Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’le anlaşma yapıldıktan sonra Mavi Marmara gemisi hakkındaki “Giderken bana mı sordular?” çıkışı ‘İHH’yı yolda bırakmak’ olarak yorumlandı. İHH Erdoğan için ilk olmadı. Erdoğan, daha öncede birlikte olduğu ve desteklediği ve üzerinden siyaset yaptığı pek çok kişi ve kurumu yarı yolda bıraktı yada düşman oldu.
LİBERALLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde vesayetle mücadele ve demokratik adınmlar söylemleriyle Ahmet-Mehmet Altan kardeşler, Cengiz Çandar, Hasan Cemal gibi liberal ve aydın isimlerin desteğini almıştı. 17 Aralık’tan sonra bunların tam tersi hamleler yapıldı. Demokraside küme düşüldü. Aydınlar Erdoğan’ı eleştirince de Erdoğan tarafından düşman ilan edildi.
CEMAAT
Yine 17 Aralık yolsuzluk operasyonun ardından olayın üstünü kapatmak isteyen Erdoğan ve ekibi suçu Cemaat’e attı. Kendilerine darbe yapıldığını savundu. Bu süreçten sonra da hukuksuz ve anti-demokratik kanunları, mualiflere yapılan baskıları ‘paralel’ adı altında yürüttü. Cemaat’in kurumlarına kayyım atandı. Yüzlerce kişiyi hapse atıldı.
ERGENEKON SAVCILARI
Harp Akademileri Komutanlığında yaptığı konuşmada “komutanların tutuklanmasına gönlüm razı olmadı” diyen Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz davaları için “Ben bu davanın savcısıyım” demişti. Ergeneekon savcıları ise 17 Aralıktan sonra HSYK baskısına maruz kaldı.
VALİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan Eylül 2015’te, “Valilerimiz kendilerine verdiğimiz talimatlar gereği terör örgütlerine karşı operasyonlara girmiyorlardı” itirafında bulundu. Ardından PKK’nın büyümesinin sorumlusu olarak ‘kamu görevlileri’ni göstermişti.
KÜRTLER
Türkiye’de uzun yıllardan beri devam eden Kürt sorununu çözmeye yönelik 2013 yılında başlatılan ‘Çözüm süreci’ de yarım kaldı. Erdoğan’ın başlattığı çözüm sürecine, PKK’nın şehirlere tonlarca bomba ve mühimmat yığmasına göz yumuldu. Ancak ‘Çözüm süreci’ iktidara beklenen oyu getirmedi. Dolmabahçe toplantısının ardından Erdoğan, “bu toplantıdan haberim yoktu” diyerek, masayı devirdi.
MİLLİ GÖRÜŞ VE YOL ARKADAŞLARI
Erdoğan’ın yanında AK Parti kuruluşunda yer alan isimlerden kimse kalmadı. Parti kuruluşunda da ‘Milli görüş’ gömleğini çıkardılarını açıkladı. Erdoğan, kendisine siyasette yol açan Necmettin Erbakan ile yollarını parti kuruluşunda ayırdı. Partiyi bitlikte kurduğu isimlerden Abdüllatif Şener Erdoğan’ın bazı söylem ve eylemlerini eleştirince önce hükümetten, ardından partiden tasfiye oldu. Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı döneminde bile, hükümete yönelik bir takım eleştiler sununca Erdoğan’a yakın kalemler ve troller tarafından linç edildi. Partinin Gül ve Şener’le birlikte dördüncü ismi olan Bülent Arınç, süreçten en çok etkilenenlerden oldu. Erdoğan, Arınç’tan “O şahıs” diye bahsetmeye başladı. Arınç hem kabine dışı, hem de TBMM dışı kaldı. Arınç’ın son dönemde üniversitelerde bile konuşma yapmasının izin verilmiyor. Erdoğan’a en yakın bakanlar da bugün Erdoğan’ın karşısına aldıkları arasında. İdris Naim Şahin, Ömer Dinçer. Hüseyin Çelik, Suat Kılıç Ertuğrul Günay, Sadullah Ergin artık émuhalidlerden’ sayılıyor. Muhalif cephenin son halkasını ise Ahmet Davutoğlu oluşturuyor. Erdoğan’la birçok konuda farklı düşünen Davutoğlu, deyim yerindeyse Erdoğan tarafından görevden alındı. Başbakanlık’tan istifaya zorlandı.
2014: BEN İZİN VERMİŞTİM -2016: KİMDEN İZİN ALDINIZ?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki akşam Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda verdiği iftar yemeğinde, Mavi Marmara gemisiyle Gazze’ye yardım götüren ve geçmişte faaliyetlerini savunduğu İHH’ya sert mesajlar verdi. “Siz kalkıp da Türkiye’den böyle bir yardım götürmek için günün Başbakanı’na mı sordunuz. Biz zaten bunları yapıyorduk. Ama gövde gösterisi olsun diye yapmadık” dedi.
METHİYELERİNİ UNUTTU
-Erdoğan, 2010’da Mavi Marmara gemisinde İsrail askerleri tarafından Türkiye vatandaşlarının ölüdürülmesinden bir gün sonra, İHH’ye sahip çıkarak, “İnsanlığın vicdanından süzülen yardım gemileri silahla, zorbalıkla engellendi” demiş, yapılanın devlet terörü olduğunu söylemişti.
-Erdoğan 2011’de El Cezire Televizyonu’na verdiği söyleşide de “Aslında bu bir savaş nedenidir” ifadesini kullanmıştı.
-Erdoğan 2014 yılında ise İstanbul’da katıldığı bir programda “Eğer otorite Türkiye’de bizsek. Biz zaten izni verdik” demişti.