Her yıl, bu mevsim, Türkiye ile Avustralya arasında çok güzel bir hava trafiği başlıyor. Gruplar halinde, buralardan Anadolu’ya doğru giden, resmi yada gayr-i resmi guruplar, Şafak Ayin’iyle, Çanakkale’de sabah ışıklarını karşılıyor. 98 yıl önce bugünler. Ülkenin hemen her yanı mahşer yeri adeta. Kafkasya cephesinde Ruslar taarruzda. Seddülbahir’de Türk askerleri düşman saflarını topa tutuyor. Bir diğer cephe ise Irak. Birinci Dünya Savaşı, dört taraftan kuşatmış imparatorluğu.
Tam 98 sene önce bugünlerde, Akif mısralarına gözyaşlarını ekliyor: “Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor / Bir hilâl uğruna yâ Rab, ne güneşler batıyor!..” Savaşan, çarpışan ve sonra da birbiriyle dost olan Türkiye ve Avustralya, bugün bu dostlukların en güzelini yaşıyor. 98 yıl önce, memleketlerinden binlerce kilometre yol kat ederek, önce Mısır’a ardından da Gelibolu’ya neden ve niçin geldiklerini bilmeden savaşa katılan Anzak askerleri, savaş ortamını, Türk askerinin ne kadar iyi kalpli olduğunu, mertliğini ve dürüstlüğünü ailelerine gönderdikleri mektuplar, günlüklerinde ve anılarında kaleme aldılar. Propagandalar nedeniyle Türk askerlerini, barbar ve işkenceci olarak gören binlerce Avustralya ve Yeni Zelandalı askerin görüşleri, savaş ilerledikçe değişti. Pek çok asker, uzak diyarlardaki ailelerine gönderdikleri mektuplar ve günlüklerinde Türk askerinden dürüst, mert ve iyi kalpli insan olarak bahsetti. Öyle ki, bugün arşivlerdeki fotoğraflarda, bir Anzak askeri yaralı bir Mehmetçiğe su verirken görüldüğü gibi, Avustralyalı askerin yarasını, üstündeki elbiselerini yırtarak sargı bezi yerine kullanan Mehmetçiklerin görüntüsüne çokça rastlanıyor. Senenin her günü rahmetle yâd edilmesi gereken Çanakkale şehitlerimizi, bir kez daha ülkemizden binlerce kilometre uzaklardan, Avustralya’dan minnetle ve rahmetle anıyoruz. 100.yıl etkinliklerinin yapılacağı 2015’e yaklaştıkça, iki ülke arasındaki gidiş- gelişler daha da hız kazanıyor. Bu yıl, Çanakkale filimi bu anlamlı haftada başlıyor. Melbourne ve Sydney’ deki sinemalarda 25 Nisan’da gösterime girecek.
Evet, bu yıl ikincisini hazırladığımız ‘ANZAC günü’ ekimizle, Türkiye ve Avustralya arasında, günden güne gelişen ve iyi noktaya doğru yol almaya başlayan, siyasi, ekonomik, tarihi, kültürel ve sosyal ilişkilerimize katkı sağlayacağını umuyoruz ve temenni ediyoruz.