.JPG)
Dernek Başkanı Av.Fikri Kerem: “Bir toplum dilini, kültürünü, dinini kaybederse Avustralya’da her şeyini kaybedebilir diye düşünüyorum. Hem bizim hem de diğer tüm sivil toplum kuruluşlarının sürekli etkin olması lazım. Bu konuda dik durulması çok önemli. Onun için dernek binamızda hafta sonları çocuklarımıza Türkçe dersi verdiriyoruz. Çeşitli sosyal etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Yaşlılarımızın yanında gençlerimizin de katılımını sağlamaya çalışıyoruz” dedi.
Dernek Başkanı Av.Fikri Kerem : “Bizim derneğimizde orta yaşlı ve yaşlı insanlarımız sürekli bir araya gelip hoşça vakit geçirirler. Bunun yanında yemekli özel bazı programlarımız da oluyor. Maksat insanlarımız bir araya gelsin. Aralarındaki dostluk bağlarını güçlendirsinler. Çünkü gücümüzü bir araya getirmezsek, dağılıp gideriz ”dedi.
RÖPORTAJ: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 15 Kasım’da 32.yıl dönümünü törenlerle kutladı. Kıbrıslılar için, 20 Temmuz Barış Harekatı kadar, 15 Kasım tarihi de çok önemli. 1950’li yıllarda Avustralya’ya gelerek, yerleşen ve önemli görevler üstlenen Kıbrıs Türkleri, kendi değerlerini yaşatma adına kurmuş oldukları derneğin çatısı altında önemli etkinlikler yapıyorlar. Tarih, kültür ve değerlerini yaşatma adına sık aralıklarla bir araya gelen Kıbrıslılar, KKTC’nin önemli günlerinde ise; farklı etkinler çerçevesinde bir araya geliyor. Avustralya’da faaliyet gösteren birçok kurum ve kuruluşun en önemli problemlerin başında, gençlerin sivil toplum kuruluşlarına ve faaliyetlerine aktif ilgi gösterememesi geliyor. En eski ve köklü sivil toplum kuruluşlarından biri olan ve Sydney’de faaliyet gösteren Kuzey Kıbrıs Türk Derneği ise; bu problemi aşmış gibi görünüyor. Nerdeyse kapanma aşamasına gelen derneğin imdadına Kıbrıslı gençler yetişti. İşadamı Avukat Fikri Kerem ve diğer başarılı genç kadro, yaklaşık bir yıldan beri yönetimdeler. İşbaşına gelen genç kadro, görevlerine hızlı başladı. KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşüp Avustralya’ya davet eden Yönetim Kurulu Başkanı Av. Kerem, Londra’dan sonra en fazla Kıbrıslı Türkü’nün yaşadığı Sydney ve Melbourne’deki toplumun ihtiyaçlarına bir an önce cevap verme telaşında. Kendi değerlerini yaşatma ve bir sonraki jenerasyona aktarma konusunda aktif çalışan Kıbrıslılar Derneği tarafından, KKTC’nin 32.yıl kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen gece, coşkulu ve bir o kadar da renkli geçti. 15 Kasım KKTC’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle Başkan Av. Fikir Kerem, derneğin faaliyetleri ve hedefleriyle ilgili sorularımızı şöyle cevaplandırdı:
Zafer Polat-Sydney
Fikri Bey sizi tanıyarak, röportajımıza başlayalım.
Ailem 1969’da Kıbrıs’tan göç eden Kıbrıs Türklerinden. Babam büyük bir şirkette telekomünikasyon alanında teknik eleman olarak çalışıyordu. Burada doğdum ve Avustralyalıyım. Kendim Finans okudum. Ama babamın isteği ve ısrarı karşısında, Hukuk Fakültesini de tamamladım. Çünkü babamın hayalinde benim avukat olmam vardı. Allah’a şükür, şu anda bana ait 60 kişinin çalıştığı büyük bir hukuk şirketim var. Çok şükür işim de iyi ve mesleğimizde de çok başarılıyız.
Avukatlık şirketi olarak ne tür davalara bakıyorsunuz?
Bütün tazminat davalarına bakıyoruz. Bu alanda önemli bir tecrübemiz var. Müşteri portföyü açısından tüm farklı milletler var. Türk, Kıbrıslı ve genel olarak her toplumdan müşterilerimiz var.
Özel işinizin dışında, Kuzey Kıbrıs Türk Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyorsunuz. Avustralya’da ne kadar Kıbrıslı var?
Kuzey Kıbrıs Türk Derneği Avustralya’da kurulmuş ilk dernektir. Kuruluş tarihi çok eskilere dayanıyor. Derneğimiz 1950’li yıllarda kuruldu. 500’den fazla üyemiz var. Düzenlediğimiz organizelere üye olan ya da olmayan toplumu üyelerimiz katılabiliyor. Avustralya genelinde yaklaşık 50 bin civarında Kıbrıslı Türk yaşıyor. Derneğimizle irtibatlı olanların sayısı bini geçiyor.
