Şeffaflık Derneği Başkanı Özarslan, “Türkiye’de yolsuzluğu telaffuz etmek bile cesaret istiyor” dedi.
Uluslararası Şeffaflık derneği dün açıkladığı raporunda Türkiye’de yolsuzluğun son iki yılda arttığını düşünenlerin, nüfusun yüzde 55’ini oluşturduğunu duyurmuştu.
5 KİŞİDEN BİRİ RÜŞVET VERİYOR
Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Özarslan, Avrupa Birliği’nde bu oranın yüzde 3 olduğuna işaret etti. Türkiye’de işlerini yürütmek için ‘beş kişiden en az birinin polis, tapu, vergi, eğitim, sağlık gibi alanlarda rüşvet verdiği’ne ilişkin bulgulara dikkat çekti.
YOLSUZLUĞU DA KAPSIYOR
Yolsuzlukla mücadelenin önündeki engellerin, siyasetin finansmanı yasasının olmaması ve ‘siyasette dokunulmazlıkların yolsuzluğu kapsayacak kadar geniş olmasını’nı gösteren Özarslan, “Siyasi etik yasası yok; hediye almak vermek memur için yasakken, milletvekilleri için bundan bahsedemiyoruz” dedi.
CEZASIZLIK SADECE 17-25’TE DEĞİL
Özarslan yargılamama ve cezasızlık kültürünün, toplumda ‘Mücadele edemem, çaresiz kalırım’ anlayısının yerlesmesine yol açtıgına dikkat çekti. Yolsuzlukla ilgili haberleri yazanlara yönelik yargılamaları hatırlatan Özarslan, “Bu konuyu telaffuz edebilmek bile cesaret haline geldi” dedi.
“Cezasızlık sadece 17-25 Aralık yolsuzluk skandalına özgü degil” diyen Özarslan, Deniz Feneri davasında süphelilerin gizlilik kararından sonra beraat ettirildigini ve üç savcının yargılandıgını hatırlattı.