• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home RÖPORTAJ

En büyük hayal kırıklığım solun CHP’lileşmesini önleyememek oldu

Ocak 1, 2015
in RÖPORTAJ
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Milletvekilliği dönemine ait anılarını yazan Ufuk Uras, içinde bulunduğu ruh halini ‘beklenti yorgunu’ olarak tanımlıyor. “Kürt sorununun demokratik çözümü, barış ortamının tesis edilmesi noktasında beklentilerim vardı ama gerçekleşmedi.” diyen Uras, çocukluk ve gençlik yıllarına dair önemli açıklamalarda bulundu.

BÜNYAMİN KÖSELİ İSTANBUL

-Bir gününüz nasıl geçiyor, şu an neler yapıyorsunuz?

İstanbul Üniversitesi’nde Türkiye’deki sol hareketler üzerine doktora dersi veriyorum. Bu kadar zayıf olan solu anlatmak zor olmuyor! Sürekli bir etkinliğe katılıyorum. Haftada bir gün de bir televizyon kanalında program yapıyoruz. Tabii bir taraftan yeni kurulan Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (EDP) çalışmaları devam ediyor.

Korumayla yaşamak nasıl bir duygu?

Korumayı Başbuğ Paşa’ya borçluyum! Siyasi demeç verdiği için kendisi hakkında suç duyurusunda bulunmuştum, hemen arkasından Türk İntikam Tugayı’ndan tehditler aldım. Teoman Koman’ından tutun da Mehmet Ağar’ına, Ergenekoncusuna kadar hepsiyle ilgili suç duyurusunda bulunup siyasî; mücadele verdik. Şimdi bütün bunlar üzerimize kaldı. Bu durum bir yalnızlaşmayı da beraberinde getiriyor. Herkesin önceliği derin devlet olsaydı durum çok daha farklı olurdu.

Yeni kitabınız, yaşadığınız hayal kırıklıkları üzerine mi kurulu?

Kürt sorununun demokratik çözümü, barış ortamının tesis edilmesi noktasında beklentilerim vardı. Ama dört yıllık milletvekilliği dönemde eksik kaldığını düşündüğüm, söylemediğim bir şey kalmadı.

Bir yorgunluk, bir umutsuzluk da var sanırım ruhunuzda?

Tabii beklenti yorgunluğum var. Mahallenin delisi gibi yalnız kalmak istemezdim. Biz maalesef solun CHP’lileşmesini önleyemedik. Bu anlamda büyük bir hayal kırıklığım var.

Yalnız kalmışlığınızı Ergenekon terör örgütü hakkındaki düşüncelerinizi açıkça söylemenize, referandum öncesinde de “Hayır çıkarsa Ergenekon kazanır” demeçlerine bağlayanlar var…

Biz siyasî; bir hareketiz, özgürlükçü bir damarımız var. Küçük dükalıklar üzerinde hayatımı devam ettirebilirdim. Biz zor alanı seçtik.

ÖDP’den istifa etmek zorunda kaldınız, BDP sizi tekrar milletvekili adayı göstermedi. Bu durum, doğru söyleyenin dokuz köyden kovulma hali mi?

Biz çok daha geniş bir yapılanmada yan yana gelmek istiyorduk ama bazı itirazlar oldu. Tam EDP’yi kuruyorduk DTP kapatıldı. Biz de Türkiye’deki özgürlükçü solun partileşme sürecine tekrar geri döndük.

Tarihçi Halil Berktay’ın 1 Mayıs 1977’de yaşanan üzücü olayla ile ilgili “Ateş açıldığı palavra. Birbiriyle çatışan solcular kendi rezaletinden mağduriyet yarattı” şeklindeki iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Burada orta yolu bulmalıyız. Hem sol içi rekabeti eleştirmek hem de kontrgerillanın bu durumdan faydalandığını bilmek gerekiyor.

Siz de meydanda mıydınız o gün?