Dernek başkanlığına ne zaman seçildiniz?
Yaklaşık 10 ay oldu. Derneğimiz büyük bir borca girdi. Dernek binasını aldılar. Ama borcunu ödeyemeyince, satmayla karşı karşıya kaldılar. Eski yönetim artık çaresiz kaldı ve burayı satmak istedi. Ben de bunu duyunca yönetimde görev almaya karar verdim. Çünkü derneğimizin mevcut binası satılmış olsaydı, Sydney’deki Kıbrıslılar dağılırdı. Dolayısıyla, dilimiz, kültürümüz ve değerlerimiz de biter, yok olurdu. Ve bir daha toparlanamayacaklardı. Onun için hemen harekete geçtik ve yeni ekibimiz ile bir araya geldik. Amacımız bu derneği yalnız bırakmamaktı. Bundan sonra da derneğimiz inşallah hiçbir zaman böyle bir sıkıntıya düşmeyecek. Burası neslimizin kültürünü devam ettirmesi için çok önemli. Bir de bu son durum bize şunu gösterdi ki; Yeni nesil derneğin bu duruma düşmesine ilgisiz kalmadı. Herkes heyecanla, dört elle bu problemin üzerine gitti. Bu da gençlerin sivil toplum kuruluşlarına el atması ve ilgilenmesi açısından çok güzel oldu. Böylece borçlarımızı hafiflettik. Önümüzde daha büyük planlarımız var. Yönetim kurulumuzda, hemen her meslek grubundan insanlarımız mevcut. Profesyonel muhasebeci, işadamları, mimar ve hukukçu, öğretmen ve diğer meslek gruplarından arkadaşlarımız burada görev yapıyorlar.
15 Kasım Kıbrıslılar için önemli ve anlamlı bir gün. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümünü kutluyorsunuz.
15 Kasım ve 20 Temmuz bizler için önemli günlerdir. 15 Kasım 1983 tarihi, Kıbrıs Türk halkının siyasi yaşamının önemli bir dönüm noktası ve mücadelelerini devlet olgusuyla dünyaya ilan ettiği bir gün oldu. 20 Temmuz tarihi ise; Barış ve Özgürlük Bayramı. En son Kıbrıs Barış Harekâtının 41’inci yıl dönümünü karşıladık. Bu tarihleri her yıl farklı etkinlikler çerçevesinde karşılayıp, kutluyoruz. Kendi tarihimizi, kültürümüzü yaşatma adına, müzik, folklor, eğlence ve zengin mutfağımızdan güzel yemekler eşliğinde bir araya geliyoruz. Bu tarihlerin anlamını çocuklarımıza anlatıyoruz. Kıbrıslı Türk toplumu için çok özel tarihler olan 20 Temmuz Özgürlük ve Barış Bayramı ile 15 Kasım Cumhuriyet Bayramını kutluyoruz.
Bu çerçevede, yakın zamanda Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı ile görüştüğünüz. Bu görüşmenin ayrıntılarını paylaşır mısınız?
KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı bizimle çok ilgili. Yaptığımız görüşmede, kendi çalışma ekibi ile tanıştırdı bizi. Görüşmede, Avustralya’daki Kıbrıslılarla ilgili bilgi verdik. Buradaki insanlarımız için neler yapabileceğimizi detaylı görüştük.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Avustralya’ya gelmesi söz konusu mu?
Evet. Görüşmemizde Avustralya seyahati gündeme geldi. Gelmeyi çok istediğini söyledi. Böyle bir planı var. Ama süre olarak henüz bir tarih vermedi. Sayın Cumhurbaşkanı buradaki Kıbrıslıların sürekli birbiriyle irtibatlı ve bütünlük içinde yaşamalarını tavsiye etti. Ayrıca, Avustralya’nın çeşitli kademelerinde çalışan Kıbrıslıların oluşundan son derece memnun oldu.
Buradaki Kıbrıslılar daha çok ne gibi alanlarda iş yapıyorlar.
Avustralya’da yaşayan oldukça kalabalık sayıda bir toplumuz var. Çeşitli sektörlerde tanınmış çok başarılı insanlarımız bulunuyor. Bizim tavsiyemiz ve isteğimiz her zaman bir çatı altında birlik olalım. Asıl güç birliktedir. Hiçbir zaman güçsüz kuruluşlar, somut neticeler alamaz. Önümüzdeki yılki, projelerimizden birisi bu. İnsanlarımızı bir araya getirip, toplumumuzla buluşturup tanıştırmak istiyoruz.
