ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Ricciardone, Hizmet Hareketi’ni Washington’a şikâyet eden AKP hükümetinin şimdiye dek delil gösteremediğini söyledi. İkili ilişkilere katkı yapan hareketin devlete nasıl tehdit olabileceğini anlamanın güç olduğunu kaydederek, “ABD hükümeti, Hizmet Hareketi’ni vahşi teröristler olarak görmemektedir. Nokta.” dedi.
Birkaç ay önce Türkiye’deki görevinden ayrılarak düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’ne geçen ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, Hizmet Hareketi aleyhindeki suçlamalar ve Türk-Amerikan ilişkilerine dair önemli açıklamalar yaptı. Transatlantik Akademisi’nce çarşamba günü Washington’da düzenlenen ‘Yeni Türkiye’de İslam ve Dış Politika’ konulu konferansta konuşan Ricciardone, Hizmet Hareketi’ni kendisine şikâyet eden AKP hükümeti yetkililerinin şimdiye dek suç gösteremediğini belirtti. Tecrübeli diplomat, “Amerika Birleşik Devletleri hükümeti, Hizmet Hareketi’ni vahşi teröristler olarak görmemektedir. Nokta.” dedi. Hükümetin Hizmet Hareketi’ni ‘ulusal güvenlik tehdidi’ gördüğünü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Türk hükümeti söylediğinden Amerikalıların da bunu ciddiye alacağına inandığını belirten Ricciardone, “Ancak bugüne kadar Türk-Amerikan ilişkileri için iyi şeyler yapan, saygı duyduğumuz bir dini hareketin devlete nasıl tehdit olabileceğini anlamak entelektüel açıdan zor.” şeklinde konuştu.
Yaklaşık üç buçuk yıl Ankara’da elçilik yapan Ricciardone, Hizmet’in devlet içinde devlet kurduğunu iddia eden Türk yetkililere, “Peki, tamam, ama, sizin ya da bizim (kanuni) kıstaslarımızla olsun, suç nerede?” mesajını verdiğini anlattı. Amerika’da siyasi parti olmayan seçilmemiş muayyen bir grup devlete nüfuz etse halkın üzüleceğini ve kızacağını ifade ederken, “Ama biz bunda bir suç görmüyoruz.” dedi.
ABD’li büyükelçi, üst düzey Türk yetkililer kendisine gelip Fethullah Gülen’i şikâyet ettiğinde şöyle cevap verdiğini açıkladı: “Bana Amerikan ya da Türk kanunlarına göre herhangi bir suç delili varsa gösterin. Şiddet suçu ya da başka bir suçu var mı? Kara para mı aklamış? İnsan kaçakçılığı mı yapmış? Vize problemi mi var? Herhangi bir şey var mı?” Ricciardone, şimdiye dek resmi görüşmelerde hiçbir devlet yetkilisinin böyle bir isnatta bulunmadığını, onun yerine ara sıra bazı ‘tuhaf’ suçlamalar yaptıklarını söyledi.
“Amerika Birleşik Devletleri hükümeti, Hizmet Hareketi’ni vahşi teröristler olarak görmemektedir. Nokta.” ifadelerini kullanan Ricciardone, Ankara’da görev yaparken rezidansının kapılarının Hizmet Hareketi’nden ziyaretçilere de açık olduğunu hatırlattı. Muhtelif Türk devlet kurumlarının başındakilere şöyle söylediğini kaydetti: “Bakın, ben bu insanlarla görüşüyorum. Bunlar suçlu mu? Siz bu Türk vatandaşlarının benim ülkeme ya da evime gelmemesi gereken suçlular olduğunu mu söylüyorsunuz? Hayır mı? O halde, biz onlarla görüşmeyi sürdüreceğiz.” Ricciardone, Ankara Büyükelçiliği’nde bu uygulamanın şu anda da aynı şekilde sürdüğüne emin olduğunu kaydetti.
TÜRKİYE İLE AMERİKA ARASINDA ŞU AN DEĞERLER UYUŞMAZLIĞI VAR
Türkiye ile ABD ilişkisinde ‘ortak değerler’ değil ‘ortak çıkarlar’ tabirini kullandığını ifade eden Ricciardone, “Şu anda ortada bir değerler uyuşmazlığı olduğu açık.” dedi. Medya özgürlüğü ve ferdi özgürlüklerdeki sorunlara dikkat çekerek, “Maalesef şu anda cumhurbaşkanına yakın kimseler açıkça denge ve kontrole ihtiyaçları olmadığını söylüyor.” şeklinde konuştu. ABD’nin son medya özgürlüğü ihlalleri karşısında neden üst düzey tepki vermediği sorusunu cevaplarken ise bazen kınama yerine insanlarla ilişkileri bozmadan telkinlerde bulunma metodunun tercih edildiğini söyledi. Türkiye gibi stratejik coğrafyaya ve nüfusa sahip büyük ülkelerin önemine dikkat çekerek, ABD ile Türkiye’nin bölgede birbirine ‘mahkûm’ olduğunu vurguladı.
İSTİHBARAT PAYLAŞIMI AZALDI
Ankara’dan gelen Batı karşıtı söylemlere rağmen fiiliyatta iki devletin kurumların arasındaki ilişkilerin dışarıdan göründüğünden daha iyi olduğunu ifade eden Ricciardone, kurumların zaafa uğratılmamasının önemine işaret etti. Yargı bağımsızlığına vurgu yaparak, kanuna değil ‘gizli bir gruba’ bağlı bir yargının kabul edilemeyeceğini kaydetti. Balyoz gibi davaların orduyu zayıflatarak Pentagon’la ilişkisini olumsuz etkilediğini, benzer bir sıkıntının yolsuzluk skandalı sonrası binlercesi tasfiye edilen polis teşkilatında yaşandığını kaydetti. Polisin içine kapandığını, teröristlere karşı istihbarat paylaşmaya daha az istekli hale geldiğine işaret eden Ricciardone’ye göre ‘fena’ bir tasfiye ya da idari değişim olduğunda bürokratlar normalden daha tutucu hale geliyor.