Almanya’da Türkiye adına casusluk yapmakla suçlanan üç Türk, Koblenz Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde dün yargı önüne çıktı. Üç sanığın 4 bin civarında telefon görüşmesinin yanında, Muhammed Taha Gergerlioğlu’nun özel otomobilindeki sohbetinin bile dinlendiği ortaya çıktı. Casusluk suçlamasına neden olan olayın da tesadüfen Alman Asayiş Şubesi’nin dinlemesine takıldığı anlaşıldı. Buna göre Asayiş Şubesi kalpazanlık ve sahte para şüphesiyle sanık Ahmet Duran Yüksel’i takip ediyordu ve 4 bin telefon görüşmesini dinledi. Bu esnada Muhammed Taha Gergerlioğlu ve Göksel Güler’in, Ahmet Duran Yüksel ile görüşmeleri dinlemeye takıldı. Bu takip sonucu üçlü 17 Aralık 2014 tarihinde gözaltına alındı. Federal Başsavcılık tarafından hazırlanan ve belgeleriyle birlikte 20 bin sayfadan oluşan dosyada Gergerlioğlu’nın Almanya ve Türkiye’deki bütün ilişkileri yer alıyor. İnternet ve cep telefonu üzerinden yapılan bütün görüşmeleri kaydeden Federal Kriminal Dairesi, hepsini dosyalayarak Federal Savcılığa sundu.
İddianamede Muhammed Taha Gergerlioğlu, Ahmet Duran Y. ve Göksel G, hakkında yabancı bir istihbarat örgütü için şubat 2013 – aralık 2014 tarihleri arasına Almanya’da gizli faaliyet yürütme iddiası bulunuyor.Alman Ceza Kanununun bilgili maddesi “Yabancı bir güç için Almanya’ya karşı gizli istihbarat faaliyeti yürütmek, bu bağlamda cereyan eden olayları, nesneleri ve toplanan bilgileri servis etmek veya yabancı bir gücün istihbarat teşkilatına vermek veya aracılarına, yukarıda tarif edilen eylemleri yürütmeyi taahhüt etmek” suçunu kapsıyor. Cezası ise 5 yıla kadar hapis veya para cezası.
ERDOĞAN‘A BAĞLI GİZLİ BİR YAPILANMA VAR Federal Kriminal Dairesi tarafından ilk etapta kara para aklama zannıyla takibe alınan grubun istihbarat bilgileri topladığı daha sonra anlaşılınca soruşturmanın seyri yön değiştirmişti. Bugün Der Spiegel dergisinin internet sitesi Spiegel Online’de Jörg Diehl tarafından kaleme alınan haberde çarpıcı iddialara yer verildi. İddianameyi hazırlayan Federal Savcılık (Bundesanwaltschaft)’ın Gergerlioğlu’nun MİT’in üst düzey yöneticilerinden biri olduğundan hareket edildiğine yer verilen haberde, ancak aynı Gergerlioğlu’nun resmi olarak MİT içinde yer almadığına işaret edildi. Gergerlioğlu yakalandıktan sonra Türkiye tarafından yapılan açıklamalarda bu iddialar kesin bir dille yalanlanmıştı. Ancak Federal Savcılık tarafından elde edilen ve dosyada yer alan birçok belgede Gergerlioğlu’nun Almanya’da ajanlık çalışması yaptığının net bir şekilde ortaya konduğu belirtildi.
Gergerlioğlu’nun iPhone 5 telefonu üzerinde inceleme yapan Rhenland Pflaz Kriminal Dairesi teknik ekibinin elde ettiği bir fotoğraf Gergerlioğlu’nun önemli bir ajan olduğunu kanıtlar bir belge niteliğinde. Ayrıca davayla bağlantılı olduğu belirtilen 34 ayrı fotoğraf bulundu. Yine aynı cep telefonunda Türk,Kazak, İngiliz, Suriye ve Libya’ pasaportlarına ait 112 fotoğraf bulundu.
