Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Pekin ziyareti sırasında Uygurlar ile ilgili sarf ettiği sözlerin doğru olduğunu açıklayan Dünya Uygur Kurultayı yetkilileri, hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi. Çin’in Şinhua ajansında yer alan haberde Erdoğan’ın, Doğu Türkistan’da “terör faaliyetleri” yürüten Doğu Türkistan İslami Hareketi’ne de karşı olduğunu söylediği iddia edilmişti.
Merkezi Münih’te bulunan Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Asgar Can, konuyla ilgili açıklama yaptı. Can, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Çin’de yaptığı görüşmede kullandığı ifadeler bizi üzmüştür. Bu açıklamadan sonra Çin Devlet Başkanı Xi jin-pin Uygurlara daha sert davranacaktır ve göz açtırmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı, Malezya ve Tayland’daki yurttaşlarımızın Türkiye’ye getirilmesi konusunda yardımcı olmuştur, kendisine teşekkür ediyoruz, ama bu açıklaması bizi hayal kırıklığına uğratmıştır.” dedi.
“AÇIKLAMA TAMİRİ MÜMKÜN OLMAYAN TARİHİ BİR HATA OLMUŞTUR”
Can sözlerine şöyle devam etti: ” Cumhurbaşkanı’nın, başbakan olduğu dönemde 5 Temmuz 2009 olaylarını bir katliam olarak nitelemesi hala hafızalarda. Ayrıca son 1-2 ay içinde Türkiye’nin hemen her il ve ilçesinde Türkiyeli soydaşlarımız, Çin’in Uygurlara yapagelmekte olduğu baskı ve gayri insani uygulamalara karşı protestolar düzenleyerek, bu davaya milletçe sahip çıkmıştır. Maalesef Çin gezisinde sarf edilen bu sözler, büyük bir talihsizlik ve tamiri mümkün olmayan tarihi bir hata olmuştur.”
“SUÇUM NE DİYE SORMAK TERÖRİSTLİK İSE BİZ TERÖRİSTİZ”
Çin Hükümeti’nin yıllardır Uygur Türklerini terörist olarak göstermek için milyarlarca dolar para harcadığını savunan Can, “Bu propagandalara ne Avrupa ne dünya ülkeleri inandı. Doğu Türkistan’da yapılan insan hakları ihlalleri dünyada mevcut tüm kurumlar tarafından rapor edilmiştir. İnsanlar öldürülüyor, sorgusuz sualsiz tutuklanıyor, polis merkezine götürülüyorlar. Neden götürüyorsunuz? diye sorduklarında onlara terörist diyorlar. Bunu sormak teröristlik ise ‘evet’ o zaman teröristiz.” dedi.
“CAMİLERE KİMLİKLE GİREBİLİYORSUNUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 35 bin cami olduğu ve rahat ibadet edilebildiği sözüne atıfta bulunan Can, Çin hükümeti tarafından verilen bu bilgilerin yanlış olduğunu belirtti ve şöyle konuştu: “Doğu Türkistan’daki her caminin kapısında bir emir levhası vardır. Levhada ’18 yaşından küçükler, devlet memurları ve öğrenciler giremez’ yazar. Ayrıca camilere sadece kimliği olanlar girebiliyor. Bunun yanında imamların tamamı özel yetiştirilmiş ve komünizm propagandası yapıyorlar. Burada din hürriyetinden bahsetmek yanlış olur.”
“UYGUR TÜRKLERİN LİDERİ RABİA HANIMA VİZE VERİLMİYOR”
Can, bazı Uygur Türklerine Türkiye’nin vize de vermediğini şu sözlerle hatırlattı: “Yıllardır Amerika’da yaşayan Rabia Kader, dünyanın her ülkesine sorunsuz gidebiliyorken, Türkiye’nin kendisine vize vermemesi bizi üzmektedir. Dolkun İsa ve birkaç arkadaşımıza da bu yasaklar hala sürmektedir.”
Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a orada yaşadıklarımız ilk elden anlatmak için randevu talep ediyoruz. Halkımız Türkiye’yi öz vatanı olarak bilmektedir. Uygurlar, Türkiye ile dil, din, kültür ve kan bağları ile bağlıdır. Hiçbir dayanağı olmayan terörizmle ilişkilendirilmesi halkımız ve tarihin her döneminde yanımızda olan Türk halkı tarafından hiçbir zaman kabul edilmesi mümkün olmayan bir tanım olarak değerlendirilmektedir.” dedi.