Kıyametin ne zaman kopacağını sadece Allah bilir. Yüce Rabbimiz bazı ayetlerde bunun işaretlerini vermiştir. Bu ayetleri şöyle sıralayabiliriz:
“İnsanların hesap verme vakti yaklaştı. Ama onlar hala koyu bir gaflet içinde haktan yüz çevirmekteler.” (Enbiya/1)
“Allah’ın emri ha geldi ha gelecek! Artık onun gelmesini çabuklaştırmak istemeyin….” (Nahl/1)
“Allah insanı bir damla sudan yarattı. Ama o yaman bir hasım kesiliverdi.” (Nahl/4)
“Allah’ın buyruklarını umursamayan şu insanların kendi tercihleri ile yaptıkları işler yüzünden, karada ve denizde (bütün dünyada) bozukluk ortaya çıktı, nizam bozuldu. Doğru yola ve isabetli tutuma dönme fırsatı vermek için, Allah, yaptıklarının bazı kötü neticelerini onlara tattırır.” (Rum/41)
“Muhakkak ki, hayatımız için gerekli notları içeren, size şan ve şeref sağlayan bir kitap indirdik. Neden düşünmüyorsunuz?” (Enbiya/10)
“Elif, Lâm, Mim. İşte bu Kitap ki, O’nda hiçbir şüphe yoktur. Takva sahipleri için bir hidayettir. Onlar (takva sahipleridir) ki, gaybe (gaybte Allah’a) îmân ederler, namazlarını kılarlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (başkalarına verirler).
Onlar (takva sahipleri) ki, sana indirilene ve senden önce indirilenlere (bütün semavî kitaplara) îmân ederler ve onlar ahirete yakîn hasıl ederler (yakîn seviyesinde kesin olarak inanırlar. İşte onlar, Rab’lerinden bir hidayet üzeredirler. Ve işte onlar muflihundurlar (felâha, kurtuluşa erenlerdir).” (Bakara/1-5)
“Kıyamet saati yaklaştı. Ay bölündü.” (Kamer/1)
“Onlar hakkı yalan saydılar heva ve heveslerine uydular….” (Kamer/4)
“Zulme batmış nice beldelerin bellerini kırdık, Onlardan sonra da başka toplumlar yarattık.”
“Onlar bizim baskınımızı hisseder etmez, derhal bineklerine yönelip kaçmaya yeltendiler.”
“Yok” dedik, “tepinmeyin, dönün o içinde şımardığınız refah ve konfora; Dönün o konaklarınıza ki sorguya çekileceksiniz.”
“Eyvah! dediler, gerçekten biz zalim kimselermişiz!” (Enbiya/11-12-13-14)
“Hayır! Biz gerçeği söyler, gerçeği yaparız! Hakkı batılın tepesine indiririz de beynini parçalar, bir anda canı çıkar o batılın!… (Enbiya/18)
“Her can ölümü tadacaktır. Biz sizi sınamak için gah şerle, gah hayırla imtihan ederiz. Sonunda bizim huzurumuza getirileceksiniz.” (Enbiya/35)
“İnsan yaratılışça çok acelecidir. Hele durun biraz. Beni de aceleye getirmeyin, yakında ayetlerimi size göstereceğim!” (Enbiya/37)
“Yer o müthiş depremiyle sarsıldığı zaman… Ve yer bağrındaki ağırlıkları çıkardığı zaman…İnsan şaşkın şaşkın: “Ne oluyor buna!” dediği zaman…İşte o gün yer, üstünde olan biten her şeyi anlatır: Çünkü Rabbin ona bunları vahyeder. İşte o gün bölükler halinde insanlar, kabirlerinden çıkıp yüce divana dururlar, ta ki yaptıklarının karşılığını görüp alırlar. Zerre ağırlığınca hayır yapan onu bulur, Zerre ağırlığınca şer yapan da onu bulur.” (Zilzal/1-8)
İnsanlar isyan eder, Allah’ın emirlerini umursamazlar, iradi olarak denizde karada, dünyanın her yerinde fitne fesat çıkarıp ortalığı kana boğar, mazlum, mağdur, mahkum yetim ve gariplerin, hatta hayvanatın hukukuna tecavüz eder, nizamı, huzuru bozarlarsa, zamanını Allah bilir ama azabı ilahi yakın olduğuna işaret buyurmaktadır.
Efendimiz (sav) ”Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz” buyuruyor. Evet kıyamet kopuyor olduğunu gözümüzle görsek bile, karşımıza imana Kur’an’a muhtaç birisi çıktığında, vazifemizin; temsil ve tebliğ olduğunu unutmamamız gerekir.