ÜÇLÜ SİSTEMDEN OLUŞAN TÜRK İSTİHBARATI
Spiegel’deki haberde Gergerlioğlu ve grubunun asıl işinin Erdoğan karşıtlarıyla mücadele etmek olduğunun anlaşıldığı belirtildikten sonra şöyle denildi: “Zanlıları zorda bırakacak bir diğer önemli nokta da Gergerlioğlu’nun dinlenen konuşmalarında güvendiği kişilere Türk güvenlik aygıtı hakkında söyledikleridir. Kayıtlarda Gergerlioğlu, Erdoğan’a hizmet eden ‘üç sistem’ istihbaratını şu şekilde anlatıyor: Birisi görünen, birisi görünmeyen, diğeri de görünmeyen ve birbirini tanımayanlardan oluşuyor. Bu durumda, Gergerlioğlu’nın içinde yer aldığı grup Erdoğan’a hizmet ediyor ve bu ajanlık sistemi Almanya’ya kadar ulaşmıştır.” Jörg Diehl bu iddianın soruşturma dosyasında olduğuna işaret ediyor.
Özellikle “görünmeyen ve birbirini tanımayanlardan” oluştuğu ifade edilen grubun, doğrudan MİT personelinden seçilmediği, doğrudan Erdoğan’ın güvendiği kişilerden oluştuğu tahmin ediliyor. Mahkeme bunu kanıtlayan belgeleri ortaya koyduğu takdirde Erdoğan’a bağlı özel gizli bir örgütün varlığını Almanya’da kanıtlanmış olacak.
KARLSRUHE BAŞKONSOLOSU ZİYARET ETTİ
Başta dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmak üzere hükümet yetkilileri, geçen yılın sonunda gözaltına alınan Gergerlioğlu ve ekibinin MİT’le bir ilişkilerinin olmadığını açıklamıştı. Ancak, Gergerlioğlu gözaltına alındıktan hemen sonra Karlsruhe’de bulunan Türkiye Başkonsolosunun kendisini bizzat ziyaret ettiği ortaya çıktı. Yine Gergerlioğlu gözaltındayken savcılığı arayan bir avukatın “Kendisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı” dediği de Spiegel Online’deki haberde yer aldı. Focus dergisi ise daha önce Gergerlioğlu ve ekibinin, davanın sanıklarından, Türkiye kökenli Alman vatandaşı Göksel G.’nin kaldığı Bad Dürkheim’da paravan bir şirket kurduğu ve bunun için MİTBaşkanı Hakan Fidan’ın bu tür faaliyetler için ayırdığı ödenekten 25 bin avro sermaye aldığını ileri sürmüştü.
İLGİLİLER TANIK OLARAK DİNLENECEK
Söz konusu ekibin Almanya’da Kürtler ve Êzidî;lerin düzenlediği eylemleri takip ettiği, ayrıca Gülen Cemaati hakkında bilgi toplamaya çalıştığı daha önce de basında yer almıştı. Bugün Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesinde başlayan dava boyunca Gergerlioğlu ve ekibiyle yakın irtibat içinde olan pek çok kişinin ifadesine başvurulacak. Bunlar arasında Türkiye’den MİT yöneticilerinin olup olmadığı ise bilinmiyor. Ancak iddianamenin kendisiyle Türkiye’de görünürdeki istihbaratın dışında bir de görünmeyen bir istihbarat ağının Erdoğan tarafından kurulduğu mahkeme boyunca sıkça gündeme gelecek. Bunun kesin olup olmadığı ise ancak 25 duruşma sürmesi planlanan dava sonunda açıklanacak kararda görülebilecek.KAYNAK: HÜRRİYET/EVRENSEL —
meydangazetesi.com.tr
Almanya’da Türkiye adına casusluk yapmakla suçlanan üç Türk, Koblenz Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde dün yargı önüne çıktı. Üç sanığın 4 bin civarında telefon görüşmesinin yanında, Muhammed Taha Gergerlioğlu’nun özel otomobilindeki sohbetinin bile dinlendiği ortaya çıktı. Casusluk suçlamasına neden olan olayın da tesadüfen Alman Asayiş Şubesi’nin dinlemesine takıldığı anlaşıldı. Buna göre Asayiş Şubesi kalpazanlık ve sahte para şüphesiyle sanık Ahmet Duran Yüksel’i takip ediyordu ve 4 bin telefon görüşmesini dinledi. Bu esnada Muhammed Taha Gergerlioğlu ve Göksel Güler’in, Ahmet Duran Yüksel ile görüşmeleri dinlemeye takıldı. Bu takip sonucu üçlü 17 Aralık 2014 tarihinde gözaltına alındı. Federal Başsavcılık tarafından hazırlanan ve belgeleriyle birlikte 20 bin sayfadan oluşan dosyada Gergerlioğlu’nın Almanya ve Türkiye’deki bütün ilişkileri yer alıyor. İnternet ve cep telefonu üzerinden yapılan bütün görüşmeleri kaydeden Federal Kriminal Dairesi, hepsini dosyalayarak Federal Savcılığa sundu.
