ÖMER KESKİN – HABER YORUM
Ergenekon davasında mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulması, en çok Doğu Perinçek’i sevindirdi. Yıllardır Ergenekon için “Türkiye’yi bölme davası” diyen Perinçek, Yargıtay’ın kararını “Mükemmel” şeklinde değerlendirdi. Perinçek, 6 yıllık bir süreç içerisinde AK Parti iktidarını kendi mevziisine getirmeyi başarmış oldu.
Eskinin İşçi Partisi, şimdinin Vatan Partisi lideri Perinçek, Aydınlık Dergisi’nin yayın hayatına başladığı 1968’den bu yana görüşlerini devrin baskın gücüne göre dizayn ediyor. Perinçek’i, kimi zaman cuntacıların yanında, kimi zaman da PKK lideri Abdullah Öcalan’a çiçek verirken görmek mümkün. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından sonra sivillere karşı başlatılan hukuksuz mücadelede bir üst aklın devreye girdiği iddiası da akıllara yine onu getirdi. AK Parti’nin Meclis’ten geçirdiği düzenleme ile serbest kalan Perinçek’in Silivri Cezaevi çıkışında savurduğu tehditlerin bir bir gerçekleşmesi, ‘üst akıl’ iddialarını kuvvetlendirdi.
Bu birlikteliğin nasıl sağlandığı ise Perinçek’in “Tayyip Erdoğanlar bizim yanımıza geldi, biz onların yanına gitmedik” cümlesinde gizli. Yaşanan süreç, AK Parti’nin üst kadrosunu kastederek “Başka arkadaş buldular, yola onlarla devam ettiler” diyen eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile “Hükümetin, Cemaat’e yönelik stratejisinde yeni bir akıl var” tespitini yapan gazeteci Ruşen Çakır’ı da haklı çıkardı. Perinçek’in eski dava arkadaşlarından Gün Zileli’nin de şu sözleri hâlâ hafızalarda: “AKP, eski ‘dostu’ Cemaat’i düşman ilan edip, ona karşı yeni müttefikler aradı ve bu arayışa ilk olumlu cevap Doğu Perinçek’ten geldi.”
“HAYATIMIN EN MUTLU DÖNEMİ”
Perinçek’in sahiplendiği, mütedeyyin kesim ile mücadele fikri, bu süreçte iktidar tarafından uygulamaya geçirildi. Kamu çalışanları ve sivillere yönelik ciddi bir kıyım gerçekleştirildi. Medya kuruluşları, eğitim kurumları, özel şirketler ve bankalar, kayyım eliyle baskı altına alındı. Hayırseverler, öğretmenler, öğrenciler, ev hanımları, gazeteciler ve toplumun birçok kesiminden masum insanlar gözaltına alındı, tutuklandı. Aleyhinde hiçbir delil bulunamayan şahısların mallarına ve şirketlerine el konuldu. Perinçek, içinden geçilen antidemokratik ve hukuksuz süreci “Hayatımın en mutlu dönemi” olarak nitelendirdi.
“BÜTÜN CEMAATLERİN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ”
Mart 2014’te serbest kalan Perinçek, Silivri Cezaevi çıkışında çok sert açıklamalar yaptı. Hedef tahtasına cemaatleri koyan Vatan Partisi lideri, “Kınından çıkmış bir kılıç gibiyiz. Görevlere hazırız. Bizim içeri atılmamızla oluşan manzarayı görüyorsunuz. Dervişler, müritler, cemaatler Türkiye’si manzarası. Bunların hepsinin kökünü kazıyacağız.” diye konuştu.
Siyasi hayatı boyunca mütedeyyin kesime savaş açan Perinçek, özellikle Ergenekon sürecinin başladığı 2007’den beri bu mücadelesini hep dile getirdi. Son süreçte bu düşmanlık, iktidarın desteği ile hayat buluyor. Süleyman Efendi cemaatine ait öğrenci yurt inşaatının imar izni iptal edildi. Furkan Vakfı’nın bazı çalışmalarına engel çıkarıldı. Çeçenistan’a bir ziyaret gerçekleştirmek isteyen Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi’ye iftiralar atıldı. Marifet Dernegi’nin Beykoz’da inşa ettiği külliye, ‘imar’ gerekçesiyle yıkıldı. Dernek, yaptığı açıklamada Perinçek’i suçladı. Yeni Asya Gazetesi’ne yapılan siyasi ve ekonomik baskılar da gazeteyi zor duruma soktu. Risale-i Nur’ların basılmasını da devlet tekeline alan hükümet, Nur cemaatlerinin tepkisi ile karşılaştı.
YÜKSEK YARGIYA ERGENEKON KANCASI
12 Ekim 2014’te gerçekleştirilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerinde kendisine yakın olmadığını düşündüğü hâkim ve savcıları dışarıda bırakmak isteyen AK Parti, Ergenekon’a sarıldı. Bu amaçla oluşturulan ve daha sonra derneğe dönüşen Yargıda Birlik Platformu’ndan (YBP) aday olan Ergenekon davası şüphelisi Metin Yandırmaz, seçimi kazandı ve HSYK başkan vekili oldu. Yüksek yargı da Ergenekon menşeili isimlerle dolduruldu. YBP’nin kurucuları arasında yer alan savcılar Hakan Yüksel ve Veli Dalgalı ile yargıçlar Gülsüm Mısır ve Hayri Keskin Yargıtay’a üye yapıldı. Ayrıca Danıştay’a da YBP kurucularından Gürsel Özkan ve Hasan Odabaşı gibi hâkimler tayin edildi.
AKP, Vatan Partisi’nin mevziisine geldi
İki yıl önce Silivri Cezaevi’nden çıkan Doğu Perinçek, mütedeyyin kesimleri hedefe koymuştu. Yaşanan kıyımlardan duyduğu memnuniyeti “AKP, Vatan Partisi’nin mevziisine geldi.” sözleriyle dile getiren Perinçek, benzer bir sözü 28 Şubat sürecinde sarf etmişti: “Ordu, İşçi Partisi’nin mevziisine geldi.”