• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home RÖPORTAJ

İsmail Hakkı Pekin: Yine bunlarla uğraşıyorsun Dursun, başımız belaya girmesin

Ocak 1, 2015
in RÖPORTAJ
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Askerî; yargı, işbirliği yapsa Ergenekon süreci ne olurdu? 17-25 Aralık süreci siyasette dramatik bir kırılmaya neden oldu. İktidar, askeri vesayete karşı yürütülen Ergenekon, Balyoz gibi davalarının TSK içinde illegal yapılanma ve darbe girişimleri değil ‘milli orduya kumpas’ olduğunu ilan etti. Ardından, Yargıtay’da onanan davalar bile yeniden görüldü, sanıklar tahliye edildi. Yargılama sürecinde vahim hukuk hataları yapılmadı mı? Şüphesiz ki yapıldı. Sonuçta Türkiye, cunta girişimlerinden hesap sormayı beceremedi. Bu süreçte kendisi de internet andıcı davasında tutuklanan eski Genelkurmay İstihbarat başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ile Ergenekon sürecinde neler yaşandığını, TSK’nın yargılamalara nasıl yaklaştığını konuştuk. Pekin, alışılmadık bir açık sözlülükle süreci anlattı, TSK adına özeleştiri yaptı.

AK Parti iktidarının 2002’den itibaren bazı komutanlar arasında rahatsızlığa neden olduğu iddiası orduya bir kumpas mıydı? Yoksa gerçekten bir huzursuzluk var mıydı?

AK Parti gelince Silahlı Kuvvetler’in çeşitli kademelerinde rahatsızlık ve tereddütler yükselmeye başladı. İrtica geliyor filan gibi. Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu, bu kaygıyla Edip (Başer) Paşa’yı çok yumuşak bulduğu için yerine (Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na) Aytaç Yalman’ı getirdi. Edip Paşa başörtüsü konusunda yumuşak filan diye elimine edildi. Öyle bir kadro oluştu. Hilmi Paşa, daha akıllı, daha mülayim hareket eden bir komutandı. NATO’da iki yıl kendisiyle birlikte çalıştım. Nerden ne geleceğini iyi bilen biriydi. Onun zamanında bazı şeyler yaşandı. Komuta kademesinde homurtular, hatta el altından tehditler, yönlendirmeler oldu. Ben 2003’te personel başkanıydım ve Aytaç Paşa’nın emriyle nabız yoklamak için bütün birlikleri dolaştım. Silahlı Kuvvetler’in nabzını ölçmek için. ‘Genç subaylar’ rahatsızdı, ama iktidardan değil komutanların konuşmalarından, devir teslim törenlerinde açık açık verilen mesajlardan rahatsızdı. Gitsinler, resmi görüşmelerde dile getirsinler, uluorta konuşmasınlar tepkisi vardı.

O manşetlerin aksine ‘genç subaylar’ darbe istemiyordu…

Bırakın darbe filan istemeyi, komutanlardan rahatsızlardı. Milliyet’in attığı o başlık muhtemelen bir komutanın iktidarı ikaz etmek, korkutmak için attırdığı bir başlıktı. Yoksa darbeyi 2-5 komutan yapmayacak, tabanda böyle bir hareketlilik yoktu.

Neydi o dönemde TSK’daki sorun? Subaylar nelerden rahatsızdı?

Toplumla aramızda irtibat kopukluğu vardı. Toplum bizi farklı görmeye başlamıştı. Mesela yemin törenlerinde çocukların anneleri başları örtülü diye içeri alınmıyordu. Bu bizi toplumdan koparıyordu. Ordu içinde de astlarla üstler arasında iletişim kopukluğu vardı. Erler, astsubaylar, uzmanlar, subaylar arasında hatta generaller arasında kastlar, gruplaşmalar vardı ve komuta kademelerinde bir hareketlilik söz konusuydu.

Mesela Balyoz diye bilinen plan semineri bu rahatsızlık nedeniyle mi icra edildi?

