Özgür medyayı susturmaya yönelik girişimlere dün gece yarısı bir yenisi daha eklendi. G20 zirvesi dolayısıyla dünyanın gözü Türkiye’ye çevrilmişken Çevik Kuvvet polisi, ülkenin en çok satan gazetesi Zaman’ın önüne TOMA ve helikopterle geldi.
Baskına gerekçe olarak, Bugün Gazetesi’ne hukuksuz bir şekilde atanan kayyumların işine son verdiği gazetecilerin çıkardığı Özgür Bugün Gazetesi gösterildi. Mağdur gazetecilerin zor şartlarda yayımladığı gazetenin peşine düşen polis, Özgür Bugün’ün basılmasını bahane etti. Zaman’ın avukatı Ali Odabaşı, yeni bir algı operasyonuyla karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Gazete çalışanları ve okuyucuları ise olayın duyulması üzerine Zaman binası önüne gelerek destek verdi.
Hakim, Anayasa’nın 30. maddesine dikkat çekti
Özgür Bugün Gazetesi’nin künyesinde, yasalara uygun şekilde Feza Gazetecilik A.Ş. matbaasında basıldığı yazılmasına rağmen, Bakırköy Sulh Ceza Hakimliği’nce sanki gizli basılıyormuş gibi arama kararı çıkarıldı. Ancak kayyumun avukatlarının müsadere talebini hakim Anayasa’nın 30. maddesini işaret ederek reddetti. Hakim, “Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileriyle basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkoyulamaz.” hükmünün altını çizip, şu uyarıda bulundu: “Yukarıdaki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hükümüne uygun olarak söz konusu arama yapılması talep edilen Feza Gazetecilik A.Ş. tesislerinin kanuna uygun kurulmadığı yönünde bir iddia ve dosyada buna ilişkin bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.”
Söz konusu kararda matbaanın gece saat 21.00 ile sabah 05.00 arasında aranması belirtilirken polisler helikopter ve TOMA’lar eşliğinde Yenibosna’daki binaya geldi. Polisler, Özgür Bugün’ün, arşivdeki diğer gazetelerin arasında bulunan nüshalarını yanına aldı. Kayyumun avukatları ve polisler matbaada arama yaptıktan sonra mahkeme kararı olmadan bilinmeyen bir telefon üzerine geri dönerek Zaman Gazetesi’nin yazı işlerini de kanunsuz biçimde aramaya başladılar. Ayrıca Aksiyon Dergisi ve Today’s Zaman’ın yazı işlerine de girildi. Polisler, muhabirlerin ve diğer çalışanların özel eşyalarına kadar ararken olayı görüntüleyen basın mensuplarının işini yapmasına engel oldu. Ancak arama sırasında gizli çekilen bazı fotoğrafların havuz medyasına servis edildiği görüldü.
Özgür medyayı susturmaya yönelik girişimlere dün gece yarısı bir yenisi daha eklendi. G20 zirvesi dolayısıyla dünyanın gözü Türkiye’ye çevrilmişken Çevik Kuvvet polisi, ülkenin en çok satan gazetesi Zaman’ın önüne TOMA ve helikopterle geldi.
Baskına gerekçe olarak, Bugün Gazetesi’ne hukuksuz bir şekilde atanan kayyumların işine son verdiği gazetecilerin çıkardığı Özgür Bugün Gazetesi gösterildi. Mağdur gazetecilerin zor şartlarda yayımladığı gazetenin peşine düşen polis, Özgür Bugün’ün basılmasını bahane etti. Zaman’ın avukatı Ali Odabaşı, yeni bir algı operasyonuyla karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Gazete çalışanları ve okuyucuları ise olayın duyulması üzerine Zaman binası önüne gelerek destek verdi.
Hakim, Anayasa’nın 30. maddesine dikkat çekti
Özgür Bugün Gazetesi’nin künyesinde, yasalara uygun şekilde Feza Gazetecilik A.Ş. matbaasında basıldığı yazılmasına rağmen, Bakırköy Sulh Ceza Hakimliği’nce sanki gizli basılıyormuş gibi arama kararı çıkarıldı. Ancak kayyumun avukatlarının müsadere talebini hakim Anayasa’nın 30. maddesini işaret ederek reddetti. Hakim, “Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileriyle basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkoyulamaz.” hükmünün altını çizip, şu uyarıda bulundu: “Yukarıdaki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hükümüne uygun olarak söz konusu arama yapılması talep edilen Feza Gazetecilik A.Ş. tesislerinin kanuna uygun kurulmadığı yönünde bir iddia ve dosyada buna ilişkin bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.”
Söz konusu kararda matbaanın gece saat 21.00 ile sabah 05.00 arasında aranması belirtilirken polisler helikopter ve TOMA’lar eşliğinde Yenibosna’daki binaya geldi. Polisler, Özgür Bugün’ün, arşivdeki diğer gazetelerin arasında bulunan nüshalarını yanına aldı. Kayyumun avukatları ve polisler matbaada arama yaptıktan sonra mahkeme kararı olmadan bilinmeyen bir telefon üzerine geri dönerek Zaman Gazetesi’nin yazı işlerini de kanunsuz biçimde aramaya başladılar. Ayrıca Aksiyon Dergisi ve Today’s Zaman’ın yazı işlerine de girildi. Polisler, muhabirlerin ve diğer çalışanların özel eşyalarına kadar ararken olayı görüntüleyen basın mensuplarının işini yapmasına engel oldu. Ancak arama sırasında gizli çekilen bazı fotoğrafların havuz medyasına servis edildiği görüldü.
