2016’da Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a düzenlenen suikastla ilgili, aralarında Fethullah Gülen’in de bulunduğu 28 kişilik davada, 5 kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Karlov suikastının cemaate yıkılması için soruşturma savcısı Adem Akıncı ve MİT görevlilerinin her türlü yolu denedikleri ve gözaltına alınan kişilere nasıl işkence yaptığı ortaya çıktı.
Karlov’u öldüren polis Mevlüt Mert Altıntaş ile bir dönem birlikte çalışan ve Karlov davasında sözde örgüte üye olmak iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan polis memuru Hasan Tunç’a suikast davası soruşturmasını yürütün savcı Adem Akıncı ve polislerin işkence yaptığı ortaya çıktı. Kendisine işkence yapan polislerin istedikleri yönde ifade vermesi ve Mevlüt Mert Altıntaş’ın ‘Fetöcü’ olduğunu söylemesi halinde 1 milyon dolar para vereceklerini anlatan Hasan Tunç’un iftira atmayı kabul etmediğinde cezaevinde kaldığı koğuşa MİT görevlilerin yerleştirildiği ve psikolojik işkencenin cezaevinde de devam ettiğini anlattı.
Karlov suikasti ile ilgili skandal yeni belgeler yayınlayan Nordic Monitor, katil Mevlüt Altıntaş ile bir dönem beraber çalışan polis memuru Hasan Tunç’a yapılan işkenceler ve soruşturmanın nasıl yürütüldüğünü tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
4 Eylül 2020 tahinde mahkemede verdiği ifadede başından geçenleri ve savcı Adem Akıncı’nın yalan ifadede bulunması için kendisine yaptığı maddi-manevi baskıları kayıtlara geçiren Hasan Tunç’u ikna etmek için savcı Adem Akıncı’nın cezaevinde yanına ‘koğuş arkadaşı’ diye MİT’çileri yerleştirdikleri ortaya çıktı.
Gülen Cemaati ile bir ilgisinin olmadığını, ülkücü olduğunu, ‘Menzil Cemaati’nden Seyit Fevzettin Hazretlerinin sohbetine ve ziyaretine gittiğini ve Mevlüt Altıntaş’ı meslekten tanıdığını belirten Tunç bütün yapılan işkence ve tehditlere rağmen yalan ifade vermeyi reddetti.
Nordic Monitor’un haberine göre, Hasan Tunç kendisine yapılan maddi ve manevi işkenceleri mahkemede şöyle anlattı:
EMNİYET’TE ÇIPLAK İŞKENCE
‘‘Sabah oldu yukarı çıkardılar yer misin yemez misin, yer misin yemez misin? Tokat vuruyorlar. Yumruklandım tekmelendim. Ana avrat küfür ettiler neye uğradığımı şaşırdım. Kendi kendime düşünüyorum. Yahu diyorum herhalde, bu yapı buna mecbur
Baktım kısa sürmüyor. Bu sefer soyup masaya yatırdılar. Ufuk’u da çağırdılar. Öyle gördü mü görmedi mi? Ufuk’u da öyle korkuttular. Gel konuş yoksa seni de böyle yaparız dediler. Ufuk da gariban serçe kuşları gibi böyle titrek. Ben onu gördüysem o da beni görmüştür.
BU İŞİ KABUL ET SANA 1 MİLYON DOLAR
O kadar dayaktan sonra bana baktım bu işi kabul et dediler. Sana bir milyon dolar vereceğiz. İçeride keyfine bakarsın. Ben dedim yahu ben bir milyon doları ne yapayım içeride? Anam babam dışarıda perişan olurken. Bana bir milyon doları değil dünyayı verseniz yine kabul etmem. Sen ne yaparsan yap bu işin içine seni tıkacağız dediler. Bir şey bulup senin üstüne yükleyeceğiz. Bak Sercan bilmem kimler kimler senin için ne dediler? FETÖ’cü dediler. Sen de onları yap. Hani beni tahrik ediyor. Halbuki öyle bir şey yok. Beni tahrik ediyor adam. Dedim vallahi kusura bakmasın, yapmışsa gitsin Allah’ından bulsun. Benim öyle bir şeyim yok. Ben kimseye de iftira atamam.
Bir kâğıt indirdiler bir sürü isim. İçinden bir Sercan’la Mevlüt’ün ismini biliyorum. Diğerlerini bilmiyorum. Bir sürü isim vardı ama. Bunlara FETÖ’cü diye imza atacaksın. Atmıyorum. Atmazsan. Atmadım. Ben dedim onların ailelerinin bedduasını niye alayım?
