Özellikle Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in 1 milyonluk Mercedes’inden sonra gündemimize giren Türkiye’deki makam aracı saltanatı gerçeği korkunç boyutlarda.
Devlette bulunan 130 bin makam aracı peşpeşe dizilse, konvoyun bir ucu Ankara’da diğer ucu İstanbul’da oluyor diyen Meydan Gazetesiyazarı Abdullah Kılıç, işin bununla bitmeyip her birinin şoförü ve yakıtıyla birlikte maliyetin eski parayla 8 katrilyon liraya ulaştığını yazdı. Kılıç, yazısında kendi otomobil markalarını üreten Almanya’da 11 bin, Fransa 9 bin, Japonya’da ise 10 bin makam aracı bulunurken, ülkemizdeki makam araçlarının bu ülkelerden tam 13 kat fazla olduğunu da belirtti.
İşte Abdullah Kılıç’ın yazısının ilgili bölümü:
“Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in 1 milyonluk makam aracı…
Açtı gözümüzü, kaldırdı araç saltanatının perdesini.
Yazmanın şimdi zamanı bu saltanatı!
Devlette var 130 bine yakın makam aracı.
Ankara-İstanbul arası 450 kilometre!
Araçlar peş peşe dizilseler;
Bir ucu Ankara’da, bir ucu İstanbul’da oluyor konvoyun.
İş, 130 bin makam aracıyla bitmiyor!
Bir de her birinin bir şoförü var.
Yakıtı, bakımı…
Varın siz hesaplayın rakamı!
Ama kabaca bir hesap yapayım…
Ortalama 50 bin lira olsa her biri.
6.5 milyar lira yapıyor değeri.
Yani bir Ak Saray’ın parası!
Ayda 4 depo doldursalar bin lira.
Bu da aylık toplamda eder 130 milyon lira.
Yılda ise 1.5 milyar lira.
Araçların ve masraflarının toplamını söyleyeyim eski parayla…
Az buz değil; 8 katrilyon lira!
Peki elin gâvuru nasıl yapıyor bu işi?
Almanya’da 11 bin,
Fransa’da 9 bin,
Japonya’da 10 bin makam aracı var.
Türkiye’deki onlardan 13 kat fazla…
Hem de dünyanın en çok araba üreten üç ülkesi!
Mercedes, BMW, Volkswagen, Opel Alman malı.
Citroen, Peugeot, Renault Fransız markası.
Toyota, Honda, Nissan, Mazda ise Japon işi.
Hem aklı çok bizden hem parası…
Onlar yapıyor biz biniyoruz yani.
Anlayacağınız tam bir Türk işi!”
(Kaynak: Meydan Gazetesi)