Türkiye’nin 15 Temmuz’daki darbe girişiminin arkasında olmakla suçladığı ve Amerika’dan iadesini istediği Fethullah Gülen’in avukatları, bugün bir basın toplantısı düzenledi.
Washington, New York, Chicago, Los Angeles, Palo Alto, Phoenix, Los Angeles gibi Amerika’nın önemli kentlerinin yanı sıra Londra, Pekin ve Brüksel’de de büroları bulunan Steptoe adlı hukuk firmasının yetkililerinden Reid Wengarten ve Mike Miller şirket binasında düzenledikleri basın toplantısında Türkiye’nin iddialarının asılsız olduğu görüşünü savundular.Avukatlar Gülen’in darbe girişiminin arkasında olamayacağını ve Türkiye’nin sunduğu bilgilerin bu iddiayı kanıtlamadığı söylediler.Türkiye’nin isteği üzerine iade davası açılsa bile, işkenceyle alınan ifadelerin Amerikan mahkemelerinde kanıt sayılamayacağını söyleyen avukatlar, Gülen’in iadesi durumunda müvekkillerin “asla adil şekilde” yargılanmayacağını, bu yüzden de iade edilmemesi veya iade edilmeyeceğini kaydetti.Avukatlar, Amerika Adalet Bakanlığı’nın hala kendilerinden müvekkilleri hakkındaki iddialara karşı savunma istemediğini, “büyük bir ihtimalle de zaten buna gerek kalmayacağını, bakanlığın kendi içinde bu iddiaların asılsız olduğu sonucuna varacağını” söyledi.
Wengarten ve Miller Türkiye’nin iddia ettiği gibi Fethullah Gülen’in Rusya’ya ait uçağın düşürülmesi veya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızını hedef alacak bir suikast emrini vermiş olmasının hem imkansız olduğunu savundu, hem de bu yönde kanıtlar sunulmadığını ifade etti.Gülen’in avukatları, ABD Adalet Bakanlığı’ndaki inceleme sonrasında bakanlığın Gülen’le ilgili tüm iddiaların Erdoğan’ın siyasi rakibini hedef alan bir girişim olduğu sonucuna varması halinde, davanın açılmayabileceğini iddia ettiler.
Amerika’nın Sesi’nin haberine göre, avukatlardan Mike Miller, Türk Hükümeti’nin 2015 yılı Aralık ayında, Amerika’daki “Alien Tort Statute – Yabancı Hakları Yasası” kapsamında Gülen hakkında dava açılması talebiyle başvuruda bulunduklarını hatırlattı. Miller, Türkiye’nin bu başvuruda Gülen’in 2009 yılı Nisan ayında verdiği bir vaazda, Türk Hükümeti’nin hukuk, asker, polis kademelerini hedef alan emir ve direktifler verdiğini iddia ettiğini ancak delil olarak bu vaazın kayıtlarını bile sunmadığını kaydetti.Reid Wengarten ve Mike Miller, Gülen’in, olası sınır dışı edilme tehdidine karşı 2014 yılından beri avukatlığını yaptıklarını, o dönemden bu yana, Türk Hükümeti’nin Gülen hakkında, MOSSAD ajanlığından, IŞİD sempatizanlığına kadar, kendilerine göre “absürd” bir dizi iddiayla geldiğini ama hiçbir zaman bunun sınır dışıyla sonuçlanabileceğine inanmadıklarını söylediler.
Wengarten, darbe girişiminden sonra ise bu iddiaların daha da arttığına dikkat çekti. “Yaşlı ve zayıf, entelektüel, yardımsever, şiddet karşıtı bir İslam alimi, demokrat ve modern” diye tanımladığı Gülen hakkında Türk Hükümeti’nin, CIA ile birlikte darbenin arkasında olmakla suçlandığını söyleyen Wengarten, Erdoğan’ın bu konuda Türkiye’den kanıt istenmesine tepki göstermesini “kültür ve medeniyetler çatışmasının ürünü” olarak niteledi.Wengarten, Türkiye her ne kadar güçlü bir müttefik olsa da sınır dışı gibi bir konunun hukuki bir süreç olduğuna vurgu yaptı ve bu konunun anlaşmalar, yasalar ve kanıtlar çerçevesinde ilerleyebileceğini söyledi.
Sınır dışı kararlarının üç koşulda sağlandığını, bunlardan birinin iddia edilen suçun Amerika’da da yasayla tanımlanan bir suç olması gerektiğini söyleyen Wangarten, “Ancak Amerikan yasalarında Erdoğan’ı eleştirmek suç değil. Ayrıca ikinci koşul, iddia edilen suçun siyasi içerikli olmamasıdır ama biz pekala biliyoruz ki bu dava siyasi maksatlıdır” dedi. “Üçüncü koşul ise kanıtların sunulmasıdır” diyen Wangarten, bu kanıtlar ABD Adalet Bakanlığı tarafından kabul edilse bile davanın görüleceği mahkemenin mutlaka kanıt isteyeceğini söyledi.Wengarten, Erdoğan’la Gülen’in 2013 yılı öncesinde kadar müttefik olduklarını, 17-25 Aralık sürecinde ilişkilerin bozulduğunu ve Erdoğan’ın bu tarih sonrasında Gülen’e savaş açtığını söyledi.Gülen’in avukatı darbe girişimini, “ordudan atılacağı bilinen Kemalist veya aşırı milliyetçi subayların yapmış olabileceğini” de iddia etti