Hizmet Hareketi’ne yönelik nefret soruşturmalarındaki hukuksuzluklara önceki gün bir yenisi eklendi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Savcısı Velihattin Eldemir’in talimatıyla yürütülen soruşturmada önceki gün 6’sı kadın 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan ikisinin hamile, biri yüzde 50 zihinsel olmak üzere 2 kişinin ise engelli olduğu belirtildi.
Metin ARSLAN – Cihan ACAR – ÖZGÜR DÜŞÜNCE GAZETESİ
4 saatlik sorgu
Yüzde 50 zihinsel engelli şahıs terör örgütü suçlamasıyla gözaltına alındıktan sonra itirazlar üzerine serbest bırakıldı. Soruşturmada hamile kadınlara yapılan gözaltı ise adeta işkenceye dönüştü. 9 aylık hamile olan M.E. isimli kadın, Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde 4 saat sorgulandı. İfadesi alınan M.E. ile diğer hamile kadınlar sağlık sorunlarına rağmen saatlerce emniyette tutuldu. Doğumuna üç gün kala gözaltına alınan M.E. gece saat 23:00 sarılarında serbest bırakıldı.
Ankara Emniyeti’nde tedbir olarak ambulansın hazır bekletildiği vurgulandı. Ankara‘da yapılan nefret operasyonunda zulme varan uygulamalar toplumun her kesiminden tepkiyle karşılandı.
Gayretullah’a dokunur
İlahiyatçı İhsan Atasoy: Nefret operasyonlarıyla masum insanlara yapılan zulüm alışkanlık haline geldi. Zulme alışılmaz ama toplum bunları doğal bir olay gibi kabul ediyor. Bundan korkulur. Bu zulüm Gayretullah’a dokunur. Gerçekten insanın tüyleri ürperiyor. Masum insanlara yapılan zulümlerden dolayı Allah muhafaza devletin milletin toplumun başına büyük bir felaket gelebilir. Biz dua ediyoruz ki bu olmasın.
Yapılan çifte standart
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal: Yurt dışından Türkiye’ye uyuşturucu parasını, kumar parasını, rüşvet ve yolsuzluk parasını, terör parasını getirip beyanda bulunanlar bu ülkede aklanıyor. Burada ise insanlar yurtdışına para gönderdi diye gözaltına alınıyor. Bu çifte standarttır
GÖZALTI USULE AYKIRI
İNSAN Hakları İzleme ve Değerlendirme Merkezi Başkanı Avukat Mustafa Dokumacı: Gözaltı işlemleri hukuka aykırı bir şekilde yapıldı. Gözaltına alınan 14 kişiden ikisinin hamile, ikisinin sütten kesilmemiş çocuğu olan birer anne. İkisinin de cezai ehliyeti olmayacak kadar akıl sağlığının yerinde olmadığını üzüntüyle ve hayretle öğrenmiş bulunmaktayız. Yürürlükteki CMK’ nın 145. Maddesi gereği ifadesi alınacak kişilerin öncelikle davetiye ile çağrılması gerekiyor. Buna rağmen zihinsel engelli, hamile veya halen emzirmekte olduğu çocukları olan kişilerin hiçbir kaçma şüphesi veya gecikmesinde sakınca bulunan herhangi bir durumu söz konusu değilken bankaya para yatırdıkları gerekçesiyle sabah baskını ile evlerinden alınması söz konusu. Yargının siyasileştiğinin kanıtı.
HAMiLEYi GÖZALTINA ALMAK ZALiMLiKTiR
CHP Milletvekili Veli Ağbaba: Hükümet gözünü karartmış kendinden olmayan herkesi yaftalayıp içeri atıyor. Geçmişte komünist diye atıyorlardı şimdi paralelci diye atıyorlar. Hamilenin gözaltına alınması sadece hukuksuzluk değil siyaseten ahlaksızlıktır. Zalimliktir. Geçmişte zulüm gördüğünü iddia edenlerin zalimliğidir.
MÜSLÜMANIN YAPACAĞI MUAMELE DEĞiL
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı ve Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi üyesi olan kanser hastası Cemal Uşak’ın avukatları aracılığıyla “İzin verin geleyim, ülkemde öleyim” mesajını gönderdiğini, ancak yetkili kişilerin “Sakın gelme, tutuklarız, son nefesini zindanlarda verirsin” cevabını verdiği ortaya çıktı. Uşak’a yapılan insanlık dışı muamele ile ilgili yakın dostu İlahiyatçı İhsan Atasoy şunları söyledi:
BÜYÜK VİCDANSIZLIK
“Bu bir Müslümanın bir Müslümana yapacağı muamele değil. Bunu Ak Parti iktidarındaki kişilerin de yaptığına inanmıyorum. Bu zındıka komitesinin bir marifeti olarak yorumlanabilir. Müslüman birisinin bu zulmü yapması ne düşünülebilir ne de akıldan geçer. Bir insan sizden en aciz zamanında bir talepte bulunuyor. ‘Vatanımda öleyim’ diyor. Bunu kabul etmemek büyük bir vicdansızlık, insani değerlerle ölçülebilecek bir mesele değil. Bu ne dinen ne insani yönden kabul edilebilir bir durum. Sizin düşmanınız dahi böyle bir talepte bulunuyorsa insani olarak bu yerine getirilir. Aksi durum ise vahşet.”