İddianamede Muhammed Taha Gergerlioğlu, Ahmet Duran Y. ve Göksel G, hakkında yabancı bir istihbarat örgütü için şubat 2013 – aralık 2014 tarihleri arasına Almanya’da gizli faaliyet yürütme iddiası bulunuyor.Alman Ceza Kanununun bilgili maddesi “Yabancı bir güç için Almanya’ya karşı gizli istihbarat faaliyeti yürütmek, bu bağlamda cereyan eden olayları, nesneleri ve toplanan bilgileri servis etmek veya yabancı bir gücün istihbarat teşkilatına vermek veya aracılarına, yukarıda tarif edilen eylemleri yürütmeyi taahhüt etmek” suçunu kapsıyor. Cezası ise 5 yıla kadar hapis veya para cezası.
ERDOĞAN‘A BAĞLI GİZLİ BİR YAPILANMA VAR Federal Kriminal Dairesi tarafından ilk etapta kara para aklama zannıyla takibe alınan grubun istihbarat bilgileri topladığı daha sonra anlaşılınca soruşturmanın seyri yön değiştirmişti. Bugün Der Spiegel dergisinin internet sitesi Spiegel Online’de Jörg Diehl tarafından kaleme alınan haberde çarpıcı iddialara yer verildi. İddianameyi hazırlayan Federal Savcılık (Bundesanwaltschaft)’ın Gergerlioğlu’nun MİT’in üst düzey yöneticilerinden biri olduğundan hareket edildiğine yer verilen haberde, ancak aynı Gergerlioğlu’nun resmi olarak MİT içinde yer almadığına işaret edildi. Gergerlioğlu yakalandıktan sonra Türkiye tarafından yapılan açıklamalarda bu iddialar kesin bir dille yalanlanmıştı. Ancak Federal Savcılık tarafından elde edilen ve dosyada yer alan birçok belgede Gergerlioğlu’nun Almanya’da ajanlık çalışması yaptığının net bir şekilde ortaya konduğu belirtildi.
Gergerlioğlu’nun iPhone 5 telefonu üzerinde inceleme yapan Rhenland Pflaz Kriminal Dairesi teknik ekibinin elde ettiği bir fotoğraf Gergerlioğlu’nun önemli bir ajan olduğunu kanıtlar bir belge niteliğinde. Ayrıca davayla bağlantılı olduğu belirtilen 34 ayrı fotoğraf bulundu. Yine aynı cep telefonunda Türk,Kazak, İngiliz, Suriye ve Libya’ pasaportlarına ait 112 fotoğraf bulundu.
ÜÇLÜ SİSTEMDEN OLUŞAN TÜRK İSTİHBARATI
Spiegel’deki haberde Gergerlioğlu ve grubunun asıl işinin Erdoğan karşıtlarıyla mücadele etmek olduğunun anlaşıldığı belirtildikten sonra şöyle denildi: “Zanlıları zorda bırakacak bir diğer önemli nokta da Gergerlioğlu’nun dinlenen konuşmalarında güvendiği kişilere Türk güvenlik aygıtı hakkında söyledikleridir. Kayıtlarda Gergerlioğlu, Erdoğan’a hizmet eden ‘üç sistem’ istihbaratını şu şekilde anlatıyor: Birisi görünen, birisi görünmeyen, diğeri de görünmeyen ve birbirini tanımayanlardan oluşuyor. Bu durumda, Gergerlioğlu’nın içinde yer aldığı grup Erdoğan’a hizmet ediyor ve bu ajanlık sistemi Almanya’ya kadar ulaşmıştır.” Jörg Diehl bu iddianın soruşturma dosyasında olduğuna işaret ediyor.
Özellikle “görünmeyen ve birbirini tanımayanlardan” oluştuğu ifade edilen grubun, doğrudan MİT personelinden seçilmediği, doğrudan Erdoğan’ın güvendiği kişilerden oluştuğu tahmin ediliyor. Mahkeme bunu kanıtlayan belgeleri ortaya koyduğu takdirde Erdoğan’a bağlı özel gizli bir örgütün varlığını Almanya’da kanıtlanmış olacak.
