İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Fransa’nın Ahmet Davutoğlu’nu yürüyüşte istemediğini söyledi. Medyaya darbeyi hatırlatan Renzi, ”Mesela Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan örneğini alalım. Aralık ayında bazı gazetecilerin tutuklanması ve yayın kuruluşlarının kapatılması emrini verdi. Davutoğlu’nun yürüyüşe katılması biraz sırıtıyordu’ ifadelerini kullandı.
Fransa’nın başkenti Paris’te yapılan Charlie Hebdo’ya yapılan saldırı ve iki terör saldırısının ardından dünya liderlerinin de katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüşe katılan İtalya Başbakanı Matteo Renzi, ‘Davutoğlu’nun yürüyüşe katılması biraz sırıtıyordu’ ifadelerini kullandı.
La 7 kanalında dün akşam yayınlanan “Le Invasioni Barbariche” adlı programa konuk olan Başbakan Matteo Renzi, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başbakan Renzi, 1 buçuk milyonu aşkın kişinin katıldığı, teröre karşı dayanışma mesajının verildiği yürüyüşte aralarında Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu’nun da bulunduğu 50 devlet ve hükümet lideriyle birlikte en ön sırada yer almıştı.
‘Erdoğan Aralık Ayında Gazetecilerin Tutuklanması Emrini Verdi’
radikal.comtr’nin haberine göre, programı sunan Daria Bignardi, söz konusu yürüyüşün Paris’teki terör saldırılarında yaşamını yitirenleri anmak ve aynı zamanda bilgi verme, basın özgürlüğü için gerçekleştirildiğini hatırlatan Renzi’ye, “Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Türkiye Başbakanı Davutoğlu ve Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo ile, yani gazetecilerin dostu olmayan bu liderlerle yan yana yürümek sizi rahatsız etmedi mi?” sorusunu yöneltti.
Renzi ise buna şöyle karşılık verdi: “Birçok ülkede çelişkiler yaşanıyor. Mesela Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan örneğini alalım. Aralık ayında bazı gazetecilerin tutuklanması ve yayın kuruluşlarının kapatılması emrini verdi. Bu açıkça bir bilgi verme (basın özgürlüğü) problemi idi. Sen ise (Davutoğlu) bilgi verme özgürlüğünü savunmak için oradasın, çünkü bazı kaçıklar bir dergi binasına girerek, o bildiğimiz eylemi yaptılar. Yani bu biraz sırıtıyor. Fransızlar onları orada istedi ve davet ettiyse, ben de bunu sorgulamadım, pirelenmedim.”