Yeni Hayat gazetesinin internet sitesine uygulanan keyfi kapatma diğer medya sorunlarıyla birlikte Amerikan Kongresi’ne taşındı. Amerika merkezli basın özgürlüğü grubu Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) Avrupa ve Orta Asya Direktörü Nina Ognianova, Kongre’nin Dış İlişkiler Komitesi’de gerçekleştirilen ‘Türkiye’nin Demokratik Çöküşü’ başlıklı oturuma verdiği yazılı sunumda Telekomünikasyon İdaresi Başkanlığı (TİB) tarafından Yeni Hayat ve Yarına Bakış gazetelerinin internet sitelerine erişim engeli getirilmesini eleştirdi. CPJ’nin Dış İlişkiler Komitesine bağlı Avrupa, Avrasya ve Yükselen Tehditler Alt Komitesi’ne gönderdiği yazılı sunumunda, Türk medyasına yönelik yasaklamalar ve Türk Hükümeti’nin muhalefeti ve bağımsız basını susturma yöntemleri ve bu yöntemlerin uygulamaya nasıl konulduğu örnekleriyle anlatıldı.
Erdoğan rejimi Türk-Amerikan ilişkilerini riske atıyor
Kongre Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Dana Rohrabacher, açılış konuşmasında Erdoğan’ın uygulamaları nedeniyle ABD ile ilişkileri riske ettiğini belirtti. Rohrabacher, ‘Erdoğan rejimi’nin yolsuzluklara bulaşmış olduğunu ve yanlış istikamette ilerlediğini vurguladı. AKP’nin muhalefeti ve medyayı sınırlamak için güç kullandığını dile getiren Rohrabacher, binlerce hakim ve savcının siyasi eğilimleri nedeniyle sürüldüğünü ve milletvekili dokunulmazlıklarının özellikle HDP’ye karşı kullanılacak şekilde kaldırıldığını dile getirdi. Kongre Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Gregory Meeks de yaptığı konuşmada Türkiye’de ifade, basın ve akademik özgürlüğe yönelik hükümet baskısından Kongre olarak büyük kaygı duyduklarını belirtti. Meeks, bireylerin hükümeti eleştirme haklarını da sonuna kadar desteklemek zorunda olduklarını hatırlattı. Kongre oturumunda, cumhurbaşkanına hakaretten gazetecilerin tutuklanma tehlikesiyle karşılaştığı, kayyım marifetiyle el konulan gazetelerin yayın ekiplerinin işten atılarak yerlerine başkalarının atandığı, hassas haberlerin rutin bir şekilde erişime engellendiği, yazdıkları haber ve yazılar dolayısıyla gazetecilerin devlet karşıtlığı suçlamasıyla hapse atıldıkları ifade edildi.
Berkey ve Bilgin’in tanıklığına başvuruldu
Kongre oturumunda tanıklıkta bulunan ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Woodrow Wilson Center’ın Türkiye uzmanı Dr. Henri Barkey, Türkiye’de bir taraftan gazetelerin kapatıldığını ve gazetecilerin işten atıldığını öbür taraftan da hükümet yanlısı bir medya inşa edildiğini kaydetti. Washington merkezli düşünce kuruluşu Rethink Institute Direktörü Dr. Fevzi Bilgin de, Türkiye’nin son 5 yıllık siyasi gelişmelerinin Erdoğan’ın başkanlık hesaplarıyla ilgili olduğunu, başbakanların görevden alınıp yerine başbakanlar atanabildiği, kabine üyelerinin belirlendiği, yargı ve bürokrasinin de sadece kendisine sadık kişiler tarafından kontrol edildiği fiili bir başkanlık sisteminin kurulduğunu, bunun son adımının da bir anayasa değişikliğiyle rejimin değiştirilmesi olacağını belirtti.