KARLSRUHE BAŞKONSOLOSU ZİYARET ETTİ
Başta dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmak üzere hükümet yetkilileri, geçen yılın sonunda gözaltına alınan Gergerlioğlu ve ekibinin MİT’le bir ilişkilerinin olmadığını açıklamıştı. Ancak, Gergerlioğlu gözaltına alındıktan hemen sonra Karlsruhe’de bulunan Türkiye Başkonsolosunun kendisini bizzat ziyaret ettiği ortaya çıktı. Yine Gergerlioğlu gözaltındayken savcılığı arayan bir avukatın “Kendisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı” dediği de Spiegel Online’deki haberde yer aldı. Focus dergisi ise daha önce Gergerlioğlu ve ekibinin, davanın sanıklarından, Türkiye kökenli Alman vatandaşı Göksel G.’nin kaldığı Bad Dürkheim’da paravan bir şirket kurduğu ve bunun için MİTBaşkanı Hakan Fidan’ın bu tür faaliyetler için ayırdığı ödenekten 25 bin avro sermaye aldığını ileri sürmüştü.
İLGİLİLER TANIK OLARAK DİNLENECEK
Söz konusu ekibin Almanya’da Kürtler ve Êzidî;lerin düzenlediği eylemleri takip ettiği, ayrıca Gülen Cemaati hakkında bilgi toplamaya çalıştığı daha önce de basında yer almıştı. Bugün Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesinde başlayan dava boyunca Gergerlioğlu ve ekibiyle yakın irtibat içinde olan pek çok kişinin ifadesine başvurulacak. Bunlar arasında Türkiye’den MİT yöneticilerinin olup olmadığı ise bilinmiyor. Ancak iddianamenin kendisiyle Türkiye’de görünürdeki istihbaratın dışında bir de görünmeyen bir istihbarat ağının Erdoğan tarafından kurulduğu mahkeme boyunca sıkça gündeme gelecek. Bunun kesin olup olmadığı ise ancak 25 duruşma sürmesi planlanan dava sonunda açıklanacak kararda görülebilecek.KAYNAK: HÜRRİYET/EVRENSEL —
meydangazetesi.com.tr
Almanya’da Türkiye adına casusluk yapmakla suçlanan üç Türk, Koblenz Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde dün yargı önüne çıktı. Üç sanığın 4 bin civarında telefon görüşmesinin yanında, Muhammed Taha Gergerlioğlu’nun özel otomobilindeki sohbetinin bile dinlendiği ortaya çıktı. Casusluk suçlamasına neden olan olayın da tesadüfen Alman Asayiş Şubesi’nin dinlemesine takıldığı anlaşıldı. Buna göre Asayiş Şubesi kalpazanlık ve sahte para şüphesiyle sanık Ahmet Duran Yüksel’i takip ediyordu ve 4 bin telefon görüşmesini dinledi. Bu esnada Muhammed Taha Gergerlioğlu ve Göksel Güler’in, Ahmet Duran Yüksel ile görüşmeleri dinlemeye takıldı. Bu takip sonucu üçlü 17 Aralık 2014 tarihinde gözaltına alındı. Federal Başsavcılık tarafından hazırlanan ve belgeleriyle birlikte 20 bin sayfadan oluşan dosyada Gergerlioğlu’nın Almanya ve Türkiye’deki bütün ilişkileri yer alıyor. İnternet ve cep telefonu üzerinden yapılan bütün görüşmeleri kaydeden Federal Kriminal Dairesi, hepsini dosyalayarak Federal Savcılığa sundu.
İddianamede Muhammed Taha Gergerlioğlu, Ahmet Duran Y. ve Göksel G, hakkında yabancı bir istihbarat örgütü için şubat 2013 – aralık 2014 tarihleri arasına Almanya’da gizli faaliyet yürütme iddiası bulunuyor.Alman Ceza Kanununun bilgili maddesi “Yabancı bir güç için Almanya’ya karşı gizli istihbarat faaliyeti yürütmek, bu bağlamda cereyan eden olayları, nesneleri ve toplanan bilgileri servis etmek veya yabancı bir gücün istihbarat teşkilatına vermek veya aracılarına, yukarıda tarif edilen eylemleri yürütmeyi taahhüt etmek” suçunu kapsıyor. Cezası ise 5 yıla kadar hapis veya para cezası.
