Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ), Türk hükümetini hukukun üstünlüğüne geri dönmeye ve insan haklarına saygılı olmaya çağırdı.
ICJ, başarısız darbe girişiminin ardından AKP hükümeti tarafından yargıya karşı girişilen ‘toplu saldırı’yı kınadığını açıkladı.ICJ Genel Sekreteri Wilder Tayler, “Bu tip kriz anlarında tecrübeli yargıçların bağımsızlığına ve güvenliğine saygı duyulması gerekir. Toplumun adil hukuk sistemine duyduğu güvenin devamı için bu hayatidir” dedi.
TOPLU TASFİYELER HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ YERLE BİR EDİYOR
Yargıdaki toplu tasfiyelerin güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin temellerine ‘dinamit koyduğunu’ hatırlatan Tayler, “Türkiye’nin içinde bulunduğu krizden çıkabilmesi için bağımsız yargı büyük önem taşıyor” diye konuştu.15 Aralık’ta gerçekleşen darbe girişimin ardından AKP hükümeti kamuda büyük bir tasfiye hareketine girişmiş ve 2,745 hakim ve savcıyı görevden almıştı. 100’ün üzerinde hakim için de yakalama kararı çıkarıldı. Tarihte ilk kez 2 Anayasa Mahkemesi üyesi ve 10 HSYK üyesi de gözaltına alındı. ICJ tarafından yapılan açıklamada, “Korkarız ki bunların pek çoğu keyfi tutuklamalar” denildi.
İDDİA ÇOK, KANIT YOK, TASFİYELER KEYFİ
Görevden alınan ya da meslekten ihraç edilen hakimlerin ‘darbe girişimi’ ile ilişkili olduğu iddialarının herhangi bir kanıtla desteklenmediğine dikkat çeken Uluslararası Hukukçular Komisyonu, “Bu keyfi tasfiyeler hukukun en temel prensiplerine aykırı” denildi.Yardıgaki cadı avının bir süredir devam ettiğini belirten ICJ Genel Sekreteri Tayler, “Bu hafta sonu yaşanan toplu ihraçlar ve tutuklamalar Türkiye’de yargı bağımsızlığına karşı girişilen ve bir süredir devam eden saldırıların zirveye çıkmış halidir” diye konuştu. Tayler, “Bu hakim ve savcılarla ilgili disiplin işlemleri, davaların yürütmeden tamamen bağımsız bir yapı tarafından görüleceği ana kadar beklemeye alınmalıdır” dedi. Kamuoyunda tartışılan ‘idam’ konusuna da değinen Uluslararası Hukukçular Komisyonu, “Darbe girişiminin ardından Türk hükümeti tarafından gündeme idam tartışmalarından da derin endişe duyuyoruz” açıklamasında bulundu. Muhtemel bir idam kararının, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu’nu ihlal anlamına geleceğini hatırlatan ICJ, “Bu karar 13. maddenin direkt ihlali anlamına gelirken, 3. maddeninse insanlık dışı ve aşağılayıcı bir şekilde hiçe sayılması demektir” dedi.