15 Temmuz darbe girişiminin ardından bu girişimle bağlantısı olduğu gerekçesiyle binlerce kişi gözaltına alındı ve tutuklandı. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, darbe girişiminde bulunduğu iddia edilen Fethullah Gülen Hareketi ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle yapılan tutuklamalar, gözaltılar ve meslekten ihraç edilmelerin bir “cadı avı”na dönüştüğüne dikkat çekti. Gardner,Voice of America’ya konuştu. 15 Temmuz’da yaşananların çok ciddi olaylar olduğunu ve kanlı bir gece yaşandığını kaydeden Gardner, ağır suçlar işlendiğini ve yaşanan bu olayların hangi ülkede olursa olsun mutlaka soruşturulacağını, elbette çok sayıda gözaltı ve açığa alınmalar olacağını belirtti. Ancak Gardner, Uluslararası Af Örgütü olarak, 15 Temmuz sonrasında sadece darbe girişimiyle ilgisi olanların değil, Fethullah Gülen’e sempati duyanlara hatta AK Parti hükümetine muhalif olan kişilere yönelik cadı avının başlatılmasından kaygı duyduklarını ifade etti.
FETHULLAH GÜLEN SEMPATİZANLARI VE AKP MUHALİFLERİNE CADI AVI
Gardner şunları söyledi: “Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi gerçekten ciddi bir olay, kanlı bir olay oldu. Ağır suçlar işlendi. Herhangi bir hükümetin buradaki suçları araştırma hakkı ve görevi var. Elbette böyle bir olaydan sonra çok sayıda gözaltı olacak. Açığa alınma olabilir. Ancak bizim kaygımız şu; bu süreç, sadece darbe olaylarına karışanlar değil, Fethullah Gülen’e sempati duyan daha büyük bir gruba, hatta AKP hükümetine muhalif olan bir kesime yönelik bir cadı avına dönüştürüldü.”
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ZARAR GÖRÜYOR
15 Temmuz sonrası yürütülen operasyonları kaygı verici olarak niteleyen Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, çok sayıda kişinin gözaltına alındığını, tutuklandığını ve meslekten ihraç edildiğini ancak alınan bu kararlara gerekçe olarak somut kanıtların bulunmadığını belirtti. Gardner, kanıtlara dayandırılmayan tutuklamaların ve gözaltı işlemlerinin, ifade özgürlüğüne ve hukukun üstünlüğü ilkesine ciddi zararlar vereceğini söyledi.
YARGININ DÖRTTE BİRİ GÖREVDEN ALINDI, BAĞIMSIZ YARGI YOK
Yargı mensuplarının dörtte birinin gözaltına alındığına, tutuklandığına ya da meslekten ihraç edildiğine işaret eden Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Gardner’a göre, yargıda yaşanan bu operasyonlar uzun vadede, bağımsız yargıyı ve hukuk devleti kavramını olumsuz etkileyecek.
Gardner şunları ifade etti: “AF örggütü olarak bu sürecin Türkiye için çok zararlı bir süreç olduğu kaygısını taşıyoruz. 40 binden daha fazla gözaltı, 20 binden fazla tutuklama var. Çok sayıda insan meslekten atıldı, açığa alındı. Gözaltı, tutuklama ve ihraç kararları için kanıt nedir? Nerede kanıtlar? Nasıl bir kanıt getirmişler? Bu çok belirsiz. Bizim izlediğimiz gözaltılarda o kişilere ilişkin çok somut hiçbir kanıt yoktu. Tutuklama, gözatılar kanıt üzerinde olmuyor. Hem ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü konusunda ciddi ihlaller oluyor. Bu çok büyük sorunlar ortaya çıkaracak. Yargı sisteminin dörtte biri açığa alındı. Bağımsız, tarafsız yargı hukuk devletinin temel yapısıdır. Bunlar ilerde Türkiye için daha büyük problem olacak.”
KAYYIM İLK DEĞİL, ZAMAN’A KAYYIM ATANMASI DA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE HUKUKA DARBE VURMUŞTU
28 belediyeye kayyım atanması konusuna da değinen Andrew Gardner, Türkiye’de bunun bir ilk olmadığını ve daha önce Zaman gazetesine kayyım atandığını, bu yaşananlardan Uluslararası Af Örgütü olarak kaygı duyduklarını, ifade ve hukukun üstünlüğüne ağır darbe vurulduğunu rapor ettiklerini dile getirdi. Kayyım atamalarının ancak kesinleşmiş mahkeme kararının ardından olabileceğini söyleyen Gardner, mahkeme kararı olmadan yapılan kayyım atamalarını kaygı verici olarak değerlendirdi.