Başbakan Kevin Rudd, Suriye’de kimyasal silah kullanılmasına tepki göstererek; “Bu asırda, hangi rejim olursa olsun halkına karşı kimyasal silah kullanıyorsa, bu barbarlığın nasıl bir seviyeye geldiğinin göstergesidir. Bu konuda harekete geçip, bir şeyler yapmak ise; tüm uygar ulusların sorumluluğudur ” dedi.
Suriye’de yapılan kimyasal katliamın ardından diplomasi trafiğini hızlanırken, dünyadan tepkiler gelmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a bir mektup gönderen Başbakan Rudd, Avustralya’nın gerçeklerin ortaya çıkarılmasını istediğini vurgulayarak, bu nedenle Suriye’ye araştırmalar yapmak üzere ekibin göndermesini istedi. Başbakanı Kevin Rudd, Esat rejiminin çocuklara yönelik gerçekleştirdiği kimyasal katliama karşı sert bir açıklamada bulunarak,” Bu asırda dünyada, hangi rejim olursa olsun halkına karşı kimyasal silah kullanıyorsa bu, barbarlığın nasıl bir seviyeye geldiğinin göstergesidir. Bu konuda harekete geçip, bir şeyler yapmak ise; tüm uygar ulusların sorumluluğudur diye düşünüyorum. “dedi.
BAŞBAKAN RUDD’DAN ‘ACİL’ SURİYE ZİRVESİ:
Brisbane’deki seçim kampanyasını yarıda keserek Başkent Canberra’ya dönen Başbakan Rudd başkanlığında gerçekleşen zirve, Dışişleri Bakanı Bob Carr ve Savunma Bakanı Mike Kelly ve öteki yetkililer katıldı. Zirve sonrası, bir basın toplantısını düzenleyen Kevin Rudd, BM uzmanlarının saldırı bölgesinde kimyasal silahlarla ilgili araştırma yapabilmesi için acilen izin verilmesi gerektiğini söyledi. Rudd, “Kitle imha silahlarının kullanılması, hangi şartlarda olursa olsun dayanılmaz bir durum. Herhangi bir uygar ülke tarafından kabul edilemez. Kimyasal silah da dâhil olmak üzere kitle imha silahlarıyla, sivil insanları hedef almak, ifadelerin ötesinde, çok iğrenç bir durumdur.” dedi.
Başbakan Rudd, Suriye rejiminin, kimyasal silah kullanmadığını ispatlamakla yükümlü olduğunu söyledi. Rudd açıklamasının devamında, “Televizyonlarda Suriye’de neler olduğunu gösteren görüntüleri izleyen bütün Avustralyalılar gibi hepimiz dehşete düştük. Bu tür bir vahşetin 2013 senesinde yaşanabiliyor olması, insana inanılmaz geliyor. Görüntülerde, Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü kaynaklı bilgilerde, kimyasal silah kullanılarak yapıldığını düşündüren, çocuk, kadın ve sivil insanların katledildiği görülüyor. Bize gelen bilgilere göre bu saldırılar sonucunda 353 kişi öldü ve 3600 kişi de yaralandı. Dışişleri Bakanımız ile birlikte, Canberra’daki güvenlik yetkililerimizden olayla ilgili bir brifing aldık. Saldırıda kimyasal silah kullanıldığı yönünde çok güçlü işaretler var. Bu işaretler Suriye rejimini gösteriyor. Ancak tam sonuca ulaşabilmek için bölgenin BM araştırma ekibine açılması gerekiyor. Suçsuzluğunu ispatlamak ise; Suriye rejiminin yükümlülüğüdür. Şu anda yapılması gereken en acil şey, BM silah soruşturma ekibinin saldırı bölgesini incelemesidir. Avustralya BM Güvenlik Konseyi üyesi olarak, konseyin sürekli ve geçici üyelerinin tamamı ile işbirliği içinde çalışmaktadır. Eğer Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığı ortaya çıkarsa diğer ülkelerle birlikte Suriye rejimine karşı nasıl bir tavır alınması gerektiği konusunda görüşeceğiz.” dedi.
AVUSTARLYA, SURİYELİ DİPLOMATLARI SINIR DIŞI ETMİŞTİ
Öte yandan Suriye’deki kimyasal silah kullanımıyla ilgili bir tepki de Ana Muhalefet Lideri ve Liberal Parti Genel Başkanı Tony Abbott’ın geldi. Abbott konuyla ilgili tepki göstererek, iddiaların doğru olması halinde, yapılan katliamın tüm insanlığa karşı yapılmış olacağını söyleyerek, “Ben uluslararası toplumun savaş yorgunu bu ülkeye barış ve adaletin gelmesi yönünde çaba harcamasının çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Bu arda geçen yıl Suriye’nin Hula kasabasında 100’den fazla kişinin öldürülmesinin ardından, Avustralya Dışişleri Bakanı Bob Carr, konuyu “korkunç ve vahşi bir suç” olarak değerlendirerek, ülkesindeki en üst düzey Suriyeli diplomat olan Maslahatgüzar Cevdet Ali ile bir diğer diplomatın 72 saat içinde ülkesini terk etmesini istemişti.