Senin kardeşlerine sülalene bulaşacağız dediler eğer şey yapmazsan. Vallahi dedim onların gitmesindense, elin bedduasını alacağıma kardeşlerim gitsin. Ne yapıyorsanız yapın.
SAVCI: “BERAAT ALSAN DA BAŞKA İŞTEN İÇERİ TIKACAĞIM”
Önüne konulan isimler ile ilgili istenen ifadeyi vermediği için tutuklanan Hasan Tunç bir gün kendisini soruşturmayı yürüten savcı Adem Akıncı’nın çağırdığını belirterek Akıncı’nı kendisine yaptığı baskıyı mahkemede anlattı.Çıktık geldik orada iki isim söyledi. Bunları tanıyor musun? Bir sürü yerde çalışmışız etmişiz, polis arkadaşlarımız var. İki tane var çevik kuvvette böyle bu isimde. Dedim resim varsa resim göster daha sağlıklı olsun. Resim varken sen bana neden isim soruyorsun?
Direkt televizyonda polislerin elinin altında birini gösterdi. Bunu tanıyor musun? Tanımıyorum dedim. Baktım sen istesen istemesen de dedi seni başka şeylerden içeri tıkacağım. Bundan beraat alsan seni başka işten içeri tıkacağım gideceksin dedi.
İtirafçılık istiyor. Bir de diyor itirafçı ol, üç yılla kurtul. Ben suçlu değilim, terörist değilim ki ben itirafçı olayım. Neyini kurtuluyorum. Gittim avukatım dedi ne diyorsun, ne olacak bu dedi ‘savcıyı görüyorsun’ dedi.
Vallahi ben ne hiç onu tanımıyorum ben kimseye suç atamam. İstediğini yapsın dedim. Beni cehenneme de atıyorsa ne yapıyorsa yapsın dedim. O bu adaletsizliği yapıyor, ben önünde boyun mu eğeceğim?
YANLIŞ ADAMI MI ALDIK?
Emniyet sorgusunda bir ara polislerin aynı isimde başka polisin daha var olduğunu acaba yanlış adamı mı aldık diye aralarında konuştuğunu söyleyen Tunç amir pozisyonundakinin “Siktir et, yavşağı katın içine gitsin” dediğini aktardı. ‘’
CEZAEVİNDE KALDIĞIM KOĞUŞA MİT AJANLARI YERLEŞTİRDİLER
Cezaevinde kaldığı koğuşa MİT ajanlarının yerleştirildiğini ve kendisine maddi manevi işkenceye orada da devam edildiğini ve psikolojik tedavi gördüğünü belirten Tunç yaşadıklarını bütün ayrıntılarıyla şöyle anlattı:
”Psikolojik baskının, psikolojik işkencenin böyle zor olduğunu ben ilk defa orada gördüm. Banyoya giriyorum. Su geliyor. Bir bakıyorum suyu kestiler. Bir gün merdivenden koştum geldim tam duşa giriyorum, kameradan oradaki şeye elini etti. Su yine kesildi. Adam yatağıma çikolata döküyor. Kızdın mı diyor, kızdın mı? Bilerek döküyor. Beni çileden çıkartmak için. Yatıyorum. Alttan gürültü geliyor. Kalkıyorum gidiyorum. Diyorum gürültü yapmayın. Diyor kafayı yemişsin sen. Hepimiz yerimizde oturuyoruz.Bir gün battaniyeyi kafamın üzerine çektim alttan hafif bir delik bıraktım. Bir gözle bakıyorum. Ben kafayı koydum. 5-10 dakika geçti dediler uyumuş. Baktım yukarıdan biri bir peçete bıraktı. Şeyler başladı. Ben aşağıya indim tekrar aynı sistem.
Bir türlü uyutmadılar. İki üç kişi geliyor benimle yatıyor akşam. Sabah kalkıyor gözleri kan çanağı. O da belli yatmamış. Artık bunlar istihbaratçı komple o koğuşa gidiyor. Demek MİT cezaevinde birisine astsubay birisine bilmem ne rolü veriyor ki işkence yapıyor. Ya da FETÖ’cülerdi onlar bana yaptı ne alıp veremedikleri varsa bilmiyorum. Ama yapıldı bunlar avukatıma da söyledim. Söylemedim mi avukat bey defalarca? ”
Bu ay başında açıklanan mahkeme kararlarında Hasan Tunç “FETÖ” üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Nordic Monitor savcı Adem Akıncı’nın sanıklara suikastin cemaat tarafından gerçekleştirildiği yönünde yalan ifade vermesi için yapmış olduğu tehditleri yayınlamıştı.