Papua Yeni Gine Yüksek Mahkemesi’nin Manus Adası gözaltı merkezinin kapatılmasını istemesinin ardından İranlı bir mültecinin de Nauru’da kendisini ateşe vererek öldürmesi, sığınmacı politikası konusunda geri adım atmakta direnen Avustralya hükümetini krizin eşiğine getirdi. Avustralya idaresindeki deniz aşırı gözaltı merkezi Manus Adası’nda 2013 yılında çıkan isyanda İranlı Reza Barati’nin öldürülmesinin ardından, bu kez de Nauru’da kendini ateşe veren Omid adlı İranlı sığınmacı hayatını kaybetti. Açlık grevleri, tecavüz vakaları, güvenlik zafiyetleri, sağlıksız ve zor hayat şartlarının yanı sıra sığınmacıların durumlarının belirsizliği nedeniyle de ülke gündeminden düşmeyen merkezlerde gerilimin çok yüksek olduğu belirtiliyor.
Yeni Zelanda’nın talebi yeniden reddedildi
Yeni Zelanda hükümeti Avustralya hükümetine çağrıda bulunarak Manus ve Nauru’da kalan sığınmacılardan bazılarını kabul edebileceğini tekrarladı. Avustralya Göç Bakanı Peter Dutton, Yeni Zelanda’nın bu teklifini daha önce olduğu gibi insan kaçakçılığını körükleyeceği gerekçesi ile reddetti. Avustralya hükümetinin, kamplarda kalanları bölge ülkelerine göndermek için yaptığı görüşmeler de başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Manus Adası’nda kalanlar Nauru’ya gönderilebilir
Avustralya yetkilerinin Papua Yeni Gine ile Manus Adası gözaltı merkezinin kapatılmasından sonra açıkta kalacak mültecileri kabul etmesi yönünde görüşmeler sürerken Peter Dutton, Manus Adası’ndaki 850 sığınmacı ve mültecinin Nauru’ya nakledilebileceği sinyalini verdi. Dutton iki gün önce yaptığı açıklamada Nauru’da 850 kişilik yer olduğunu söylemişti.