New York Times: MİT’in kendiisini Avusturyalı Kürt siyasetçi Berivan Aslan’a suikast için görevlendirdiğini söyleyerek Viyana polisine teslim olan Feyyaz Öztürk’ün ifadeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘düşmanlarını’ nasıl takip ettirdiğine dair ip uçları veriyor.
ABD’nin saygın gazetelerinden New York Times, MİT’in kendisini Kürt siyasetçi Berivan Aslan ve başka bazı isimlere suikast düzenlemek için görevlendirdiğini belirterek Avusturya istihbaratına teslim olan Feyyaz Öztürk’ün ifadelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhaliflerini nasıl takip ettiğini gösterdiğini yazdı.Gazete, verdiği ifade ile ABD’nin İstanbul Konsolosluğu’nda görevli Metin Topuz’un terör örgütüne yardım suçlamasıyla ceza almasına neden olan Feyyaz Öztürk’ün Avusturya polisine anlattıklarının ABD vatandaşı ve hükümetine yönelik davalarda bir boşluk yarattığını kaydetti.New York Times gazetesinde yayınlanan analizin tam metni şöyle:
Geçen ay, bir öğleden sonra Türk istihbaratına çalıştığını iddia eden biri Viyana’da polisine geldi. İtirafları inanılmazdı: Adam, Avusturyalı bir Kürt politikacıyı öldürmesinin istendiğini, kendisinin bunu yapmak istemediğini iddia etti ve polis korumasını talep ettiğini söyledi. Adam Amerika’nın İstanbul Konsolosluğu’nda çalışan biri hakkında yalan beyanda bulunması konusunda zorlandığını da söyledi. Kendini Feyyaz Öztürk olarak tanıtan kişinin söyledikleri doğruysa, bu durum Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşmanlarını nasıl takip ettiği konusunda yeni bir bakış açısı veriyor.
Öztürk’ün New York Times tarafından elde edilen ifadesi, ABD uyuşturucu ile mücadale biriminin İstanbul ofisinde çalışan ve Türk mahkemeleri tarafından silahlı terörist gruplara çalıştığı iddiasıyla 8 yıldan fazla hapse mahkum edilen Metin Topuz davasında boşluk yaratabilir. Topuz davası, ABD’nin temelsiz gördüğü ve Erdoğan’ın Amerika ile giderek artan düşmanca ilişkilerinde dönüm noktası olarak değerlendirdiği ABD vatandaşları ve hükümeti çalışanlarına yönelik davalardan biri.
‘ON BİNLERCE İNSAN UYDURMA DELİLLERLE TUTUKLANDI’
Erdoğan’ın son yıllarda giderek artan otoriterliği, ülke içinde ve dışında düşmanlarına karşı saldırgan bir kampanyaya eşlik ediyor. ABD’de yaşayan din adamı Fethullah Gülen’in suçlandığı 2016’daki başarısız darbe girişimi bunlardan biri.Türkiye’de darbe girişimi Erdoğan’ın on binlerce siyasi düşmanının temelsiz ve uydurma delillerle tutuklanması ile sonuçlandı.Kampanya yurt dışında 100’den fazla Fethullah Gülen taraftarının zorla teslim edilmesine ve hatta Fransız yetkililere göre 2013’te Paris’te üç Kürt militanın öldürülmesine kadar uzandı ancak Türk istihbaratı bu cinayetlerde bir rol oynadığı iddialarını reddetti.
ÖZTÜRK’ÜN İFADELERİ AVUSTURYA HÜKÜMETİ İÇİN ALARMA NEDEN OLDU
Yurt dışında yaşayan kişiler, tutuklanmaları ve Türk ajanların taciz ve gözetlemesinden şikayetçi olmaları için Interpol aracılığıyla tebligat almışlardı. Avusturya hükümeti, Türk gizli servisinin Avusturya’daki faaliyetlerinden uzun süredir endişe duyuyordu ve bu son dava alarma neden oldu.Erdoğan’ın, son on yılda artan otoriterliğine, AB ile anlaşmazlığa düşmesiyle yurt içinde ve yurt dışındaki düşmanlara karşı saldırgan kampanya eşlik etti. Avusturya İçişleri Bakanı Karl Nehammer New York Times’a, “Çok ciddiye alıyoruz.” dedi. Soruşturma devam ettiği için davanın detayları hakkında yorum yapamayacağını söyleyen Nehammer, savcılığa e-postayla gönderilen açıklamada, davanın hassas ve gizli olduğunu söyleyerek yorum yapmadı.
‘ERDOĞAN’IN UZUN KOLU VİYANA-FAVORİTEN’E KADAR UZANIYOR’
Avusturya Entegrasyon Bakanı Susanne Raab ise, “Avusturya, Türk istihbaratının hedefi haline geldi” dedi ve “Erdoğan’ın uzun kolu Viyana-Favoriten’e kadar uzanıyor” İfadesini kullandı.Öztürk, 15 Eylül’de polise teslim olduğunda, “Türk istihbaratındaki uzun kariyerinden sonra emekli olduğunu, bir süre önce eski Yeşiller Partisi milletvekili, Erdoğan karşıtı Kürt Berivan Aslan’a saldırı için talimat aldığını” söyledi.Öztürk, yabancı istihbarat servislerine çalışma suçlaması ile Avusturya makamları tarafından gözaltında tutuluyor.Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, yaptığı yazılı açıklamada iddiaların mesnetsiz olduğunu belirtti. Açıklamada, ‘Öztürk, hiçbir zaman Türk istihbaratına bağlı olmadı ve asla Türk istihbaratı adına hareket etmedi” ifadesi kullanıldı.