Ben o dönemde lisedeydim. Okula gelen sol dergilerde, “Şu örgütü alana sokmayacağız, bu örgütü sokmayacağız.” şeklinde yazılar vardı. Orada bir maraz çıkacağı belliydi.

Berktay’ın iddiasını geç kalınmış bir yüzleşme olarak mı okudunuz?

Aslında dönem dönem bu iddialar gündeme geldi, sol içi şiddet tartışıldı. Tekrar gündeme gelmesi iyi oldu. Bugün geçmişe dönüp bakmak için iyi bir zemin var.

Sol, kendi geçmişiyle yüzleşmeyi başarabilir mi?

Başarabilir çünkü solu tek bir kalıba koymamak gerekir. Dogmatik, otoriter sol karşısında daha demokratik bir sol olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’de yıllardır solda birlik çağrıları yapılıyor ama bir türlü başarılı sonuçlar alınamıyor. Bu durum bir ütopya mı artık?

Ben artık olaya solda birlik olarak bakmıyorum. Birlikte olamayacak grupları bir araya getirmek için simyacılık yapmak gerekiyor ama siyasette simyacılık olmuyor. Bir birlikten ziyade siyasetin dönüşümünü başarabiliriz diye düşünüyorum.

Deniz fenerinde bekçi olmak isterdim

Bisiklete biniyorsunuz, toplu taşıma araçlarını kullanıyor, uçak yerine trene binmeyi tercih ediyorsunuz. Bu durumu mütevazılık olarak değerlendirenler de var, “tipik bir sosyalist tavrı” olarak görenler de…

Küçüklüğümden bu yana mütevazı bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Hep, deniz fenerlerinde bekçi olmak istemiştim. Mesela benim üzerime ne bir ev ne bir araba var. Ehliyetim bile yok. Vedat Türkali’den dinledim. Peygamber’in (sas) üzerinde bir tarak, bir iğne, bir de su içtiği tası var. Suyu eliyle içiyor, tası bir kenara koyuyor, tarağı başkasına veriyor, saçlarını elleriyle tarıyor. Üzerinde sadece bir iğne kalıyor. Yukarıda o iğnenin hesabını soruyorlar…

Efsane bisikletiniz duruyor mu hâlâ?

Efsane olanı şu an adadaki evimde duruyor. O bisikleti 1980’li yıllarda almıştım. Üsküdar’dan başlıyor, Sarıyer’e kadar bisikletle gidiyordum.

Derslerden kimseyi bırakmadığınız doğru mu?

Evet. Zaten yorum sorusu soruyorum ve öğrenci çok büyük saçmalamazsa geçiriyorum.

Oğlunuzla nasıl vakit geçiriyorsunuz?

Deniz, şimdi Sorbonne Üniversitesi’nde ekonomi işletme okuyor. Onunla İstanbul’u dolaşmayı çok seviyorum. Ona kitap almak beni çok mutlu ediyor.

Babam, ayet tartışmalarına tanık olsa güler geçerdi!

Albay olan babanız ABD’de fotoğraf ve sinema eğitimi almış. Arkadaşları onu anlatırken, “Beş vakit namazını hiç kaçırmazdı.” diyorlar…

Sol değerlerle mütedeyyin hayatın birlikte barındırılabileceğini düşünüyordu babam. 12 Eylül öncesinde ordudan istifasını istedi. Fotoğraf çekmeye çok meraklıydı. Uzun yıllar karanlık odadan çıkmadı. Bize hep, “Benim boğazımdan haram lokma girmedi, sizin de girmesin.” derdi.

Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki, “Her nefis ölümü tadacaktır” ayetini gerçekten de babanız mı oraya yazdırdı?

Babam bunun için uzun bir süre mücadele etti, Diyanet’e dilekçeler yazdı. Ayetin Türkçesi yazılırsa insanların bundan ders alacağına inanıyordu. Babam bu ayet tartışmalarına tanık olsa güler geçerdi!