Plan semineri için önce şunu söyleyeyim. Milli Siyaset Belgesi’nde savunma ile ilgili bölüm, yani Türkiye’nin Milli Askeri Stratejisi’ni Genelkurmay hazırlar. Plan seminerleri dahil tüm planlar ona göre yapılır. Burada iç tehditler, dış tehditler ele alınır. İç tehditler sadece PKK, DHKP-C değil tabii, içinde dini örgütler de var. 1. Ordu’daki plan semineri de bu çerçevede yapılıyor. Orada harekât planının arkasında bir de sıkıyönetim planı var, irticai faaliyetlere karşı. Bu bölümde maksadını aşan bazı konuşmalar olduğu doğru. Hatta Çetin Doğan ‘Bu konuşmaları duyanlar darbe hazırlığı yaptığımızı sanır’ filan bile diyor. Öyle bir hazırlık olduğunu sanmıyorum ama gerçek zamanlı, gerçek şahıslarla, isimler kullanılarak plan semineri olmaz. Yanlış yanlıştır. Bir defa irtica ile ilgili planlarda kimin ne olduğunu bilmiyoruz ki. Geri bölge emniyet planlarında bilgiler polisten, jandarmadan ya da MİT’ten geliyor. Bilgiler doğru mu yanlış mı bilmiyoruz. Bunları test etme imkânımız da yok. Bu nedenle bence o seminer keşke hiç oynanmasaydı.

Plan semineri sizce askeri yargıyı ilgilendiren bir süreç midir?

Evet, askeri yargının konusuna giren bir süreçtir. Bence askeri mahkeme bu konuyu takip etmeliydi. Askeri Ceza Kanunu’na göre siyasete karışmak siyaset yapmak suçtur. Plan seminerindeki konuşmalar bu kapsamda değerlendirilmeliydi. Askeri yargı bu eylemleri kendi içinde çok rahatlıkla halledebilirdi. Özellikle olmadı, çözmediler.

Askeri mahkeme neden bu eylemlere göz yumdu?

Çünkü sicile işlenir bunlar. Terfileri doğrudan etkiler. Buna rağmen 2008’de istihbarat başkanı olduğum dönemde adli müşavir Hıfzı Çubuklu ile birlikte Yaşar Büyükanıt’a gittim. “Efendim siz 2 ay sonra ayrılacaksınız. Çok sayıda ihbar ve suç isnadı var. Bu soruşturmalara biz bakalım. Kendi içimizi kendimiz temizleyelim.” dedim. KK Komutanı İlker Paşa’ya havale etti, İlker Paşa’yla da konuştum. Bize gelen ihbarları anlattım. “Bunları biz halletmezsek başımıza patlayacak.” dedim. “Askeri yargı bu işlere baksın, dava dosyalarını biz hazırlayalım, ama kapatmak için değil. Suçlu varsa yargılayalım.” dedim ama İlker Paşa’ya kabul ettiremedim. Ergenekon başlamıştı o dönemde, Hurşit Paşa ve Şener Paşa tutuklanmıştı. Herhalde soruşturmalar sadece emekli askerlerle sınırlı kalır diye düşündü. Ama öyle olmadı.

TSK kendi içinde bir yargı süreci işletebilir miydi?

Bu imkâna sahiptik. Ben 2007’de yeniden yapılandırmak için Genelkurmay istihbarat başkanlığına getirildim. Silahlı Kuvvetler bünyesindeki hareketlenmeleri, ihbarları araştırmak için ayrı bir birim oluşturdum. Savcılıktan bize gelen binlerce evrak vardı. Bu evraklar askere ait mi, değil mi, incelemesi yaptık ama sahte midir, değil midir, bunun incelemesini yapmadık. Bu kabiliyet bizde vardı, jandarmada vardı, ama yapmadık.

Ergenekon savcıları ile bir temasınız, işbirliğiniz oldu mu?

Evet, soruşturmalar başladığı zaman savcılar bize geldi. Aslında o zaman işbirliği yapılsa süreci birlikte yönetebilirdik. Genelkurmay başkanlarının işbirliği emri vermemesi yüzünden irtibat kesildi. Kesilmese adli süreç daha sağlıklı yürüyebilirdi. Bu kadar insanın başı yanmaz, bu kadar insan eziyet çekmezdi. İlker Paşa “Biz bu işlere bulaşmayalım.” dedi. 2011’de Işık Koşaner genelkurmay başkanı olduğunda, Savcı Fikret Seçen ile tanıştım. İstanbul’da çok defalar görüş alışverişinde bulunduk. Ama devam etmedi.

