Bu hafta sonu NSW ve Ekim ayında ise; Victoria’da yapılacak olan belediye seçimlerini gazetemize değerlendiren Türkiye’nin Canberra Büyükelçisi Reha Keskintepe “ Özellikle, NSW Eyaleti’nde vatandaşlarımızın siyasete gerekli ölçüde ilgi duymadıklarını, bunun sonucunda da toplumumuzun Belediye Meclislerinde ve Eyalet Parlamentosu’nda hak ettiği ölçüde temsil edilmediğini görüyoruz. Bu bakımdan, öncelikle toplumumuzun siyasi yaşama olan ilgisi ve katılımı artırılmalıdır.” dedi.
Aburun’da çok zorlu bir seçim olacağı kesin. Çünkü 150’den fazla belediye sahip NSW’de, 80’e yakın adayla en rekor Belediye Meclis adayı başvurusu Auburn’da gerçekleşti. İki ay önce göreve başlayan ülkemizin Canberra Büyükelçisi Reha Keskintepe, hem mevcut sıcak gündem, hem de iki ülke ilişkilerinin perspektifleri konusunda sorularımızı cevaplandırdı. Göreve başladıktan sonra, ilk röportajını ZAMAN’A veren Büyükelçi Keskintepe, bu hafta sonu NSW’de, ekim ayında ise; Victoria’da yapılacak olan yerel Seçimler, Türkiye Avustralya ilişkileri ve perspektifleri, Türk toplumunun genel durumu ve diğer konuları kapsayan bir dizi sorumuzu cevaplandırdı. Keskintepe, iki ülke ilişkilerinin geleceğine işaret ederek, herkesin katkıda bulunmasını arzu ettiğini söyledi. Göreve başladıktan sonra NSW ve Victoria’daki Cemiyet, Dernek, Vakıf ve diğer Sivil toplum Örgütlerimizle bir araya gelen Büyükelçi Reha Keskintepe; “NSW ve Victoria’da yaptığım çok sayıdaki toplantılardan olumlu izlenimlerle ayrıldım. Önümüzdeki yıllarda Türkiye ile Avustralya arasındaki siyasi, ekonomik/ticari, kültürel, sportif, halktan halka ilişkilere ivme kazandırabilmek için yaptığımız çalışmalarda yararlanabileceğimiz büyük bir potansiyel olduğunu gördüm. Bu potansiyeli kullanmak adına Avustralya’daki Türk toplumunun çok önemli katkılarda bulunabileceğini, bu katkının ortaya çıkartılmasının önceliklerimizin başında geldiğini söyleyebilirim.” dedi. İşte Büyükelçi Keskintepe’nin sorularımıza verdiği cevaplar:
Avustralya’ya gelişinizin arasından 2 ay geçti. Kısa bir değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Bu iki ay içinde, gerek Federal ve yerel makamlarla ve gerekse Türk toplumunun temsilcileri ve vatandaşlarımızla yaptığım görüşmelerde onları tanıma fırsatı buldum. Avustralya’da Türkiye’ye ve Türklere karşı tarihten gelen sıcak bir ilgi ve dostluk olduğunu gözlemlemekten memnun oldum. Bu olumlu algılama ileriye dönük çabalarımızda bizim için avantaj sağlayacaktır. Bu yönde elimden gelen gayreti sarf ederken, toplumumuzun da desteği ile güzel sonuçlar alacağımıza inanıyorum.
Göreve başladıktan kısa bir süre sonra, NSW ve Victoria’daki Cemiyet, Dernek ve Sivil Toplum Örgütleri ile bazı kurum ve kuruluşları ziyaret ettiniz. Toplumumuzla görüştükten sonra ki intibalarınızı ve bu konuda gelecekle ilgili öncelikli planlarınız nelerdir?
