Aralarında hamile, kalp hastası olan ve bebeğini emzirdiği sırada gözaltına alınan hayırseverlerin bulunduğu operasyonda gözaltına alınan Hanımeller Derneği Başkanı Tülay Aydemir adliye çıkışında açıklama yaptı. Aydemir, “Bizim herhangi bir yanlışımız yok. Arkadaşımızla beraber aynı nezarethanedeydik. Biz elimizden geldiği kadar Kars için bir şeyler yapmaya çalıştık. Yaptık da Allah’ın izni ile. Utanacağımız hiçbir şey yok. Zaten hakim ve savcı beyler de ifademizi alıp bizi serbest bıraktı. Allah kimseyi buraya düşürmesin” dedi.
BU YAPILANLARI AKP’LİLER DE TASVİP ETMEZ
İlahiyatçı yazar İhsan Atasoy zulme sessiz kalmanın onun devamına sebebiyet vereceğine dikkat çekerek herkesin zulme ses çıkarması gerektiğini belirtti. Yapılan zulmün artık siyasi iradenin kontrolünden çıktığını belirten Atasoy, “Bu yapılana artık zulmün dibe vurmuş şekli diyebiliriz. Bu durumu vicdan, izan sahibi hiçbir insanın tasvip etmesi de mümkün değildir. Bu yapılanları AK Partililerin de tasvip etmesi mümkün değil esasında, parti işi değil bu artık, zulüm kimden gelirse gelsin herkesin buna karşı durması gerekir. Anladığım kadarıyla artık siyasi iradeyi de aşan derin bir gücün eli diye yorumlamakta fayda görüyorum” dedi.
VATANDAŞ ZULME VURDUMDUYMAZ OLDU
İktidarda AKP olunca halkın zulümlere vurdumduymaz bir şekilde baktığını belirten Atasoy, “28 Şubat’ta da aynı el bu zulümleri işliyordu, o el bugün halkın gözüne baka baka yine aynı zulümleri işliyor ama iktidarda AKP olunca halk bu zulümleri vurdumduymaz bir şekilde karşılıyor. Insanlarin bir noktadan sonra yeter demesi lazım. Allah halkımıza izan, insaf, uyanma versin. Öbür türlü zulme sessiz kalmak onun devamına sebebiyet verir, bunlara karşı halkın ses çıkarması gerekir” ifadelerini kullandı.
HUKUKSUZLUĞA İNANIRSANIZ NORMAL GÖRÜRSÜNÜZ
Akademsiyenlerin tutuklanamsıyla yeni bir döneme girildiğini belirten Mazlumder eski Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Artık yeni bir bakış açısı var malesef, bizden olmayan terörist mantığı olunca normal dışı her türlü davranış şekli normalleştiriliyor. Manisa’da da bunun örneğini gördük, gayet çirkin bir şekilde insanlara terörist muamelesi yapıldı. Kriteriniz adalet değil tuttuğumuz ideoloji ya da parti oluyor ve bunu benimsiyoruz. Bir kere hukuk devleti olma vasfınızı kaybetmişseniz sınırlarınızı kaybetmeye başlamışsınız demektir. Hukuksuzluğun doğru olduğuna inandınız mı en uçta yaptığınızı bile normal görmeye başlıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
GÜCÜ BULUNCA ADALETİ UNUTUYORUZ
Toplumda benden olmayan teröristtir mantığı yerleşince zulümlerin normalleştiğini belirten Gergerlioğlu, “Bu mantıkla teröriste de her türlü zulüm yapılır anlayışı var. Bunların hepsi hukuk devletinden çıkma emaresi. Velevki terörist de olsa onun da adil yargılanma hakkı vardır. Biz muhafazakarlar 28 Şubat’ta zulümlere maruz kaldık, hak, adalet, özgürlük çığlıkları attık ama bizim amacımız hak, adalet, özgürlük değilmiş. Kendi taraftarımız başa gelince biz hak adalet özgürlük laflarını unutmaya başlıyoruz. Bu acı bir gerçek” dedi.
İNTİKAM ELİ ORTAÇAĞ TABLOSU
Gazeteci-Yazar Emine Eroğlu, B.A. isimli hayırseverin bebeğini emzirdiği sırada gözaltına alınmasının psikolojik bir vaka olduğunun altını çizdi. Eroğlu, “Bebeğini emziren hayırsever bir kadının nezarete atılması vicdanın en derununu sızlatan bir haddi aşmışlık. Ömründe taşa bile tekme atmamış, iyiliği çoğaltmaktan başka derdi olmayan insanlara yönelen bu kasıtlı şiddet ve kontrolsüz öfkenin işaret ettiği ağır bir psikopatoloji var. Terörün saçtığı dehşetle barışık yaşayanların masum kadınlara uzattığı intikam eli ortaçağ tablolarının bile tasvir edemeyeceği kadar tiksindirici. Roma zulmünü hatırlatıyor. Kur’an’da adı geçen Uhud Ashabı’nın zulmünü hatırlatıyor” dedi.