Bu ayet, son olarak CHP’li Binnaz Toprak ile gündeme geldi. Daha önce de birkaç gazeteci-yazar ayetin orada yazılı olmasını ‘korkunç’ olarak değerlendirmiş, hatta yoldan geçenlerin ayet yüzünden kaza yapabileceğini iddia etmişlerdi. Bu ayet bazı insanları neden rahatsız ediyor?

Bu durum ontolojik kaygıların olmaması ve günübirlik hayatla açıklanabilir. Ölüme razı olmama hali, rıza göstermeme hali… Peki, bu yazıyı mezarlığa değil de diskoteğe mi yazacaksınız?

Siz kendi varoluşsal sorularınıza nasıl cevaplar buluyorsunuz?

Ben bütün dinlere baktığımda kâmil ve ahlaklı insan olmanın önemli olduğunu görüyorum. Tabii bu şu an geldiğim nokta. Mesela lisedeyken ciddi bir arayış içerisindeydik. Bize sunulan yanıtlar yeterli gelmiyordu.

Dinsel açıdan verilen yanıtlar mı yeterli gelmiyordu?

Tabii, tabii… Hayatı anlamlandırmak için bir arayış içerisindeydik. Sosyalist olmak tek başına yeterli gelmiyor çünkü bu çok politize edilmiş bir kavram. Hayatın geri kalanını nasıl anlamlandıracaksınız? Bugün, 21. yüzyılda dinler arası, kültürler arası etkileşim çok önemli. Diğer arayışları yok sayma, onların üzerinde otorite kurma çağı geride kaldı artık.

Kadıköy Anadolu Lisesi’nde mahalle

baskısına uğradığım için namazı bıraktım!

1959 yılında Üsküdar’da dünyaya geldiniz. Semte dair neler var anılarınızda?

Üsküdar Doğancılar’da ahşap bir evde doğdum. Evin penceresinden vapur seferlerini izleyebiliyorduk.

Üsküdar’da daha çok muhafazakâr aydınlar, Cihangir’de ise sol eğilimli isimler oturuyor. Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısını göz önüne aldığınızda bu durumu bir kamplaşma olarak mı okumak gerekir?

İki semt arasındaki farklılaşma alafranga Pera ile alaturka Üsküdar benzetmesiyle açıklanabilir. Ben, parti genel başkanı olduktan sonra çok sevdiğim Üsküdar’ı bırakıp Cihangir’e taşınmak zorunda kaldım. O dönemde semt böylesine plazalaşmamıştı ve sakin bir yerdi.

Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Evimiz, Doğancılar Parkı’nın hemen yanındaki Nasuhi Tekkesi ile yan yanaydı. Büyük dedem Ömer Nasuhi, bu tekkede imamlık yapmış. Dedemle babam beni camiye götürürdü. Hem annem babam hem de dedelerim mütedeyyin insanlardı.

Böyle bir ailede büyüyüp nasıl solcu oldunuz?

Kadıköy Maarif Lisesi’ni yatılı olarak kazanmıştım. Burada arkadaşlarım namaz kıldığımı öğrenince ciddi bir mahalle baskısıyla karşılaştım, alay konusu oldum. Bu durum bende ciddi bir travma oluşturdu.

Sizin dine karşı mesafe almanızın başlangıç noktası burası mı?

Haliyle bulunduğunuz ortam sizi etkiliyor, şekillendiriyor. Aslında babam ilahiyat okumamı istiyordu ama ben Marks’ın Kapital’ini okumak için iktisat okumayı tercih ettim.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Türkiye’nin en önemli kalp cerrahlarından biriydi: Prof. Dr. Mehmet Ateş’in ‘İzmir-Atina hattında’ki sürgün romanı

Hacer Korucu: “Eşim gazeteci olduğu için tutuklandım, 8 ay rehin tutuldum, nezarette ölümle pençeleştim”

Yazar Şahin Alpay:1980’lerden beri ‘demokrasi ve inanç özgürlüğü’ arayışı peşinden gittim

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Avustralya’dan getirilen vasiyet sikkeler Ankara’da