NSW ve Victoria’da yaptığım çok sayıdaki toplantılardan olumlu izlenimlerle ayrıldım. Önümüzdeki yıllarda Türkiye ile Avustralya arasındaki siyasi, ekonomik/ticari, kültürel, sportif, halktan halka ilişkilere ivme kazandırabilmek için yaptığımız çalışmalarda yararlanabileceğimiz büyük bir potansiyel olduğunu gördüm. Bu potansiyeli kullanmak adına Avustralya’daki Türk toplumunun çok önemli katkılarda bulunabileceğini, bu katkının ortaya çıkartılmasının önceliklerimizin başında geldiğini söyleyebilirim.
Sizce Avustralya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha ileri bir düzeye taşınması için ne gibi öncelikli çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Türkiye ile Avustralya arasındaki ilişkilerin daha ileri bir düzeye taşınması için sağlam bir zemin bulunuyor. Az önce bahsettiğim olumlu algılama, güçlü bir toplum yapısı, teknolojik gelişmelerin getirdiği yakınlaşma bu zeminin önemli unsurlarıdır. Bu zeminden yararlanarak, iki ülke arasındaki ulaşımın, iletişimin, ticaretin ve halktan halka ilişkilerin önünü açacak şartların yaratılmasına odaklanılması, öncelikle Türkiye ve Avustralya’nın birbirleri için taşıdığı değerin ve potansiyelin daha iyi anlaşılması yönünde çaba harcanması gerekmektedir. Önümüzde yapılacak çok iş bulunmaktadır. Gayretlerimizi bu yönde yoğunlaştıracağız.
Gerek NSW gerekse, Victoria temaslarınız çerçevesinde vurguladığınız ve çok önemsediğiniz, bilhassa 100. Yıl kutlamaları ve 2015 yılı ekinliklerinin iki ülke ilişkilerine ne gibi ivme kazandıracağını düşünüyorsunuz?
Çanakkale Savaşlarının 100. Yıldönümü ve 2015’in Avustralya’da Türkiye kültür yılı olması, Türkiye hakkındaki olumlu algılamanın ve iki ülke arasındaki sağlam zeminin güçlendirilmesine yarayacak çok çeşitli etkinliklerin gerçekleştirilmesini sağlayacaktır. Bundan yararlanarak her alandaki ilişkilerimizin geliştirilmesi için ortaya çıkacak güzel fırsatları değerlendirebileceğiz. Avustralya’daki Türk toplumunun bu faaliyetlere önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum ve bunu diliyorum. Türk toplumuna yapılacak faaliyetler konusunda zamanlıca bilgi vereceğiz. Bunu yaparken siz güzide basınımızın bize sağladığı iletişim imkânından da yararlanmayı ümit ediyoruz. Bunu sağladığınız için de müteşekkirim.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bundan birkaç yıl önce, Avustralya’da yaşayan Türk Toplum Temsilcileri ve siyasetçileriyle bir görüşmesi sırasında, federal seviyede bir milletvekili veya senatörün olmasının önemine işaret etmişti. Bu düşünceyi, bir önceki Büyükelçi Sayın Oğuz Özge de çeşitli ortamlarda dile getirmişti. Sizin bu konudaki düşünceleriniz ve yaklaşımınız nedir?
Sayın Başbakanımızın Avustralya’daki Türk toplumunun içinden Federal seviyede bir milletvekili ve/veya senatörün çıkmasının önemine işaret etmiş olması güzel bir hedeftir. Siyasi olgunluğa ve birikime sahip Türk toplumunun bu hedef doğrultusunda, birlik ve beraberliklerini pekiştirmek suretiyle çalışmaları, hedefin er veya geç gerçekleşmesini sağlayacaktır. Türk toplumunun gücü ve potansiyelinin bunun için yeterli olduğuna gönülden inanıyorum.
Bilhassa Avrupa ve Amerika’da siyasetçilerin, değişik platformlarda toplum üzerindeki etkileri ve ülkemizle ilgili taraflı yaklaşımları ortada. Bu çerçevede, özelde toplumumuzun genelde ülkemizin Avustralya’da etkili olması için, yerel, eyalet ve federal meclislerinin önemini ve toplumumuzun bu konuda aktif duyarlılığı nasıl sağlanabilir?
