Çözüm sürecinde Recep Tayyip Erdoğan’a destek veren Şivan Perwer, “Eğer Erdoğan eleştirilere kulak asmaz ve bildiği yoldan gitmeye devam ederse Türkiye bir Suriye olur.” uyarısında bulundu. Romanya’nın Bükreş kentinde Cumhuriyet’ten Ceren Çıplak’a konuşan Perwer, çözüm sürecine güveninin kalmadığını, politik kisvelerin arkasındaki ihanetleri gördüğünü söyledi. Hükümetin de Kandil’in de insanların ölümünden sorumlu olduğunu vurgulayan Perwer, “İktidar ve güç uğruna insanlar ölüyor.” ifadesini kullandı. Yarın da devam edecek olan röportajın ilk bölümünde yer açıklamalardan bazıları şöyle
Sizce 7 Haziran’dan sonra ne oldu da barış süreci sona erdi?
– Erdoğan Türkçü kafalardan korktu. MHP’den, CHP’den gelen milliyetçi tepkilerden korktu. Kürtler de sahip çıkmadı.
‘ÇÖZÜM SÜRECİNE GÜVENİM KALMADI’
– Erdoğan’ın çözüm sürecinde size uzattığı eli tuttunuz. Pişman mısınız? Kandırıldığınızı düşünüyor musunuz?
– Kandırılma değil de yeni şeyler öğrendim. Politik kisvelerin arkasındaki ihanetleri gördüm. Ortadoğu’da liderlik, siyasetçilerin çıkarına göre yürüyor. Toplumlar, liderlere kurban ediliyor. Ben de 40 yıllık özgürlük mücadelemi çözüm sürecine kurban ettim. Bunun bile az da olsa değerini bilemediler. Çözüm sürecine güvenim kalmadı. Çözüm sürecini ortaya koyan Erdoğan ve Öcalan’dı; en büyük darbeyi de maalesef Erdoğan ve Öcalan’ın PKK’si, Kandil vurdu.
‘TÜRKİYE, SURİYE OLUR’
Güç ve iktidar yangını her tarafı yıkmaya başladı. Her gün binlerce anadan beddua almak, vicdan sahibi ve merhametli bir Müslüman için hayra alamet değildir. Eğer Erdoğan eleştirilere kulak asmaz ve bildiği yoldan gitmeye devam ederse Türkiye bir Suriye olur.
– Neden Türkiye’ye dönmüyorsunuz?
-Kobane çatışmaları, sonrasında gelişen olaylar ve sonraki siyasi hamleler bende güvensizlik yarattı.
– Vatandaşlığınızı geri alabildiniz mi?
Türkiye’ye geldiğim dönem resmi başvuru yapmamı istediler. Yaptım; vatandaşlık verdiler ama almadım. Başvurum Türkiye’de halen duruyor. Şu anda İsveç vatandaşlığım var ve bununla dünyayı dolaşıyorum. Ben özgür, demokratik ve barışçı bir Türkiye’nin vatandaşı olmak istiyorum.
‘BİR SÖZÜ DİĞERİNİ TUTMAYAN BİR ERDOĞAN İSTEMİYORUM’
– Erdoğan ne yapmalı sizce?
– Reforma sahip çıkan bir Erdoğan istiyorum. İktidarda dine saplanmış, kadınların başını bağlayan, bir sözü diğerini tutmayan bir Erdoğan istemiyorum. Savaş kararı veren bir Erdoğan hiç istemiyorum.
– Türkiye’nin yeniden kan gölüne dönmesinin sorumlusu olarak neyi ya da kimi görüyorsunuz?
– Her iki taraf da insanların ölümünden sorumlu… İktidar ve güç uğruna insanlar ölüyor. Yıllarca aynısı yaşanmadı mı? Çözüm için on binlerce insanın daha mı ölmesi gerekir? Suruç’ta katledilen o temiz yürekli, hayırsever 33 gencin karşılığı, Ceylanpınar’da iki polisi öldürmek midir? Buna karşılık yüzlerce uçak ile Kürdistan’ı bombalayarak mı sonuca ulaşacaksınız? Şunu herkes bilmeli ki kanı kan ile temizlemek mümkün değil… 30 yıllık yaşananlar bunu bize gösterdi. Bu ölümlerin sorumlusu, Türkiye’deki iktidar ve onun çözümsüzlük sürecine katkı sunan Kandil’in politikalarıdır. Bu son yaşananlar sadece suçsuz insanların kurban edildiği, kanlı bir iktidar ve güç savaşıdır.
– Öneriniz nedir?
– İlk olarak hemen ve herhangi bir gerekçe öne sürmeden karşılıklı ateşkes yapılmalı ve ölümler durmalıdır. Karşılıklı bir güven tesis edilmelidir. Bunun için de ateşkesi denetleyecek ve barış görüşmelerinde arabuluculuk yapabilecek bir heyet oluşturulmalıdır.