ERDOĞAN‘A BAĞLI GİZLİ BİR YAPILANMA VAR Federal Kriminal Dairesi tarafından ilk etapta kara para aklama zannıyla takibe alınan grubun istihbarat bilgileri topladığı daha sonra anlaşılınca soruşturmanın seyri yön değiştirmişti. Bugün Der Spiegel dergisinin internet sitesi Spiegel Online’de Jörg Diehl tarafından kaleme alınan haberde çarpıcı iddialara yer verildi. İddianameyi hazırlayan Federal Savcılık (Bundesanwaltschaft)’ın Gergerlioğlu’nun MİT’in üst düzey yöneticilerinden biri olduğundan hareket edildiğine yer verilen haberde, ancak aynı Gergerlioğlu’nun resmi olarak MİT içinde yer almadığına işaret edildi. Gergerlioğlu yakalandıktan sonra Türkiye tarafından yapılan açıklamalarda bu iddialar kesin bir dille yalanlanmıştı. Ancak Federal Savcılık tarafından elde edilen ve dosyada yer alan birçok belgede Gergerlioğlu’nun Almanya’da ajanlık çalışması yaptığının net bir şekilde ortaya konduğu belirtildi.
Gergerlioğlu’nun iPhone 5 telefonu üzerinde inceleme yapan Rhenland Pflaz Kriminal Dairesi teknik ekibinin elde ettiği bir fotoğraf Gergerlioğlu’nun önemli bir ajan olduğunu kanıtlar bir belge niteliğinde. Ayrıca davayla bağlantılı olduğu belirtilen 34 ayrı fotoğraf bulundu. Yine aynı cep telefonunda Türk,Kazak, İngiliz, Suriye ve Libya’ pasaportlarına ait 112 fotoğraf bulundu.
ÜÇLÜ SİSTEMDEN OLUŞAN TÜRK İSTİHBARATI
Spiegel’deki haberde Gergerlioğlu ve grubunun asıl işinin Erdoğan karşıtlarıyla mücadele etmek olduğunun anlaşıldığı belirtildikten sonra şöyle denildi: “Zanlıları zorda bırakacak bir diğer önemli nokta da Gergerlioğlu’nun dinlenen konuşmalarında güvendiği kişilere Türk güvenlik aygıtı hakkında söyledikleridir. Kayıtlarda Gergerlioğlu, Erdoğan’a hizmet eden ‘üç sistem’ istihbaratını şu şekilde anlatıyor: Birisi görünen, birisi görünmeyen, diğeri de görünmeyen ve birbirini tanımayanlardan oluşuyor. Bu durumda, Gergerlioğlu’nın içinde yer aldığı grup Erdoğan’a hizmet ediyor ve bu ajanlık sistemi Almanya’ya kadar ulaşmıştır.” Jörg Diehl bu iddianın soruşturma dosyasında olduğuna işaret ediyor.
Özellikle “görünmeyen ve birbirini tanımayanlardan” oluştuğu ifade edilen grubun, doğrudan MİT personelinden seçilmediği, doğrudan Erdoğan’ın güvendiği kişilerden oluştuğu tahmin ediliyor. Mahkeme bunu kanıtlayan belgeleri ortaya koyduğu takdirde Erdoğan’a bağlı özel gizli bir örgütün varlığını Almanya’da kanıtlanmış olacak.
KARLSRUHE BAŞKONSOLOSU ZİYARET ETTİ
Başta dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmak üzere hükümet yetkilileri, geçen yılın sonunda gözaltına alınan Gergerlioğlu ve ekibinin MİT’le bir ilişkilerinin olmadığını açıklamıştı. Ancak, Gergerlioğlu gözaltına alındıktan hemen sonra Karlsruhe’de bulunan Türkiye Başkonsolosunun kendisini bizzat ziyaret ettiği ortaya çıktı. Yine Gergerlioğlu gözaltındayken savcılığı arayan bir avukatın “Kendisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı” dediği de Spiegel Online’deki haberde yer aldı. Focus dergisi ise daha önce Gergerlioğlu ve ekibinin, davanın sanıklarından, Türkiye kökenli Alman vatandaşı Göksel G.’nin kaldığı Bad Dürkheim’da paravan bir şirket kurduğu ve bunun için MİTBaşkanı Hakan Fidan’ın bu tür faaliyetler için ayırdığı ödenekten 25 bin avro sermaye aldığını ileri sürmüştü.