Avustralya Türk toplumunun sosyal, ekonomik ve kültürel hayata büyük ölçüde uyum gösterdiğini, bunun da ötesinde önemli katkılar sağlayarak 44 yıl gibi kısa bir sürede, Avustralya toplumunun asli bir unsuru haline geldiğini memnuniyetle gözlemledim. Bununla birlikte, toplumumuzun siyasal hayata katılımının potansiyelinin çok altında olduğunu da belirtmek isterim. Siyasi katılımın önemine her fırsatta vurgu yapmakta, vatandaş ve soydaşlarımızı bu doğrultuda cesaretlendirmekteyiz. Bu konuda hepimize önemli görevler düşüyor. Derneklerimiz, basın yayın kuruluşlarımız, toplumumuzun önde gelen liderleri siyasi katılımı artırmak için belirli bir anlayış ve uyum içinde birlikte hareket etmeliler. Gençlerimizin oynayabileceği role özellikle dikkat çekmek istiyorum. Siyasi katılım konusunda gençlerimize yol gösterici olmalı, onları toplumumuzun ihtiyaç ve problemlerine sahip çıkmaya yönlendirmeliyiz. Derneklerimizde önemli roller üstlenmelerini sağlayarak gençlerimizi yerel ve Federal düzeyde siyasi hayata hazırlamalıyız.
Eylül’de NSW Yerel Seçimleri olacak. Bu seçimlere biri bağımsız, biri gurup diğer ise Federal İktidar partisi olan İşçi partisiyle bu seçimlere katılıyor. Toplumumuzun birlik ve beraberliği konusunda, kendi adaylarımıza ve toplumumuza ne gibi mesajınız var?
Öncelikle tüm adaylara başarılar diliyorum. Gönül ister ki bütün adaylarımız seçilsinler. Bununla birlikte, Auburn bölgesinin çok etnikli yapısı göz önünde bulundurulduğunda çetin bir seçim yarışının geçeceğini söyleyebiliriz. Bu bakımdan, vatandaş ve soydaşlarımıza mutlak surette oy kullanmaları ve adaylarımızı desteklemeleri çağrısında bulunmak istiyorum. Bildiğim kadarıyla Auburn’daki seçimlerde 12 adayımız yarışacak. Adaylarımızın sayısının çokluğu göz önünde bulundurulduğunda, seçilme şansı yüksek olan adayların desteklenmesi daha da büyük bir önem taşıyor. Seçilen adayların da toplumumuzun tüm kesimlerini kucaklamaları, Türk toplumunun birlik ve beraberliğini pekiştirecek hizmetler sunmaları herkesin beklentisidir.
Türk toplumu sayısal olarak, NSW de 45-50 bin insanımızdan söz ediliyor. Ülkede yapılan en son sayım sonuçlarına göre; Avustralya genelinde Türkçe’nin en yoğun konuşulduğu yer Auburn beldesidir. Sayısal olarak, toplumumuzun bu kadar yoğun yaşadığı NSW’de, sadece 1 Meclis Üyesi, Auburn belediyesinde bulunmaktadır. Bunu sosyolojik olarak nasıl değerlendirmek lazım?
Az önce ifade etmeye çalıştığım gibi, siyasi temsil düzeyindeki yetersizlik Türk toplumunun siyasi mekanizmalara arzu edilen düzeyde katılmamasının bir sonucudur. Nitekim özellikle NSW Eyaleti’nde vatandaşlarımızın siyasete gerekli ölçüde ilgi duymadıklarını, bunun sonucunda da toplumumuzun belediye meclislerinde ve Eyalet Parlamentosu’nda hak ettiği ölçüde temsil edilmediğini görüyoruz. Bu bakımdan, öncelikle toplumumuzun siyasi yaşama olan ilgisi ve katılımı artırılmalıdır. Bunun sonucunda siyasi temsil kendiliğinden gelecektir.