ÖZTÜRK’ÜN METİN TOPUZ DAVASINDAKİ GÜVENİLİRLİĞİ SORGULANIYOR
Ancak Türkiye’nin, Öztürk’ün güvenilirliğini zayıflatma girişimleri, Metin Topuz aleyhindeki yargılamada tanık olarak güvenilirliği hakkında soruları gündeme getiriyor gibi görünüyor.Avusturya polisi ile 4 saat süren görüşmede 53 yaşındaki Öztürk’ün hesabı, özellikle de suikastçı olduğunu iddiası konusunda belirsizdi. Ama bir memur ona Topuz davasını sorduğunda somutlaştı.Polis tutanağına göre Öztürk, 2004’e kadar ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi’nde çalıştığını ve 2005’te Topuz ile tanıştığını söyledi. Topuz da çevirmen olarak D.E.A. için çalışmıştı. Amerikalı yetkililer bunu onaylıyor. D.E.A.’dan bir basın görevlisi, Türkiye ofisini kontrol ettiklerini ve Öztürk’ün burada çalıştığına dair hiçbir kayıt olmadığını söyledi.
TOPUZ ALEYHİNE İFADE VERMEZSEM HAPSE ATILACAĞIM SÖYLENDİ
Öztürk, 2017’nin Eylül ayı başlarında Topuz aleyhine ifade vermediği takdirde hapse atılacağının söylendiğini belirtti. Öztürk’ün “Beni tanık olarak kandırdılar ve önüme boş bir kağıt parçası koydular. “Aksi takdirde Metin Topuz’la hapse gireceğim” söylendi dedi. “Türkiye’de hep böyle yaparlar” diye ekledi.Polis memurları daha sonra Öztürk’ün Avusturya’daki bir siyasetçiye saldırı planı yönündeki iddiasını sordu. Öztürk, kendisine Aslan’ı vurma emri verildiğini ve bu iş için ilk olarak 2018’de İstanbul’daki bir Türk yetkili tarafından arandığını söyledi. Polise, saldırıyı mart ayında gerçekleştirmesi gerektiğini, ancak pandemi nedeniyle kısıtlamaların Viyana seyahatine engel olduğunu söyledi.
‘ÖLMESİ YA DA YARALANMASI DEĞİL, ÖNEMLİ OLAN MESAJI ALMASI’ DEDİLER
İtalyan pasaportu olan Öztürk, İtalya’nın Rimini kentinde mahsur kaldığını ve bir kaza sonucu bacağını kırdığını, bu nedenle eylemi gerçekleştiremediğini belirtti. Öztürk, daha sonra ağustos ayında, kendisine WhatsApp üzerinden Belgrad, Sırbistan’a gitmesini ve bir Türk kahvehanesinde biriyle buluşmasını söyleyen bir adam tarafından arandığını söyledi.Öztürk, Avusturya polisine, “Ölmesi ya da sadece yaralanmış olması önemli değildi. Önemli olan politikacının mesajı almasıydı” dedi ve görüştüğü kişinin kendisine Viyana’ya gitmesini ve talimat beklemesini söylediğini anlattı.Polis sorgusunda neden teslim olduğu sorulan Öztürk, belki de “kendini kurtarmak için” olduğunu söyledi.
‘BEN KİRALIK KATİL DEĞİLİM, SUİKAST YAPSAYDIM MİT BENİ SUÇLARDI’
“Avusturya polisi beni yakalayabilirdi” diyen Öztürk, “Bu tür şeyleri sevmiyorum. Ben kiralık katil değilim. Türk yetkililer, saldırı gerçekleşseydi, benim suçlu olduğumu söylerlerdi.” dedi.Öztürk, ayrıca Türk makamlarının kendisinin ve ailesinin banka hesaplarını dondurduğunu söyledi.Öztürk, polis sorgusunda Avusturyalı Kürt siyasetçi Aslan’ın yanı sıra kendisine verilen diğer hedefleri de anlattı. Öztürk’ün planını ilk yayınlayan ZackZack’in yayıncısı Peter Pilz’di.Yeşiller Partisi eski milletvekili Pilz, istihbarat gözetim komitesinde görev yaptı ve Erdoğan’ın Kürt halkına karşı uzun süredir devam eden politikalarını eleştiren ve Aslan’ı iyi tanıyan bir isimdi. Öztürk, Aslan’ın yıllardır birçok kez tehdit edilen bir isim olduğunu söyledi.
‘KİLİT TANIK İFADESİNİ GERİ ÇEKTİ, TOPUZ DAVASI YENİDEN AÇILMALI’
Pilz, “Avusturya’da bir politikacıyı vurma emri aldı, soru şu: Bu emri kim verdi?” dedi. “Sayın Topuz aleyhindeki davada, işler hukuken kesinlikle açık” diye ekledi. “Davadaki kilit tanık ifadesini geri çekti. Vakanın yeniden açılması gerekiyor” ifadesini kullandı.Öztürk, Türkiye’de hiç mahkemeye çıkmadı ve hiçbir zaman çapraz sorguya çekilmedi. Hakim, Öztürk’ün yurt dışından dönmesini beklemek için duruşmayı birkaç kez erteledi. Haziran ayında hakim, duruşmanın kendisi olmadan da devam edeceğine karar verdi. Ancak normal yasal prosedürün aksine, Öztürk’ün ifadesinin göz ardı edilmesine karar vermedi.