Zaman Gazetesi’ne kayyım atanmasına sert tepki gösteren Kılıçdaroğlu Türkiye’nin içinde bulunduğu durum için “Farklı bir düşünceye tahammül edemeyen bir siyasal yapı çıktı karşımıza, bir dikta yapısı çıktı” dedi. Türkiye’nin basın özgürlüğünde sınıfta kalan bir ülke olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, bu konuda şunları söyledi:
DEMOKRASİYE İNANMIYOR
“Basın özgürlüğü endeksinde 2002’de 99. sıradayken bugün 149. sıradayız. Basın özgürlüğünde sınıfta kaldık. 30 gazeteci hapiste. 7 binin üzerinde gazeteci işsiz. Dün bir gazeteye daha kayyum atandı. Karar veren hakim, demokrasiye inanmayan bir hakimdir. Siyasi otoritenin sopasını elinde taşıyan yargıçtır. Açıkça ilan ediyorum, o kararı veren hakim, hakim değil, siyasi organın bir elemanıdır. Zaman, sadece habercilik yaptı. Gazeteye para verip satın alıyorsunuz, zorla mı gazete okutuyorlar, zorla mı televizyon seyrettiriyorlar.”
TALİMATLA İŞ YAPIYORLAR
MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener: Türkiye’de önce şirketler kuşatılıyor, arkasından krediler devreye giriyor, ondan sonra iflas ettiriliyor. Böyle bir yöntem var. Bir de çeşitli medya gruplarını, terör örgütü bünyesinde değerlendirerek kayyım atayarak ele geçirip, sonra da kapatma hadisesi var. Maalesef Türkiye’de bütün kanallar, gazeteler, mecralar, AKP ve Cumhurbaşkanı’nın gözetimine girmiş durumda. Neredeyse bire bir sahiplenme durumunda. Talimat ile iş görür haldedir. Muhalefet partilerinin ve muhalefet yapan kesimlerin hiçbir mecrada sesini duyurmasının mümkün olmadığı bir döneme giriyoruz.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken: Haber yaptığı için tutuklanan, sokak ortasında darp edilen, başına silah dayanan, birkaç muhalif cümle yazdı diye işinden olan gazeteciler Türkiye’nin rutini haline geldi. İMC TV’nin ekranının karartılması, Kanaltürk, Bugün TV’nin kapatılması, son olarak da Zaman Gazetesi’ne kayyım atanması. Belli ki AKP hükümeti kendisinden farklı olan, muhalif bir çizgide yayın yapan bütün basın kurumlarını susturmaya çalışıyor. Basın özgürlüğüne vurulan bir darbedir. Hem sarayı hem de AKP hükümetini bu yanlış tutumdan vazgeçmeye çağırıyorum.”
TEK ADAM HAKİMİYETİ
MHP Milletvekili Seyfettin Yılmaz: PKK terör örgütü ile iş birliği yapan aranıyorsa bu hükümetin kendisidir. 9 yıldır PKK ile çözüm süreci adı altında birlikteler. Apo’yu barışın teminatı gören, bu hükümettir. Kandil’le irtibata geçen bu hükümettir. Terör örgütü ile masaya oturan bu hükümettir. Şimdi muhalefet yapıyor diye bir gazeteye el koymanın gerekçesi yapılıyor. Bugün Türkiye’de basın özgürlüğünden söz etmek mümkün değil. Cumhurbaşkanı ve hükümeti öven basına hayat hakkı var. Muhalefet eden veya iktidara ters gelen basının ise çeşitli gerekçelerle susturulduğu bir süreci yaşıyoruz. Daha vahimi bir devleti ayakta tutan adalet mekanizmasının iktidarın sopası haline gelmiş olmasıdır. Türkiye tek adam hakimiyetine doğru sürükleniyor.”
BU YAPILAN BİR GASPTIR
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: Bu basın özgürlüğüne baskıyla bile izah edemeyiz. Bu bir gasptır. Maalesef demokrasinin yerlerde süründüğü günleri yaşıyoruz. Gerekçe olarak PKK ile iş birliği deniliyor. Ne münasebet. Eğer bir kişinin böyle bir bağlantısı varsa onu alırsın ama gazeteye el koymak bir eşkıyalıktır. Bu hükümetin ülkeyi getirdiği nokta kabul edilemez. Zulüm arttıkça biter.
TAM BİR FAŞİZM
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba: Hukuk askıya alındı. Herkesin hukuka sahip çıkması gerekiyor. Yoksa kalan 2-3 tane muhalif basına da el koyacaklar. Türkiye darbe döneminden daha kötü günler yaşıyor. Tam bir faşizm var.
DEMOKRASİYE YAKIŞMIYOR
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak: Bu, demokrasi ile idare edilen bir ülkeye yakışmayan bir harekettir. Bunu doğru bulmuyoruz. Bu konuda hatadan vazgeçilmeli. Baskıyla, zulümle, kapatmayla bu ülke yönetilemez. Bu ülke 21. yüzyıla gelmiş, demokrasiyi yıllarca kökleştirmiş bir yönetim tarzıyla bugüne kadar geldi. AKP’nin yönetim tarzıyla bu ülkeyi yönetmelerini uzun vadeli olarak görmüyorum, sağlıklı da bulmuyorum.
DİKTATÖRLÜĞE TESLİM OLMAYACAĞIZ
CHP Milletvekili Aytuğ Atıcı: Bu iktidarın ya benimsin ya kara toprağın anlayışıdır. Ya benim lehime konuşacaksın ya seni yok edeceğim. Zaman Gazetesi de Cumhuriyet de kapatılabilir. Cumhuriyet Halk Partisi de kapatılabilir. Bunların hiçbiri bu milletin diktatörlüğe teslim olacağı anlamını taşımaz.