Alman toplumunun yıllarca göçmenlerden “Almanca öğrenin, eğitim alın ve katkı verin” talebi olduğunu hatırlatan Die Zeit gazetesi, Hizmet Hareketi taraftarlarının da tam olarak bunu yaptıklarını vurgulayarak “Alman toplumunun Hizmet Hareketi’nden, Hizmet’in de Alman toplumundan çekinmesine gerektirecek bir durum yok“ ifadesine yer verdi.
Almanya’nın haftalık yayın yapan Die Zeit gazetesinde Hizmet Hareketi’nin Almanya’daki eğitim faaliyetlerini ele alan geniş bir haber çalışması yayınlandı.Die Zeit’in tanınan eğitim editörü Martin Spiewak ve Arnfried Schenk imzasıyla yayınlanan haberde Stuttağart’da eğitim faaliyeti yürüten BİL Okulu Kurucusu Muammer Akın, Eğitim ve Diyalog Vakfı Başkanı Ercan Karakoyun ve Kreuzberg’de öğrenci evlerinde kalan kişiler yapılan görüşmelere yer verildi.
BİL Özel Okulu’nun 800 öğrenci kapasiteli ilkokul, Realschule ve liseden oluştuğunu ve Türkiye’de hükümetin Gülen Hareketi’ne yönelik tutumundan sonra 65 öğrencinin kayıt sildirdiği bilgisine yer verildi.Haftalardır Erdoğan taraftarlarının internet platformlarında boykot çağrıları yaptığını ve listeler oluşturduklarını hatırlatan Die Zeit, bu boykot çağrılarının Almanya’nın tarihinde yaşanan bir dönemi hatırlattığına dikkati çekti.
Gülen Hareketi’nin kısa süre öncesine kadar Türkiye dışında çok bilinmediğini fakat Türk hükümetinin harekete karşı dünya genelinde başlattığı kampanya nedeniyle tanınırlığının arttığını ifade etti.Milyonlarca taraftarı olan hareketin resmi bir merkezi ve üyelik kartının olmadığını belirten Die Zeit, Gülen Hareketi taraftarlarının Almanya’da da “Nihayet Müslümanlar sadece ayrımcılıktan şikayet etme yerine harekete geçip işe girişiyorlar.Sızlanmak yerine iş yapan Türkler“ olarak sempati gördüklerini dile getirdi. Die Zeit aynı zamanda Gülen Hareketi’nin bir içe bir de dışa dönük yüzünün olduğunu dile getirdi.
“Oturup kaderine bekleme dünyayı daha iyi hale getirmek için harekete geç”
Gülen Hareketi’nin en güçlü tarafının eğitim olduğunu ve dünya genelinde 150’den fazla ülkede faaliyet gösterdiğini belirten Die Zeit gazetesi, Almanya’da da 25 okul, anaokulları ve 100’den fazla eğitim merkezi olduğunu yazdı.Haftalık Die Zeit gazetesi, Almanya’da faaliyet gösteren okulların yapılarına ve içeriklerine bakıldığında kesinlikle bir Gülen kurumu olmadığını, okullarda Gülen’in kitaplarının yada resminin yer almadığını vurguladı. Bunun yerine okulların kurulmasında ve maddi desteğin sağlanmasına Hareketin katkı verdiğini hatırlattı.
BİL Okulu’nda çalışan tarih öğretmeni Alexander Fenslau’nun “Eğer dini bir etki olsaydı başka okul arardım. 2013’te çalışmaya başladım. BİL Okulu’nun Gülen Hareketi’ne yakın olduğunu çok sonraları medyadan öğrendim.Günlük okul yaşamında bir farklılık hissetmiyorum“ sözlerine yer verdi. BİL Okulu’nun kuruluşundan bugüne danışmanlık hizmeti veren Stuttgart Eski Eğitim Müdürü Manfred Ehringer’inde “Biz Gülen için çalışmıyoruz.
Biz Stuttgart’ta eğitim için çalışıyoruz“ dediğini aktardı. BİL Okulu Öğrencisi 17 yaşındaki Rana’nın da derslerinde daha başarılı olmak için BİL’i tercih ettiği ve bireysel desteğin okulda iyi olduğunu söylediğini aktardı.Okulda başı açık ve kapalı öğrenciler olduğunu, dışarıdan bakan bir insanın “Bu Müslümanların işlettiği bir okul“ izlenimine kapılmadığını, okulda İslam din dersi yerine etik dersi verildiğini kaydetti.
“Zorluklara rağmen öğrenciyi ileri taşıyan ve eğitime yatırım yapan göçmen kökenliler, Türk kökenli öğrencilerin okula gittiği her yerde aranıyor. Muammer Akın ve Gülen’in taraflarına karşı güvensizlik neden? Onlar tam olarak da on yıllardır Alman toplumunun ‘Almanca öğren, eğitim gör ve katkı ver’ talebini tam olarak da yapıyorlar” diyen Die Zeit gazetesi, bu sorusuna cevap olarak, Almanya’da Gülen Hareketi’nin yönünün güçlü şekilde Almanya yerine Türkiye olmasının etkili olduğunu cevabını veriyor.
Diğer bir sebebin de Hizmet Hareketi’nin bir içe bir de dışa dönük yüzünün olması olabileceğini ileri sürüyor. Kısa süre öncesine kadar Gülen Hareketi’ne yakın okul ve eğitim merkezlerinin harekete yakınlığını açıkça söylemediğine dikkat çeken Die Zeit, “Gelinen noktada hareketin iç ve dış farklılığı artık mümkün değil. Hareket kimliğini tanımlamalı.
Böyle olduğunda okullar, eğitim merkezleri veya yarışmalar kötü olmayacak.” ifadelerine yer verdi. Hizmet Hareketi’nin şeffaflık sorunu yaşadığını da ileri süren Die Zeit gazetesi, buna sebep olarak da Hizmet Hareketi’nin tarihi boyunca Türkiye’de her zaman takibe uğradığını ve bu nedenle kimliğini açıktan beyan etmede tereddüt yaşadığını kaydetti.
Hizmet Hareketi’nin Türkiye’de temelinin yok edildiğini ve dünya genelinde taraftarlarının tırpanlandığını ve maddi kaynaklarının kurutulduğunu yazana Die Zeit, Hizmet Hareketi’nin yeni bir doğuma hazırlandığını belirterek Eğitim ve Diyalog Vakfı Başkanı Ercan Karakoyun’un “Hizmet Hareketi daha çok yerelleşecek ve yöneticiler Almanya’da doğup büyüyenler oluyor” ifadelerine yer verdi.
Hizmet Hareketi’nden çekinilecek bir durum yok
Alman toplumunun Hizmet Hareketi’nden, Hizmet Hareketi’nin de Alman toplumundan çekinmesini gerektirecek bir durumun olmadığını vurgulayan Die Zeit Gazetesi, “Okullardan sorumlu devlet daireleri, şikayet edecek bir durum olmadığını ve Alman öğretmenler ile velilerden ideolojik bir şikayet yok” vurgusunu yaptı.Die Zeit Gazetesi, Halle- Wittenberg Üniversitesi’nden Thomas Geier’in Hizmet Hareketi taraftarlarının düzenlediği sohbet ve okuma programlarında karşılıklı fikri tartışmalı ortamın olmadığını ileri sürdüğünü ve bir beyin yıkama faaliyetinin de söz konusu olmadığı sözlerine yer verdi. Die Zeit gazetesi, buna karşılık Protestan Kilisesi’nden Friedmann Eissler’in eleştirel görüşlerini okuyuculara aktardı.BERLİN ZAMAN