Avustralya Yapı ve İnşaat Komisyonu mevzuatı ile ilgili yasanın 18 Nisan’da senatodan tekrar geçmemesi üzerine 2 Temmuz’da seçime giden halk, kararını verdi. Senatoyu 18 Nisan’da sanayi yasasını görüşmek üzere toplantıya çağıran Turnbull, yasanın kabul edilmemesi durumunda, erken seçime gidileceğini açıklamıştı. Yasayı daha önce beş kez geri çeviren senatonun tasarıyı bir kez daha reddetmesi üzerine ise erken seçimin yolu açıldı ve seçmen 2 Temmuz’da Turnbull Hükümetini tekrar işbaşına getirdi. Avustralya Seçim Komisyonu (AEC) resmen açıklamasa da tahminler Liberal-Ulusal Koalisyon Partileri’nin 76 milletvekili çıkaracağı yönünde. Yeni dönemde, İşçi Partisi’nin vekil sayısının ise 69’u bulacağı bekleniyor. Posta yolu ile ve erken kullanılan oyların sayım işlemi ise devam ediyor. Bu durumda Başbakan Turnbull, diğer küçük partilerle pazarlığa gitmeden Ulusal Parti ile yoluna devam edecek. Başbakan, erken ve posta yolu ile kullanılan oyların kendilerini tekrar iktidara taşıyacağını tahmin ettiği halde geçtiğimiz hafta her türlü ihtimale karşı ‘Azınlık Hükümeti’ seçeneğini de göz önünde bulundurarak, bu seçimlerde birer milletvekili çıkaran Xenophon Team ve Kattler’s Avustralya Partisi’nin liderleri ile pazarlık için görüşmeler yapmıştı.
Pazar günü yenilgisini kabul edip Başbakanı da seçimin galibi olarak tebrik eden Ana Muhalefet İşçi Partisi’nin Lideri Bill Shorten’ı bu seçimin asıl kazananı olarak görebiliriz. Çünkü İşçi Partisi Kevin Rudd liderliğinde 2013 yılında iktidar olarak girdiği bir önceki seçimde, 18 sandalye birden kaybederek büyük bir hezimet yaşamıştı. Bu seçimlerde ise; Shorten’la, seçime giden İşçi Partisi, parlamentodaki 55 milletvekilini 14 sayı birden yükselterek 69’a çıkardı. Bu seçimde iktidar aritmetiğine göre İşçi Partisi’nin hiç milletvekilliği kaybetmeden 21 milletvekili kazanması gerekiyordu. Aslında seçimden önce yapılan anketlerde de, iki partinin oy oranın birbirine çok yakın olduğu ve İşçi Partisi’nin çok az bir oy farkı ile seçimi kaybedeceği ortaya çıkmıştı.
Aradan geçen 2.5 yıllık süre zarfında elde edilen bu sonuç bile Ana Muhalefet lideri için büyük bir başarı. Ayrıca belki de bu başarı daha önce Kevin Rudd, zamanında yaşanan liderlik yarışının tekrar etmemesi için seçimlerde yenilgiye uğrayan liderin istifa ederek, tekrar parti üyelerinin katkıları ile belirlenmesi şartını çok da gündeme getirmedi. Görünen o ki, şimdilik İşçi Partisi, Bill Shorten’ı partinin dümeninde bırakarak yola devam dedi. Ama aynı şeyi Liberal Parti için söylemek daha zor. Yeni Hükümet kurulunca Avustralya’nın 30.Başbakanı olacak olan Malcolm Turnbull, her ne kadar 76 milletvekili ile tek başına iktidara geldiyse de parlamentoda ezici çoğunluğu kaybetti. Diğer bir deyişle Koalisyon Partileri olarak 90 milletvekilinden, 14 tanesinin koltuğunu kaybederek, partiyi neredeyse parlamentoda 1’er milletvekili ile temsil edilen partilerle pazarlık yapacak bir duruma getirdi. Bunun bir bedeli olur mu, olmaz mı bunu da yeni hükümetin işbaşına gelmesinden sonra, parti içerisindeki hoşnutsuzların ortaya koyacağı tavrı belirleyecek gibi.
Başbakanın Kasım’da yapılması gerekirken erken seçime giderek 2 Temmuz’a aldığı seçim takviminin amacı, sadece senatoyu yenilemek değil aynı zamanda küçük partilerin senatoya girmesini önlemek amacını taşıyordu. Ancak Turnbull aradığını bulamadı. Senatoya hangi partiden ne kadar senatör girdiği şu an daha kesinleşmedi ama korkulu rüya gibi görülen ve özellikle ırkçı ve İslam karşıtı söylemleri ile tanınan Avustralya tarihinin en tartışmalı isimlerinden biri olan Tek Ulus Partisi’nin lideri Pauline Hanson senatoya girerek 18 yıl aradan sonra siyasete döndü. Avustralya’nın “Asyalılar tarafından işgal edileceği tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu” ve Müslümanların Avustralya geleneklerini bozduğunu ileri süren Hanson, 1998 yılında koltuğunu kaybetti ve daha sonra yapılan federal seçimlerde de hep yenilgiye uğradı. Hanson artık Queensland Eyaleti Senatörü olarak Canberra’ya döndü. Demek halen onun bu görüşlerine destek veren bir kitle var.
Bakalım senato bayağı renkli bir şekil alacak gibi. Bunun sonucunda ise Başbakan Malcolm Turnbull’un, istediği yasaları senatodan geçirip, geçirememe konusunda nasıl bir problemle karşılaşacağını hep birlikte izleyeceğiz. z.polat@yepyeni.zamanaustralia.com.au