İLGİLİLER TANIK OLARAK DİNLENECEK
Söz konusu ekibin Almanya’da Kürtler ve Êzidî;lerin düzenlediği eylemleri takip ettiği, ayrıca Gülen Cemaati hakkında bilgi toplamaya çalıştığı daha önce de basında yer almıştı. Bugün Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesinde başlayan dava boyunca Gergerlioğlu ve ekibiyle yakın irtibat içinde olan pek çok kişinin ifadesine başvurulacak. Bunlar arasında Türkiye’den MİT yöneticilerinin olup olmadığı ise bilinmiyor. Ancak iddianamenin kendisiyle Türkiye’de görünürdeki istihbaratın dışında bir de görünmeyen bir istihbarat ağının Erdoğan tarafından kurulduğu mahkeme boyunca sıkça gündeme gelecek. Bunun kesin olup olmadığı ise ancak 25 duruşma sürmesi planlanan dava sonunda açıklanacak kararda görülebilecek.KAYNAK: HÜRRİYET/EVRENSEL —
meydangazetesi.com.tr
Almanya’da Türkiye adına casusluk yapmakla suçlanan üç Türk, Koblenz Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde dün yargı önüne çıktı. Üç sanığın 4 bin civarında telefon görüşmesinin yanında, Muhammed Taha Gergerlioğlu’nun özel otomobilindeki sohbetinin bile dinlendiği ortaya çıktı. Casusluk suçlamasına neden olan olayın da tesadüfen Alman Asayiş Şubesi’nin dinlemesine takıldığı anlaşıldı. Buna göre Asayiş Şubesi kalpazanlık ve sahte para şüphesiyle sanık Ahmet Duran Yüksel’i takip ediyordu ve 4 bin telefon görüşmesini dinledi. Bu esnada Muhammed Taha Gergerlioğlu ve Göksel Güler’in, Ahmet Duran Yüksel ile görüşmeleri dinlemeye takıldı. Bu takip sonucu üçlü 17 Aralık 2014 tarihinde gözaltına alındı. Federal Başsavcılık tarafından hazırlanan ve belgeleriyle birlikte 20 bin sayfadan oluşan dosyada Gergerlioğlu’nın Almanya ve Türkiye’deki bütün ilişkileri yer alıyor. İnternet ve cep telefonu üzerinden yapılan bütün görüşmeleri kaydeden Federal Kriminal Dairesi, hepsini dosyalayarak Federal Savcılığa sundu.
İddianamede Muhammed Taha Gergerlioğlu, Ahmet Duran Y. ve Göksel G, hakkında yabancı bir istihbarat örgütü için şubat 2013 – aralık 2014 tarihleri arasına Almanya’da gizli faaliyet yürütme iddiası bulunuyor.Alman Ceza Kanununun bilgili maddesi “Yabancı bir güç için Almanya’ya karşı gizli istihbarat faaliyeti yürütmek, bu bağlamda cereyan eden olayları, nesneleri ve toplanan bilgileri servis etmek veya yabancı bir gücün istihbarat teşkilatına vermek veya aracılarına, yukarıda tarif edilen eylemleri yürütmeyi taahhüt etmek” suçunu kapsıyor. Cezası ise 5 yıla kadar hapis veya para cezası.
ERDOĞAN‘A BAĞLI GİZLİ BİR YAPILANMA VAR Federal Kriminal Dairesi tarafından ilk etapta kara para aklama zannıyla takibe alınan grubun istihbarat bilgileri topladığı daha sonra anlaşılınca soruşturmanın seyri yön değiştirmişti. Bugün Der Spiegel dergisinin internet sitesi Spiegel Online’de Jörg Diehl tarafından kaleme alınan haberde çarpıcı iddialara yer verildi. İddianameyi hazırlayan Federal Savcılık (Bundesanwaltschaft)’ın Gergerlioğlu’nun MİT’in üst düzey yöneticilerinden biri olduğundan hareket edildiğine yer verilen haberde, ancak aynı Gergerlioğlu’nun resmi olarak MİT içinde yer almadığına işaret edildi. Gergerlioğlu yakalandıktan sonra Türkiye tarafından yapılan açıklamalarda bu iddialar kesin bir dille yalanlanmıştı. Ancak Federal Savcılık tarafından elde edilen ve dosyada yer alan birçok belgede Gergerlioğlu’nun Almanya’da ajanlık çalışması yaptığının net bir şekilde ortaya konduğu belirtildi.