Yeni Hayat’ın 150 intihar bombacısı haberine atıf
Ognianova, gazete ve haber sitelerinin TİB tarafından getirilen erişim engeli hakkında da Kongre’yi bilgilendirdi. ‘150 IŞİD intihar bombacısının Türkiye’de olduğu’ manşet haberi dolayısıyla Yeni Hayat gazetesinin internet sitesinin 1 Temmuz’dan itibarek kapatıldığı vurgulandı. Ayrıca Subuohaber ve Onyediyirmibeş’in websitelerinin Hizmet Hareketi’yle ilgili olumlu haberler yaptıkları gerekçesiyle erişim engeli yaşadıkları kaydedildi.CPJ’in yazılı ifadesinde ayrıca, 2015 yılının Kasım ayında İpek Medya Grubu’na ait 5 medya kuruluşunun yayınlarına polis zoruyla son verildiği Feza Medya Grubu’na da Mart 2016’da hükümet tarafından el konularak hızlı bir şekilde iktidar yanlısı bir yayın politikasına dönüştürüldüğü anlatıldı.
Websitelerine kanunsuz erişim engeli
CPJ’in sunumunda ayrıca, terör saldırıları sonrasında basın yasağı uygulamasının rutin hale geldiği belirtilirken, söz konusu saldırılar sonrasında sosyal medya sitelerine erişim engeli getirildiği vurgulandı. Oturumda, geleneksel medya organlarının hükümet kontrolünde olması dolayısıyla, sosyal medyanın alternatif haber kaynağı olarak belirdiği, Twitter’ın sadece 2015’in Temmuz ve Aralık ayları arasında Türkiye’den 2211 kez çeşitli içeriklerin kaldırılması talebi aldığı aktarıldı.
En az 20 gazeteci tutuklu
Oturumda, Türk hükümetinin basın ve insan hakları ihlalleri konusunda pervasızlığına rağmen Amerikalı liderlerin uyarılarını dikkate aldıkları belirtilerek, Amerikalı liderlerin Ankara’dan tutuklu gazetecileri serbest bırakmalarını talep etmesi ve basın karşıtı araçlara dönüşen terörle mücadele yasalarını gözden geçirmeye teşvik etmesi istendi. CPJ sunumunda Güneydoğu olaylarını haberleştirmenin zorluğuna dikkat çekilerek Türkiye’de şu an en az 20 gazetecinin tutuklu olduğu vurgulandı.
Türkiye, El Nusra’ya eleman ve silah gönderdi
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesine bağlı Avrupa, Avrasya ve Yükselen Tehditler Alt Komitesindeki Türkiye oturumunda Ankara’nın Suriye’deki terör örgütü El Nusra’ya silah ve eleman gönderdiği ifade edildi. Haberdar’ın haberine göre uzman olarak konuşan Henri Barkey, bir soru üzerine “İlk dönemde Türkiye ile ABD, Suriye politikalarında yakın pozisyonlarda idi ve Esad’ın altı ay içinde ayrılacağını düşünüyordu. Muhalefet başarısız kalınca Türkiye’nin El Nusra’ya (El Kaide) destek verdiğini gördük.” dedi. 2013’te Erdoğan Beyaz Saray’a geldiğinde kendisinden El Nusra’ya desteğini durdurmasının istendiğini ifade eden Barkey, “Problem ise şu oldu: El Nusra desteklenmesi sürecinde Türkiye’de cihadçıları desteklemek için büyük bir altyapı oluşturuldu. Bu yapı El Nusra’ya eleman ve silah gönderdi, bunu hükümetin desteğiyle yaptı. Bu süreçte ayrıca insanlar IŞİD’e de gitti bu kanaldan. Şu an ABD için öncelik IŞİD. Erdoğan için ise önce PYD, sonra Esad ve daha sonra IŞİD. Bu açıdan aynı sayfada değiliz.” Komitenin Demokrat partili üyesi Tulsi Gabbard, “Türkiye’nin yaptıkları IŞİD, El Kaide ve El Nusra gibi grupları doğrudan güçlendirdi.” derken, Türkiye’deki IŞİD saldırılarına gönderme yapan Cumhuriyetçi üye Randy Weber ise “Eğer Türk hükümeti haber kanalları, basın ve muhalefetle uğraşır, gözlerini kaparsa olacağı bu değil mi?” sorusunu yöneltti. Henry Barkey, “Tamamen.” karşılığını verdi.YENİ HAYAT DÜNYA