Denizli Devlet Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Davut Akın, toplumda sık rastlanan ve sinsi seyreden bir hastalık olan hipertansiyon yüzünden kimi hastaların kalp, böbrek ve damarlarında çeşitli sorunların ortaya çıkabileceğini söyledi.
Nefroloji Uzmanı Dr. Davut Akın, halk arasında tansiyon yükselmesi hastalığı da denilen hipertansiyonun, kan basıncında meydana gelen yükselme olarak tanımlandığını, hatta son yıllarda bu tanımın, sebebi tam olarak bilinmeyen, kalp damar sisteminde yapısal ve fonksiyonel hasarlar meydana getiren ilerleyici bir hastalık olarak değiştiğini belirtti. Bu hastalığı sinsice ilerlediğini belirten Akın, “Vücutta atardamarlarda, kalpte ve böbreklerde ateroskleroz denilen ve damar yapılanmasında bozulma ile karakterize sorunlara yol açar. Daha da ileri giderek, halk arasında inme dediğimiz beyin rahatsızlığına veya kalp krizine kadar giden büyük problemlere de sebep olabilir. Bu nedenle, hipertansiyon hastalarının rutin sağlık kontrollerini ihmal etmemeleri ve ilaçlarını düzenli kullanmaları gerekir” dedi.
Hipertansiyonun çoğu zaman belirti vermeden yıllarca devam edebildiğini kaydeden Akın, “Hipertansiyonun belirtilerini anlamak çok güç olabilir. Hatta bazen hiçbir belirti vermeyen ama yüksek risk taşıyan hipertansiyon vakalarına rastlanır. Bu nedenle de sessiz katil olarak da adlandırılır. Ancak vakaların küçük bir kısmında, ilk zamanlarda belli belirsiz baş ağrısı, baş dönmesi nöbetleri, zaman zaman burun kanamaları gibi belirtiler olabilir. Güneş altında uzun zaman geçiren hastalarda belirtiler daha ileri seviyede olabilir. Bu belirtiler, çoğu zaman hipertansiyon ilerlemiş ve yüksek sınırlara gelmiş olduğunda daha baskın görülür” diye konuştu.
HİPERTANSİYONUN TEDAVİSİNE HEMEN BAŞLANMALI
Hipertansiyonu olan tüm hastaların tanı konduğu andan itibaren yaşam tarzı değişikliğine gitmesi gerektiğini belirten Uz. Dr. Akın şöyle konuştu:
“Yaşam tarzı değişiklikleri tuz alımının kısıtlanması, fiziksel egzersiz yapılması, sigara kullanımına son verilmesi, ideal kiloya inilmesi, alkol kullanmaktan kaçınılmasıdır. Eğer hedef kan basıncı değerlerine ulaşılamazsa ilaç tedavisine başlanır. Buna karşılık kardiyovasküler hastalık riskinin yüksek olduğu hastalarda yaşam tarzı değişikliği önerisi ile birlikte vakit kaybetmeden hemen ilaç tedavisine başlanır.”
(İHA)