İlker Paşa ‘andıçtan haberim yok’ dedi. Komutanların karargâhta hazırlanan planlarından, andıçlardan haberi olmaz mı?

Karargâhta bu tür evraklar hazırlanırken komutanın haberi olur. Mesela Taraf gazetesinde haber çıktığı vakit araştırdık ve ilgili sitelerin bizim siteler yani hareket başkanlığının siteleri olduğunu öğrendik. Zaten andıç hazırlanırken bana geldiler, Genelkurmay 2. Başkanı Iğsız Paşa’ya gittiler. Komutana arz ettiler. Herkesin haberi var. Paraf aşamasına geldi. Dursun (Çiçek) akşamüzeri bana getirdi. ‘Bak Dursun’ dedim “Yine bunlarla uğraşıyorsun, bizim başımızı belaya sokma.” dedim. “Yok, komutanım.” dedi. Ben de paraf ettim. Sonra 2 başkanda kaldı uzun süre. Bizim bazı evraklarımız genelkurmay başkanına zarf içinde gider ve öyle parafe edilir. İlker Paşa genelkurmay başkanı olduktan sonra andıçlarda genelkurmay başkanı hanesini kaldırdı. Son zamanlarda da andıçlara post-it yapıştırıyordu, uygun görürse çıkarıyordu. Kâğıdı çıkardığın zaman bir anlamı yok. Üzüldüğüm nokta şu: İlker Paşa, savcılık ifadesinde “Bu dokümanın altında imzam yok.” dedi. Yok, evet ve olamaz ki zaten. İmzayı kendisi kaldırdı. Ama bizim attığımız her türlü imza onun adına. Zaten Dursun’un ıslak imza olayı ortaya çıkınca yürürlüğe de girmedi. O andıçla site açılmadı.

Direnirse Özel Paşa’yı da paralel ilan ederler

Ergenekon ve Balyoz davalarının TSK’yı zayıflattığı ileri sürülüyor. Sizce asker, güç kaybettiği için mi sessiz kalıyor?

Hayır, hayır asker çok zayıflatıldığı için sesi çıkmıyor filan değil. Asker eski komutanlara göre sessiz. Bağırıp çağırmıyor. Asarız keseriz demiyor ama resmi toplantılarda gereken şeyleri söylüyor. Olması gereken zaten bu… Asker fiilen yasal çerçevede söylenmesi gerekeni söylüyor. Mesela gündemde bir paralel davası mı var? Asker diyor ki “Tamam belge varsa, delil varsa gereğini yapayım. Ama yoksa yapamam.” diyor. Birkaç ay önce gündeme geldi. MİT’ten gelen ihbarlar vardı. Şimdi iktidar yaklaşık 1000 kişinin atılmasını istiyor. Genelkurmay ise “Bakın daha önce bu konularda hatalar yaptık. Bu personelin çoğu hakkında doğru dürüst belge ve bilgi yok. Sadece ihbar mektubu var. Bunlarla bu personeli atarsak, büyük bir tasfiye yapmış oluruz. İçinde generaller var.” diyerek ihtiyatlı davranıyor.

Tasfiye açıklamasını bugüne kadar kararlara muhalefet şerhi koyan hükümet yaptı. Bunun nedeni askerlerin tasfiyelere karşı çıkması mı?

Savunma bakanı açıklama yapmak durumunda kaldı, çünkü genelkurmay direniyor. O açıklama cumhurbaşkanının zorlamasıyla yapılmış gibi. Bunu topluma da yaydılar. Muhtemelen genelkurmay başkanı da bu nedenle rapor aldı. Baskıya karşı çıktığı için. Ağustosa bu tasfiye olabilir. Çünkü bu iş iddialaşmaya dönüşmüş durumda. Genelkurmay ‘delil yok’ diyor. Çünkü soruşturmayı yürüten genelkurmay askeri savcısı… Ama Cumhurbaşkanlığı ve MİT ısrar ediyor. Personelin güvenlik soruşturmasını da MİT yapıyor. Genelkurmay başkanı direnirse genelkurmay başkanının da adını paralelciye çıkarırlar. Ülkeyi o hale getirdiler.