Avustralya’da etnik toplumların en büyük korkusu, ‘çokkültürlü ülkede kendi kültürümü, dilimi, dinimi kaybederim’ endişesi. Kıbrıslıların bu konudaki endişeleri ne durumda?
Bir toplum dilini, kültürünü, dinini kaybederse Avustralya’da her şeyini kaybedebilir diye düşünüyorum. Onun için hem bizim hem de diğer tüm sivil toplum kuruluşlarının sürekli etkin olması lazım. Bu konuda dik durulması çok önemli. Onun için dernek binamızda hafta sonları çocuklarımıza Türkçe dersi verdiriyoruz. Çeşitli sosyal etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Yaşlılarımızın yanında gençlerimizin de katılımını sağlamaya çalışıyoruz. Her zaman çeşitli yarışmalar, geceler ve anma programları gibi faaliyetlerimizle çocuklarımızın, gençlerimizin kültürlerini unutmamalarına çalışıyoruz. Sonuçta bu faaliyetlerimizin hepsi de dilimize dayanır. Çünkü dilini kaybeden bir kişi kendini de kaybeder. Bunun içinde her zaman bu konu çok önem arz etmektedir.
ÖZELLİKLE GENÇLERİMİZİN VE ÇOCUKLARIMIZIN İLGİSİNİ ÇEKEN PROGRAMLARA AĞIRLIK VERİYORUZ
Dernek olarak sosyal alanlarda neler yapıyorsunuz?
Bizim derneğimizde orta yaşlı ve yaşlı insanlarımız sürekli bir araya gelip hoşça vakit geçirirler. Bunun yanında yemekli özel bazı programlarımız da oluyor. Maksat insanlarımız bir araya gelsin. Aralarındaki dostluk bağlarını güçlendirsinler. Gücümüzü bir araya getirmezsek, dağılıp gideriz. Yine her ay Türk Müzik Gecesi düzenliyoruz. Yıl içerisinde çocuk bayramını kutlama programlarımız oluyor. Önümüzdeki yıl derneğimizin kapısının sürekli açık olmasını istiyoruz. Kıbrıslı Türkler veya dışardan da gelmek isteyen varsa rahatlıkla gelebilsin, hatta yemeğini burada yesin. Toplumumuzun her zaman gidecek bir yeri olsun istiyoruz.
Yaptığınız sosyal etkinliklere, gençlerinizin ilgisi nasıl?
Evet, gençlerimizin etkinliklerimize daha az ilgili olması gerçekten bizim de gündemimizde. Sekiz aydır bu konuyla bizzat ilgileniyorum. Gençler için dernek çatımız altında bir alt komite kurduk. Bu komitede onlar kendi yaş grupları ile ilgili çalışmalar yapacaklar. Gençlerin beğendiği ve ilgilendiği alanlara daha fazla yoğunlaşacağız. Asıl önemli olan onlardır. Çünkü onlar, tüm varlıklarımızı geleceğe taşıyacaklar.
Derneğinize üyelik konusunu nasıl yapıyorsunuz. Kimler size üye olabiliyor?
Hangi toplumdan olursa olsun insanlarla arkadaşlık ve yakın ilişkiler kurmayı arzu ediyoruz. Amacımız herkes birbirini desteklesin. Derneğimize üyelik herkese açık. Karşılıklı olarak, derneklerimize üye olmalıyız. Güçlerimizi bir araya getirmeliyiz. Ben bütün Türk dernekler başkanlarının bir araya gelip daha geniş ve kapsamlı bir kuruluş ortaya çıkarmalarının gücümüz açısından çok önemli olduğunu ve toplumumuza daha iyi hizmet verebileceklerini düşünüyorum.
Sydney’de Kıbrıslılar, genelde hangi bölgede daha yoğunlaşmış durumdalar ve Avustralya’da ne kadar Kıbrıslı var?
İngiltere’den sonra Kıbrıslıların en çok olduğu ülke Avustralya’dır. Yaklaşık 70 bin kadar Kıbrıs Türkü başta Sydney ve Melbourne’de olmak üzere diğer eyaletlerde yaşıyorlar. Kıbrıslılar Sydney’in hemen hemen birçok bölgesinde yaşıyorlar. Ama ağırlıklı olarak, Moorbank, Liverpool, Marrickville, Blacktown, St Clair ve St Marys’de yoğunlaşmış durumdalar.
Avustralya’daki yerel ve federal siyasetçilerle ilişkileriniz nasıl?
Hem buradaki hem de Türkiye’yi siyasi gelişmeleri ve politikacıların çalışmalarını takip ediyorum. Ama Türkiye’nin siyasi durumunu o kadar çok anlamıyor ve bilemiyorum. Ama takip ediyoruz. Çünkü memleketimizdir, bizim canımızdır. Her zaman dua ediyoruz. Burada da siyasetçilerle ilişkilerimizi daha da geliştirmeyi hedeflemekteyiz.