Özgür medyayı susturmaya yönelik girişimlere dün gece yarısı bir yenisi daha eklendi. G20 zirvesi dolayısıyla dünyanın gözü Türkiye’ye çevrilmişken Çevik Kuvvet polisi, ülkenin en çok satan gazetesi Zaman’ın önüne TOMA ve helikopterle geldi.
Baskına gerekçe olarak, Bugün Gazetesi’ne hukuksuz bir şekilde atanan kayyumların işine son verdiği gazetecilerin çıkardığı Özgür Bugün Gazetesi gösterildi. Mağdur gazetecilerin zor şartlarda yayımladığı gazetenin peşine düşen polis, Özgür Bugün’ün basılmasını bahane etti. Zaman’ın avukatı Ali Odabaşı, yeni bir algı operasyonuyla karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Gazete çalışanları ve okuyucuları ise olayın duyulması üzerine Zaman binası önüne gelerek destek verdi.
Hakim, Anayasa’nın 30. maddesine dikkat çekti
Özgür Bugün Gazetesi’nin künyesinde, yasalara uygun şekilde Feza Gazetecilik A.Ş. matbaasında basıldığı yazılmasına rağmen, Bakırköy Sulh Ceza Hakimliği’nce sanki gizli basılıyormuş gibi arama kararı çıkarıldı. Ancak kayyumun avukatlarının müsadere talebini hakim Anayasa’nın 30. maddesini işaret ederek reddetti. Hakim, “Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileriyle basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkoyulamaz.” hükmünün altını çizip, şu uyarıda bulundu: “Yukarıdaki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hükümüne uygun olarak söz konusu arama yapılması talep edilen Feza Gazetecilik A.Ş. tesislerinin kanuna uygun kurulmadığı yönünde bir iddia ve dosyada buna ilişkin bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.”
Söz konusu kararda matbaanın gece saat 21.00 ile sabah 05.00 arasında aranması belirtilirken polisler helikopter ve TOMA’lar eşliğinde Yenibosna’daki binaya geldi. Polisler, Özgür Bugün’ün, arşivdeki diğer gazetelerin arasında bulunan nüshalarını yanına aldı. Kayyumun avukatları ve polisler matbaada arama yaptıktan sonra mahkeme kararı olmadan bilinmeyen bir telefon üzerine geri dönerek Zaman Gazetesi’nin yazı işlerini de kanunsuz biçimde aramaya başladılar. Ayrıca Aksiyon Dergisi ve Today’s Zaman’ın yazı işlerine de girildi. Polisler, muhabirlerin ve diğer çalışanların özel eşyalarına kadar ararken olayı görüntüleyen basın mensuplarının işini yapmasına engel oldu. Ancak arama sırasında gizli çekilen bazı fotoğrafların havuz medyasına servis edildiği görüldü.
Özgür medyayı susturmaya yönelik girişimlere dün gece yarısı bir yenisi daha eklendi. G20 zirvesi dolayısıyla dünyanın gözü Türkiye’ye çevrilmişken Çevik Kuvvet polisi, ülkenin en çok satan gazetesi Zaman’ın önüne TOMA ve helikopterle geldi.
Baskına gerekçe olarak, Bugün Gazetesi’ne hukuksuz bir şekilde atanan kayyumların işine son verdiği gazetecilerin çıkardığı Özgür Bugün Gazetesi gösterildi. Mağdur gazetecilerin zor şartlarda yayımladığı gazetenin peşine düşen polis, Özgür Bugün’ün basılmasını bahane etti. Zaman’ın avukatı Ali Odabaşı, yeni bir algı operasyonuyla karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Gazete çalışanları ve okuyucuları ise olayın duyulması üzerine Zaman binası önüne gelerek destek verdi.
Hakim, Anayasa’nın 30. maddesine dikkat çekti
Özgür Bugün Gazetesi’nin künyesinde, yasalara uygun şekilde Feza Gazetecilik A.Ş. matbaasında basıldığı yazılmasına rağmen, Bakırköy Sulh Ceza Hakimliği’nce sanki gizli basılıyormuş gibi arama kararı çıkarıldı. Ancak kayyumun avukatlarının müsadere talebini hakim Anayasa’nın 30. maddesini işaret ederek reddetti. Hakim, “Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileriyle basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkoyulamaz.” hükmünün altını çizip, şu uyarıda bulundu: “Yukarıdaki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hükümüne uygun olarak söz konusu arama yapılması talep edilen Feza Gazetecilik A.Ş. tesislerinin kanuna uygun kurulmadığı yönünde bir iddia ve dosyada buna ilişkin bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.”
Söz konusu kararda matbaanın gece saat 21.00 ile sabah 05.00 arasında aranması belirtilirken polisler helikopter ve TOMA’lar eşliğinde Yenibosna’daki binaya geldi. Polisler, Özgür Bugün’ün, arşivdeki diğer gazetelerin arasında bulunan nüshalarını yanına aldı. Kayyumun avukatları ve polisler matbaada arama yaptıktan sonra mahkeme kararı olmadan bilinmeyen bir telefon üzerine geri dönerek Zaman Gazetesi’nin yazı işlerini de kanunsuz biçimde aramaya başladılar. Ayrıca Aksiyon Dergisi ve Today’s Zaman’ın yazı işlerine de girildi. Polisler, muhabirlerin ve diğer çalışanların özel eşyalarına kadar ararken olayı görüntüleyen basın mensuplarının işini yapmasına engel oldu. Ancak arama sırasında gizli çekilen bazı fotoğrafların havuz medyasına servis edildiği görüldü.