TSK mensupları ile ilgili güvenlik soruşturmasını MİT’in yapması doğru mu? Güvenilir olmayabilir. Mesela şöyle şeyler geldi bize. Çocuk subay olacak, güvenlik soruşturmasını yapan personel gitmiş çocuğun babasına sormuşlar. Bize şikâyet geldi. Bu nasıl olur diye… Yapacak bir şey yok. Yetki onlara verilmiş.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

‘İnançlı değilim’ diyen Yazar Altan: Kötülük yapan, başkalarına acı veren insan gerçekten dindar değildir

Namaz kıldığı için TSK’dan ihraç olan Ahmet Ünal: Kırk yıl önce “YAŞzedeydim, şimdi KHKzedeyim”

Silivri’de Altaylı’ya röportaj veren İmamoğlu: Sayın Demirtaş da ben de siyasi hesaplarla içeri alındık

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Avustralya’dan getirilen vasiyet sikkeler Ankara’da

SONRAKİ HABER

YouTube Now Tracks Your Time Spent Watching Videos

BENZER HABERLER

‘İnançlı değilim’ diyen Yazar Altan: Kötülük yapan, başkalarına acı veren insan gerçekten dindar değildir
Manşet

‘İnançlı değilim’ diyen Yazar Altan: Kötülük yapan, başkalarına acı veren insan gerçekten dindar değildir

Aralık 4, 2025
Namaz kıldığı için TSK’dan ihraç olan Ahmet Ünal: Kırk yıl önce “YAŞzedeydim, şimdi KHKzedeyim”
Gündem

Namaz kıldığı için TSK’dan ihraç olan Ahmet Ünal: Kırk yıl önce “YAŞzedeydim, şimdi KHKzedeyim”

Kasım 21, 2025
Silivri’de Altaylı’ya röportaj veren İmamoğlu: Sayın Demirtaş da ben de siyasi hesaplarla içeri alındık
Manşet

Silivri’de Altaylı’ya röportaj veren İmamoğlu: Sayın Demirtaş da ben de siyasi hesaplarla içeri alındık

Ağustos 19, 2025
Türkiye’nin en önemli kalp cerrahlarından biriydi: Prof. Dr. Mehmet Ateş’in ‘İzmir-Atina hattında’ki sürgün romanı
Manşet

Türkiye’nin en önemli kalp cerrahlarından biriydi: Prof. Dr. Mehmet Ateş’in ‘İzmir-Atina hattında’ki sürgün romanı

Haziran 8, 2025
Hacer Korucu: “Eşim gazeteci olduğu için tutuklandım, 8 ay rehin tutuldum, nezarette ölümle pençeleştim”
Manşet

Hacer Korucu: “Eşim gazeteci olduğu için tutuklandım, 8 ay rehin tutuldum, nezarette ölümle pençeleştim”

Mayıs 3, 2025
Yazar Şahin Alpay:1980’lerden beri ‘demokrasi ve inanç özgürlüğü’ arayışı peşinden gittim
Manşet

Yazar Şahin Alpay:1980’lerden beri ‘demokrasi ve inanç özgürlüğü’ arayışı peşinden gittim

Nisan 18, 2025
  • All
  • Manşet
Bahis soruşturmasında Mert Hakan Yandaş, Metehan Baltacı, Murat Sancak tutuklandı
Manşet

Bahis soruşturmasında Mert Hakan Yandaş, Metehan Baltacı, Murat Sancak tutuklandı

by adminzaman
Aralık 9, 2025
0

Galatasaraylı futbolcu Metehan Baltacı ve Adana Demirspor eski başkanı Murat Sancak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü yasa dışı bahis soruşturması kapsamında...

Bir hırsızlık da Kulu Adliyesi’nde: AKP’li Başkanın gelini adli emanetin paralarını soydu

Bir hırsızlık da Kulu Adliyesi’nde: AKP’li Başkanın gelini adli emanetin paralarını soydu

Aralık 8, 2025
Saray Yargısı’nın Denizli T Tipi Cezaevindeki zulmü: Av. Süleyman Yıldırım bu hale gelene kadar tahliye edilmedi

Rejim Yargısı, ölüm döşeğinde tahliye edildi: Cezaevinde kanser olan Av. Süleyman vefat etti

Aralık 8, 2025
Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Aralık 8, 2025
NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

Aralık 8, 2025
Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Aralık 8, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM