İslami İlimler Enstitüsü Dekanı Prof. Dr. Saffet Köse, Sydney’de organize edilen konferansta, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin altına atılan imzalara rağmen, bilhassa İslam dünyasında mazlum, güçsüz ve mağdur insanların, büyük haksızlıklara ve zulme maruz kaldığını belirtti.
Milli Görüş Teşkilatları tarafından Avustralya’ya davet edilen ve burada çeşitli konferans ve vaazlara katılan İzmir Üniversitesi İslami İlimler Enstitüsü Dekanı Prof. Dr. Saffet Köse, Sydney’de bir konferans verdi. ‘Australian Turkic Alliance’ (ATA) tarafından organize edilen konferans, Auburn’da Türk Dayanışma Derneği’nde gerçekleşti. İslam’da Rahmet ve Peygamber Efendimiz (SAV)’in metodu konusunda konuşan Prof. Dr. Köse, yurtdışındaki toplumumuzun birlik ve beraberliğinin önemine işaret etti. Dünya’da yaşanan çatışma ve Müslümanlara karşı takınılan taraflı tavrın temelinde kiliselerin rolünün olduğunu hatırlatan Köse, “Hâlbuki ki, Allah bizleri insan olarak yarattı. İnsan olduğumuz için tüm beşerin en şerefli mahlûku olarak bizleri kabul ediyor. Yani bizler insan olmakla bu şerefli payeyi elde etmişiz.” dedi. Dünya insanının bir taraftan açlık bir taraftan ise obezite gibi iki zıt konuyla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Saffet Köse, konuşmasını şöyle sürdürdü, “Bir taraftan yılda yaklaşık 6 milyon çocuk dünyada kötü beslenme yüzünden ölüyor. Diğer taraftan ise; her yıl binlerce çocuk ise aşırı tüketimden dolayı obezite oluyor. Birinin halini öteki anlamıyor.”dedi. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ‘insan haklarıyla ilgili’ kabul edilen şartların bundan asırlar önce Peygamber Efendimiz tarafından hayata tatbik edildiğini belirten Prof. Dr. Köse, günümüz dünyasının ise bunu daha yarım asır önce kabul ettiğini belirtti. Evrensel Beyannamenin altına atılan imzalara rağmen, bilhassa İslam dünyasında mazlum, güçsüz ve mağdur insanların, büyük haksızlıklara maruz kaldıklarını hatırlatan Prof. Dr. Saffet Köse: “Peygamber Efendimizin savaş sırasında ordu komutanlarına talimat verdiği ve komutanlarının da bunu dinlediğini bildiren çok güçlü kaynaklar var. Hz.Peygamber savaş esnasında sivil alanların, mabetlerin, evlerin, hayvanların, ağaçların, suların, kendi hallerinde bulunan vatandaşların, kadınların, çocukların, ibadethanelerden hangisi olursa olsun oralarda kendini ibadete vermiş dışarıyla ilgisi olmayan vatandaşların bunların hepsinin çatışma dışı olduğunu haber vermiştir. Zarar verildiği takdirde de bunların hepsinin tazmininin gerektiğini bildirmiştir. Peki, günümüzde bu böyle mi? Ne insana, ne çevreye, ne mabede ne de hayvanlara dikkat ediliyor. 1992 yılında Sırpların Bosna’da gerçekleştirdiği zulümde, sadece 40 bine yakın kadın tecavüze uğradıktan sonra türlü işkencelerle öldürülmüştür.” dedi. Ailede kadın erkek eşitliğine de değinen Prof. Dr. Saffet Köse, nikah müessesesinin iffeti korumanın kalkanı olduğunu söyledi. Dünyada ve Türkiye’de evlilik müesseselerinin günden güne yıkılarak beraberinde boşanmaların hızla çoğaldığını vurgulayan köse, “Kur´ân-ı Kerî;m´e göre kadın ve erkek birbirlerine karşı üstünlükleri bulunan iki farklı cinstir. İki varlık arasındaki farklılık birinde olanın diğerinde bulunmadığı özelliği gösterir. Bu husus kadın-erkek arasındaki mutlak üstünlük iddiasını ortadan kaldırmaktadır. Farklılıklarıyla bütünleşen eşler güçlü bağlarla birbirlerine kenetlenerek yalnızlık hissetmelerine mâni olacaklardır.” diye konuştu.
EŞLER ARASINDAKİ MÜNASEBETLER, RAHMETLE ÖRGÜTLENMELİ
Prof.Dr. Saffet Köse şu hususlara da değinerek; “İslâm toplumunun en temel kurumu olan Müslüman aile, eşler arasındaki münasebetlerin rahmetle örgütlendiği, iyilik ve ihsanın, lütufkârlığın hâkim olduğu sıcak bir yuvadır. Bu yuva içinde anne-baba ile ilişkiler de aynı merkezde yürümelidir. Kur’ân ve Sünnet’in çizdiği model çerçevesinde oluşan aile, eşlerin sevinç ve neşe içinde olur. Ailedeki ilişkiler, haklar değil de vazife kültürü üzerine kurulursa ailede çatışma olmaz.”
Öte yandan Kadir Gecesi nedeniyle Melbourne’de de vaaz veren Dekan Köse, bütün dünyanın Kur’an’ın getirdiği ahlaki değerlere ihtiyacı olduğunu belirterek, “Müslümanlar olarak bu geceyi fırsat bilerek, düşünmek, taşınmak ve biraz da bunun için mücadele etmek. Bu gecede bütün Müslümanlar, bütün insanlar için dua edelim ki Cenab-ı Allah dualarımızı kabul eder diye inanıyoruz. Çünkü bu gece mübarek bir gece” dedi.