Mehmet Ali Şahin: Böyle bir iddianameyi hazırlayan savcı arkadaşlarımız hukukun gereğini yerine yerine getirme çabası içerisindeler.Yargıtay’ın aralarında Doğu Perinçek, İlker Başbuğ, Hurşit Tolon, Şener Eruygur gibi isimlerin de hüküm giydiği Ergenekon davasında mahkemenin kararını bozması, hükümet kanadından olumlu karşılandı. Ancak Ergenekon davası’nın görüldüğü dönemde AK Parti davaya sahip çıkmıştı. Hatta dava, miting meydanlarında seçim malzemesi yapılmıştı. Başta dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok AK Partili vekil, seçim meydanlarında, televizyonlarda ve gazetelerde ‘vesayetle savaştık’, ‘vesayeti bitirdik’ şeklinde beyanlarda bulunmuş ve bu şekilde oy istemişti.
17-25 Aralık yolsuzluk süreciyle birlikte bir anda söylem değişti. Bu değişimin ilk fişeğini Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ateşledi. Daha önce “Ergenekon davası Türkiye’nin en büyük hukuki hesaplaşmasıdır.” diyen Akdoğan, daha sonra söz konusu davanın ‘orduya kumpas’ olduğunu iddia etti. Akdoğan, Yargıtay kararından sonra da ‘Paralel, bu davaları sulandırdı’ yorumunda bulundu. AK Partili isimler, Ergenekon sürecinde şu değerlendirmelerde bulunarak davaya sahip çıkmıştı:
SİLİVRİ’DE TİYATRO YOK, SANIKLAR YARGILANIYOR
Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan: Silivri’de tiyatro yok. Silivri’de milletin hakimleri, savcıları milletin adına sanıkları yargılıyor. Çukurlardan el bombalarının nasıl çıktığını, nasıl tüfeklerin afedersiniz bir yerleri nasıl yok etme gayreti içerisinde planların çıktığını çok iyi görüyoruz. Bütün bunlarla beraber bu ülkede, hepsinin ötesinde binlerce, on binlerce mermilerin acaba birilerinin evlerinden çıkmasının bir anlamı yok mu? Bunun üzerinde durulmayacak mı? Bunlara seyirci mi kalacağız? İtalya’da ‘Temiz Eller Operasyonu’ olduğu zaman İtalya’yı Türkiye’ye örnek gösterenler lütfen şu anda da Türkiye’de ‘Temiz eller operasyonu’ yapanlara saygı duysunlar.
İçişleri Bakanı Efkan Ala: Ergenekon, Balyoz, Sarıkız, Ayışığı gibi farklı isimlerle bu gidişatın önünü kesmek için planlar yaptılar, programlar yaptılar, darbe girişimleri yaptılar. Bunları sizlerle bertaraf ettik.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan: Bu dava sembolik açıdan 27 Mayıs’tan, 12 Mart’tan, 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan, 27 Nisan’dan süzülüp gelen bir ruhun yargılanmasıdır. Tüm cuntacılardan, darbecilerden, ihtilalcilerden, tüm hukuksuz girişimlerden bu davayla sembolik açıdan hesap sorulmuştur.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Türkiye, 28 Şubat sürecinde neler yaşadı? Balyoz, Ergenekon, Kafes, Yakamoz, Eldiven darbe teşebbüslerine sahne oldu.
Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin: Bizim savcılarımız ve hakimlerimiz hiç kimsenin hasmı değildir. Böyle bir iddianameyi hazırlayan ve aylardır çalışan savcı arkadaşlarımız hukukun gereğini yerine yerine getirme çabası içerisindeler.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki: Ergenekon davası (başladığında) şüpheli şüpheli bakardık. Ama kendimle ilgili yapılanları gördüğümde dedim ki, Türkiye’de dehşet işler oluyor. Geride başka türlü kumpaslar kuruluyor. İnsanlara senaryolar yazılıyor, birilerinin üstüne kumpaslar kuruluyor. Bütün bunlara, Allah’a iman eder gibi inandım.
DARBELERLE MÜCADELEDE TARİHİ ADIM ATILDI
GAZETECİ-YAZAR ABDÜLKADİR SELVİ: Ergenekon davası bitti ama Ergenekon bitmedi. Ergenekon’un asıl beynine ulaşılamadı. Buna rağmen darbelerle mücadele anlamında tarihi bir adım atıldı. Albay Veli Küçük’ü Meclis’teki Susurluk Komisyonuna getiremeyen Türkiye, darbeci generalleri hapse tıktı. Yeşilyurt’taki dışkı yedirme davasında binbaşıyı yargılayamayan Türkiye’den, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un müebbet hapis cezasına çarptırıldığı bir aşamaya gelindi. Önceden darbeci paşaları Çankaya’da Cumhurbaşkanı yapıyorlardı, şimdi onlar Silivri’de mahkum.
Alparslan Arslan tahliye mi olacak?
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin, Ergenekon davasında mahkemenin kararını bozmasının ardından gözler Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan’a çevrildi. Ergenekon Davası’nda yargılananlar arasında tutuklu tek kişi kalan Arslan’ın tahliye edilip edilmeyeceği tartışma konusu oldu.
17 Mayıs 2006’da Danıştay 2. Dairesi’ne düzenlenen silahlı saldırıda Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetmişti. Saldırıyla ilgili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak Yargıtay kararı bozarak, davayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Ergenekon davası ile birleştirdi. 13. Ağır Ceza da Arslan’ı iki kez ağırlaştırılmış müebbete mahkum etti. Tutukluluk süresini 5 yıl sınırlandıran yasanın kabul edilmesiyle diğer Ergenekon sanıkları gibi Arslan’ın da tahliyesi gündeme geldi.
Yargıtay’ın bozma kararını değerlendiren Arslan’ın Avukatı Oğuz Kayıran, Danıştay davasının Ankara’ya geri döneceğini belirtti ve ekledi: “Arslan’ın Ergenekon dosyasında tutukluluğu devam ediyor. Arslan’ın Ergenekon dosyası dışında başka ceza dosyaları var. Şimdiye kadar kaldığı süreler o cezalara sayıldı.”
MURAT YILMAZ, SÜLEYMAN KAYHAN İSTANBUL