Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL boyunca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin askıya alındığına ve idam cezasının geri getirilmesinin tartışıldığına dikkat çeken Der Spiegel, 3 aylık OHAL boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘toplantı ve gösteri yapma hakkı ile basın özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlükleri göz ardı edebileceğini, hükümet yetkililerinin ise sokağa çıkma yasağı ilan edebileceğini’ ifade etti. Erdoğan’ın çağrısı üzerine her akşam binlerce kişinin protesto gösterileri için sokaklara döküldüğünün altını çizen dergi, ‘hükümet yanlısı gösterilerin muhalefetteki kişiler, laikler, solcular ve liberaller için bir duygu patlaması olmadığı, söz konusu gösterilerin daha çok İslami bir karşı darbeye benzediği’ yorumunda bulundu.
“Erdoğan, darbe girişimine merhametsiz bir sertlike karşılık vermek istiyor”
Darbe girişimi sonrası süreçte Türkiye’de yaşananların başta Avrupa Birliği (AB) ve NATO olmak üzere Batı’da büyük bir şaşkınlık ve endişe yarattığı belirtilen yazıda, ayrıca şu satırlara ver verildi: “Erdoğan başarısız darbe girişimine ‘Allah’ın bir lütfu’ dedi. Bu lütuf, şimdi Erdoğan’a muhaliflerini ve kendisini eleştirenleri susturma olanağı veriyor. Erdoğan ve yakın çevresi, darbe girişimine nasıl karşılık vermek istediklerine dair hiçbir şüphe bırakmadı: Merhametsiz bir sertlikle.”Son yıllarda Türkiye’de Erdoğan’ı eleştirmek her geçen gün daha da zorlaştı, akademisyenler ve gazeteciler tutuklandı ve muhalif gazeteler kapatıldı. Darbe girişimi sonrası bu dönemde ülkede toplumsal muhalefet adına geriye ne kaldıysa tamamen ortadan kalkacak gibi görünüyor. Son birkaç günde hükümet onlarca küçük, bağımsız basın kuruluşunun internet sitesine erişimi engelledi ve hükümeti eleştiren radyo ve televizyon yayınlarını kapatma yoluna gitti.” Cumhuriyet-