Gergerlioğlu’nun iPhone 5 telefonu üzerinde inceleme yapan Rhenland Pflaz Kriminal Dairesi teknik ekibinin elde ettiği bir fotoğraf Gergerlioğlu’nun önemli bir ajan olduğunu kanıtlar bir belge niteliğinde. Ayrıca davayla bağlantılı olduğu belirtilen 34 ayrı fotoğraf bulundu. Yine aynı cep telefonunda Türk,Kazak, İngiliz, Suriye ve Libya’ pasaportlarına ait 112 fotoğraf bulundu.
ÜÇLÜ SİSTEMDEN OLUŞAN TÜRK İSTİHBARATI
Spiegel’deki haberde Gergerlioğlu ve grubunun asıl işinin Erdoğan karşıtlarıyla mücadele etmek olduğunun anlaşıldığı belirtildikten sonra şöyle denildi: “Zanlıları zorda bırakacak bir diğer önemli nokta da Gergerlioğlu’nun dinlenen konuşmalarında güvendiği kişilere Türk güvenlik aygıtı hakkında söyledikleridir. Kayıtlarda Gergerlioğlu, Erdoğan’a hizmet eden ‘üç sistem’ istihbaratını şu şekilde anlatıyor: Birisi görünen, birisi görünmeyen, diğeri de görünmeyen ve birbirini tanımayanlardan oluşuyor. Bu durumda, Gergerlioğlu’nın içinde yer aldığı grup Erdoğan’a hizmet ediyor ve bu ajanlık sistemi Almanya’ya kadar ulaşmıştır.” Jörg Diehl bu iddianın soruşturma dosyasında olduğuna işaret ediyor.
Özellikle “görünmeyen ve birbirini tanımayanlardan” oluştuğu ifade edilen grubun, doğrudan MİT personelinden seçilmediği, doğrudan Erdoğan’ın güvendiği kişilerden oluştuğu tahmin ediliyor. Mahkeme bunu kanıtlayan belgeleri ortaya koyduğu takdirde Erdoğan’a bağlı özel gizli bir örgütün varlığını Almanya’da kanıtlanmış olacak.
KARLSRUHE BAŞKONSOLOSU ZİYARET ETTİ
Başta dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmak üzere hükümet yetkilileri, geçen yılın sonunda gözaltına alınan Gergerlioğlu ve ekibinin MİT’le bir ilişkilerinin olmadığını açıklamıştı. Ancak, Gergerlioğlu gözaltına alındıktan hemen sonra Karlsruhe’de bulunan Türkiye Başkonsolosunun kendisini bizzat ziyaret ettiği ortaya çıktı. Yine Gergerlioğlu gözaltındayken savcılığı arayan bir avukatın “Kendisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı” dediği de Spiegel Online’deki haberde yer aldı. Focus dergisi ise daha önce Gergerlioğlu ve ekibinin, davanın sanıklarından, Türkiye kökenli Alman vatandaşı Göksel G.’nin kaldığı Bad Dürkheim’da paravan bir şirket kurduğu ve bunun için MİTBaşkanı Hakan Fidan’ın bu tür faaliyetler için ayırdığı ödenekten 25 bin avro sermaye aldığını ileri sürmüştü.
İLGİLİLER TANIK OLARAK DİNLENECEK
Söz konusu ekibin Almanya’da Kürtler ve Êzidî;lerin düzenlediği eylemleri takip ettiği, ayrıca Gülen Cemaati hakkında bilgi toplamaya çalıştığı daha önce de basında yer almıştı. Bugün Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesinde başlayan dava boyunca Gergerlioğlu ve ekibiyle yakın irtibat içinde olan pek çok kişinin ifadesine başvurulacak. Bunlar arasında Türkiye’den MİT yöneticilerinin olup olmadığı ise bilinmiyor. Ancak iddianamenin kendisiyle Türkiye’de görünürdeki istihbaratın dışında bir de görünmeyen bir istihbarat ağının Erdoğan tarafından kurulduğu mahkeme boyunca sıkça gündeme gelecek. Bunun kesin olup olmadığı ise ancak 25 duruşma sürmesi planlanan dava sonunda açıklanacak kararda görülebilecek.KAYNAK: HÜRRİYET/EVRENSEL —
meydangazetesi.com.tr