İnsanın en büyük vazifesi ilayı kelimetullahtır. Allah’ın adını yüceltmek ve rengi, dili, dini ne olursa olsun bütün insanlığa duyurmaktır. Efendimiz (s.a.v) “Allah’ın kullarına sevdirin ki, Allah da sizi sevsin” buyurmaktadır. İnsanın yaratanını tanıması, sevmesi ve sevdirmesi Kur’an’ı ve kainatı iyi okuması ve anlamasına bağlıdır. Bunların okunup anlaşılması ile de, kabiliyetler inkişaf eder, ruhlar inbisat kazanır. Hazreti Üstad “vicdanın ziyası, ulumu diniyedir. Aklın nuru fünunu medeniyedir. İkisinin imtizacı ile hakikat tecelli eder. O iki cenahla (kanat) talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri (ayrıldıkları) vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüt eder.” diyor. İnsanda kabiliyetin inkişafı ilme bağlıdır. Zaman ilmin öncü kuvveti ve bütün ilimlerin anahtarı hükmünde bir rol oynamaktadır. Zaman haktan ve halktan gücü- nü alan bir gazetedir. Mağdurun, mahkûmun, mazlumun hakkını müdafaa eden, zalimin, fitne fesat çıkarıp toplumun huzurunu altüst edenlerin karşısında hakkı tutup kaldıran, meşru müdafaa hakkını savunan bir neşir organıdır. Zaman’ın neşriyata başladığı andan itibaren asırlar var ki, kaybettiğimiz maddi manevi değerlerimizi elde etme adına Zaman’ın, zamana ihtiyacı vardı. Akan bir nehrin etrafını yeşertmesi gibi Zaman da manen ölmüş bir milletin, dirilmesini sağlayarak, çevresini ihya edip, yeşertmesi adına çağın kalbinde tertemiz, dupduru akan bir nehir olarak gönüllere girmesi gerekiyordu. Zaman demokratik bir ortamın oluşması, tefekkürün inkişafı, barış, huzur ve güven ortamının tesisi ve aynı zamanda acımasız yalan, isnat, iftira ve ihanetlere karşı mukabelede bulunma mevzuunda herkesin meşru haklarına saygı duyarak inkişaf etti. Zamanla basında en büyük tirajla sözü dinlenir ve okunur hale geldi. Gün geldi ismi ile, ses ve soluğu ile uluslararası bir yayın organı oldu. 15 kadar ülkede yayınına halen devam etmektedir. Bunlardan birisi de Avustralya Zaman’dır. Böylece Zaman yurtiçi ve yurtdışında maşeri vicdanda makes buldu. Doğruyu, gerçeği ifade etme gayreti içinde bulundu. Ehli imana isnat edilen her türlü yalanların üzerine gitti. Yapanların yaptıklarını yanlarına kar kalmayacak şekilde müdafaası ile toplumun huzurunu bozacak faaliyetlerin önünü keserek, çok güzel müsbet neticeler elde etti. Zaman bir fikir ekolüdür. Gerçekleri, doğruları okurları- na duyurarak yukarıda belirttiğim gibi, mazlumun, mağ- durun, mahkumun, garip ve yetimlerin yanında yerini alıp, fikirlerin inkişafını sağlamış, fitne ve fesadın, kin ve nefretin önünü keserek toplumun huzuruna yardımcı olmuştur. Zaman aynı zamanda bir ilim irfan yuvasıdır. Her seviyede insana hitap edecek şekilde planlanmış, aile ortamına rahat girebilecek ahlak ve edep anlayışına hassasiyet göstermiştir. Zaman, akıl, kalp ve ruhun inkişafında önemli bir rol oynamıştır. Çocuklar ve gençlerimizin kendi kültür ve ahlaki değerlerine ulaşmasında, kafaların aydınlanıp ruhların geliş- mesinde, duygu ve düşüncelerin şekillenmesinde bir rehber, mükemmel bir fikir, ilim ve irfan çeşmesi olarak ciğeri yanan gönülleri sulamaya devam etmektedir. Zaman ilk yayınına Anadolumuzda başladı. Fakat bugün yanlış bir anlayış ve ictihatla yayınına mani olundu. Ama dünyanın muhtelif ülkelerinde yayınına devam etmektedir. Bunlardan biri olan Avustralya Zaman, 19 yıldır inkıta uğramadan 1000. sayısını çıkarmış bulunmaktadır. Emeği geçen A’dan Z’ye bütün arkadaşları tebrik ediyor, sıhhat ve afiyetle hizmetlerinin devamını ve 19. yılını ve 1000. sayısının hayırlı olmasını diliyor, başarılarının devamı için cenabı Hakk’a dua ediyorum.