Antalya Emniyet Müdürlüğü TEM ve KOM şube polislerince ellerinde somut hiçbir delil olmamasına rağmen gözaltına alınan masum insanlara OHAL kanunu gereğince keyfi olarak rehin alma işlemi uygulanıyor. 30 günlük gözaltı süresi soruşturmanın maddi delillerinin ortaya çıkarılması yerine polis tarafından masum insanlara işkence yapmak için uygulanıyor. Hakkında hiçbir hukuki delil olmayan insanlara gözaltı işlemi uzun tutularak adeta hapis cezası çektiriliyor. Savcılığa çıkmayı bekleyen binlerce insana soykırım uygulamaları yapılıyor.Antalya Emniyeti tarafından keyfi bir şekilde gözaltına alınan öğretmen Eyüp Birinci de işkence yapılan binlerce masum insandan biri. Hakkında iftira ile soruşturma açılan öğretmen Birinci, diğerleri gibi KOM şube polislerince uydurma delillerle gözaltına alındı. Kendisine avukat tutma ve ailesiyle görüşme hakkı da verilmedi. Günlerce ailesi tarafından can güvenliğinden endişe edilmesine rağmen emniyete yapılan tüm başvurular da reddedildi.
AMELİYAT EDİLİNCE ORTAYA ÇIKTI
Günler sonra Eyüp Birinci’nin haberi hastaneden geldi. Ailesine bile haber verilmeden KOM (Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele) polisleri tarafından acilen hastaneye kaldırılan ve bağırsaklarından gizlice ameliyat ettirilen öğretmen Birinci’nin halen yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. Sağlık durumu hakkında ailesine net bir bilgi verilmezken, Birinci’ye KOM polisleri tarafından gözaltı sorgusunda fiziki şiddet kullandığı, bağırsaklarından rahatsızlanması ve ameliyat edilmesinin de öğretmen Eyüp Birinci’nin vücuduna sert bir cisim sokularak işkence yapıldığı şüphesini ortaya çıkardı. Ailesinin özellikle hasta ile görüştürülmemesi bu şüpheyi kuvvetlendirirken, insanlık dışı muamele ve işkence ile ilgili başta Antalya Valisi ve Emniyet Müdürü olmak üzere ilgili şube müdürleri hakkında suç duyurusunda bulunulacağı ifade edildi.
Eyüp Birinci, 24 Temmuz tarihinde Antalya’daki evinden gözaltına alınarak Antalya Kaçakçılık ve Organize Şube Müdürlüğüne götürüldü. Gözaltı süresince ailesi avukat bulamadığı için kendisiyle görüşemedi. Ancak hastanede kendisini gören bir aile dostunun haber vermesiyle aile durumdan haberdar oldu. Aile fertleri bu durumu gidip KOM şubesine sorduğunda ‘bir şeyi yok, iyi’ deyip, çok ağır hakaretler eşliğinde şubeden çıkarıldılar. Bu arada aynı gün aileden (başkaları için istenmediği halde) terlik istenmesi de aileyi şaşırtıp korkuturken ertesi gün güçlükle bulunan bir avukat KOM’a gidip Birinci’yle görüşmeye çalıştı ancak başaramadı. Nerede olduğunu bulamadıkları öğretmenin hastanede olduğunu daha sonra bir savcı bildirdi. Hangi hastane olduğunu söylemedikleri Birinci’nin ailesi tek tek hastaneleri dolaşarak Atatürk Devlet Hastanesi 1. Genel cerrahide olduğunu öğrendi. Hastanede işkence mağduru öğretmene ulaşan aile apar topar polis tarafından dışarı atıldı. Birinci burada sadece ‘ameliyat oldum’ diyebildi.
Bu arada Eyüp Birinci’nin 24-29 Temmuz tarihleri arasında her gün Sema Yazar Hastanesi’ne götürüldüğü de belirlendi.
ANTALYA EMNİYETİ’NDE KADINLARA DA ZULÜM
Bu arada işkencenin yapıldığı Antalya Emniyeti’nde günlerdir gözaltında tutulan 30’un üzerinde kadının başörtüleri toplandı. Bir arada tutulan ama kendilerini asma şüpheleri olduğu gerekçesiyle başörtüleri toplanan kadınların psikolojik işkenceye tabi tutulduğu ifade ediliyor