasıl da uzun zamandır büyük bir zulme maruz kalmış, “Hizmet Gönüllüleri” ile örtüştüğünü göreceksiniz.
Ve eminim benimle beraber sizde, bu “Emniyet ve barış insanlarına” teselli ve ümit olmak için ve yine her şeye rağmen, çok zor olsa da yollarına devam etmelerini teşvik adına onlara bu “yolun kaderini” bir kez daha hatırlatarak; “GUVERCINLER AĞLAMAZ” diyeceksiniz.
Güvercinler ağlamaz!
Neden böyle yorgun ve mahsunsun,
Çok mu yordular seni BEYAZ GÜVERCİN
Güvercinler naiftir, halimdir bildirim.
Ama sen bilmez misin “Güvercinler Ağlamaz”
***
Belliki kırmışlar kanadını kolunu,
Kesmek istemiş guryabaniler yolunu,
Bu hep böyle ola gelmiş, yaparlar bilirim
Ama sen bilmez misin Güvercinler ağlamaz.
***
Aştığın yollar uzun ve engebeli,
Taşıdğın “Kutlu Mesaj”her halinden belli.
Kanatların tüydendir zorlanırsın bilirim,
Ama sen, ama sen bilmez misin Güvercinler ağlamaz.
***
Belki düşürürüz, yıkarız diyerek taştır ki attılar,
Yolundan çevirmek için sana bin bir eza yaptılar.
Takatin kalmadı dayanamıyorsun bilirim.
Ama sen bilmez misin Güvercinler ağlamaz.
***
Adın Barış soyadın Özgürlük senin,
Tutsağı olamazdın ki her isteyenin,
Bu yüzden kafesleri sana reva gördüler bilirim.
Ama sen bilmez misin Güvercinler ağlamaz.
***
Taa..ezelden beridir varlığın barış senin,
Husumet kavga değil ki barışın sembolü sensin.
Kirletmek istediler, çamur attılar bilirim,
Ama sen, ama sen bilmez misin Güvercinler ağlamaz
***
Sesin huzur senin, çünkü varlığın huzur yolun huzur,
O tatlı helezonuna giren sadece bunu bulur
Çekemediler seni, yok etmek için kovdular bilirim,
Ama sen bilmez misin Güvercinler ağlamaz.
***
Öyleki taa Asrı saadete varsan hayalen,
Yine seni buluruz Resulün emniyeti için bekleyen
Zorlansanda druşundan taviz vermezsin bilirim,
Ama sen bilmez misin Güvercinler ağlamaz.
***
Azıcık daha sabret Güvercinim, azıcık daha dayan,
Mevladır bu misyonu senin omuzuna koyan.
Yolun uzun, yükün ağır, sense zayıfsın bilirim.
Ama sen, ama sen bilmez misin Güvercinler ağlamaz.
***
Hadi Hikmet de kanatlan, hadi Hizmet de kanatlan,
Hadi Davam de kanatlan, hadi ALLAH de kanatlan,
Bütün bunlar geçecek, şerler hayır olacak bilirim,
Öyleyse hadi kanatlan, hadi yine kanatlan…
Sen Bilirsin; GÜVERCİNLER AĞLAMAZ.