SONRAKİ HABER

YouTube Now Tracks Your Time Spent Watching Videos

BENZER HABERLER

Türkiye’nin en önemli kalp cerrahlarından biriydi: Prof. Dr. Mehmet Ateş’in ‘İzmir-Atina hattında’ki sürgün romanı
Manşet

Türkiye’nin en önemli kalp cerrahlarından biriydi: Prof. Dr. Mehmet Ateş’in ‘İzmir-Atina hattında’ki sürgün romanı

Haziran 8, 2025
Hacer Korucu: “Eşim gazeteci olduğu için tutuklandım, 8 ay rehin tutuldum, nezarette ölümle pençeleştim”
Manşet

Hacer Korucu: “Eşim gazeteci olduğu için tutuklandım, 8 ay rehin tutuldum, nezarette ölümle pençeleştim”

Mayıs 3, 2025
Yazar Şahin Alpay:1980’lerden beri ‘demokrasi ve inanç özgürlüğü’ arayışı peşinden gittim
Manşet

Yazar Şahin Alpay:1980’lerden beri ‘demokrasi ve inanç özgürlüğü’ arayışı peşinden gittim

Nisan 18, 2025
Taylandlı Prof. Kanok Wongtragan: Dünya’nın birçok ülkesi, Hizmet’in eğitim modeline ihtiyaç duyuyor
Avustralya

Taylandlı Prof. Kanok Wongtragan: Dünya’nın birçok ülkesi, Hizmet’in eğitim modeline ihtiyaç duyuyor

Nisan 3, 2025
Cevdet İnan: “Uyuşturucu baronlarıyla kaldım, hepsi Kur’an öğrendi, ömründe namaz kılmayanlar namaz kıldı”
Manşet

Cevdet İnan: “Uyuşturucu baronlarıyla kaldım, hepsi Kur’an öğrendi, ömründe namaz kılmayanlar namaz kıldı”

Mart 15, 2025
Norveç Dışişleri Bakanı Eide: İsrail güç kullanıyor, bağımsız Filistin devletine ihtiyacımız var
Manşet

Norveç Dışişleri Bakanı Eide: İsrail güç kullanıyor, bağımsız Filistin devletine ihtiyacımız var

Şubat 24, 2025
    • All
    • Manşet
    Kazakistan’da acı gün:Eğitim Gönüllüsü Cenker Tekin Almatı’da vefat etti
    Manşet

    Kazakistan’da acı gün:Eğitim Gönüllüsü Cenker Tekin Almatı’da vefat etti

    by adminzaman
    Haziran 22, 2025
    0

    33 yıldan beri Kazakistan’a bulunan eğitim gönüllüsü, Cenker Tekin Almatı'da hayatını kaybetti. Hizmet Hareketi Gönüllülerinin, 1993 yılında Almatı’da açtığı Kazak...

    Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı: Yöneltilen suçlamalar aklımdan bile geçmedi

    Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı: Yöneltilen suçlamalar aklımdan bile geçmedi

    Haziran 22, 2025
    Torununa para gönderen İmamoğlu’nun babası: Banka hesaplarıma el konulmuş

    Torununa para gönderen İmamoğlu’nun babası: Banka hesaplarıma el konulmuş

    Haziran 22, 2025
    Hakkında yakalama kararı olan Perinçek’in danışmanı Yunanistan’a kaçtı

    Hakkında yakalama kararı olan Perinçek’in danışmanı Yunanistan’a kaçtı

    Haziran 22, 2025
    Saray’ın Danışman’ı, Fatih Altaylı’yı tehdit etti: Bu mürted zındık için gereken yapılmalı

    Gözaltına alınan Fatih Altaylı bugün adliyeye sevk edilecek

    Haziran 22, 2025
    Zulümleri duyurma amacıyla Avustralya’dan Avrupa’ya pedal:‘Ride for Rights’ bisiklet eylemi Sydney ve Londra’dan start aldı   

    Zulümleri duyurma amacıyla Avustralya’dan Avrupa’ya pedal:‘Ride for Rights’ bisiklet eylemi Sydney ve Londra’dan start aldı   

    Haziran 22, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM