Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail televizyonuna verdiği mülakatta gazetecilerin özgürlüğünün, kendi sınırının başladığı yerde bittiğini söyledi.
İsrail televizyonu Kanal 2’ye konuşan Erdoğan, sunucunun Türkiye ve basın özgürlüğüne ilişkin sorusuna, kimsenin gazetecilik yaptığı için tutuklanmadığı iddiasını hatırlatarak, “Bu ülke bir hukuk devletidir. Soruyorum, gazeteci dedikleriniz sınırsız özgürlüğe sahip midir, gazeteciler sınırsız özgürlüğe sahip midir? Onların özgürlüğünün de bir sınırı yok mu?” diye yanıt verdi.
Erdoğan, bu sınırın ne olduğunu ise basın mensuplarının hesap verme mecburiyetinin olduğunu savunarak şöyle anlattı: “Benim sınırımın başladığı yer, benim özgürlük sınırım nereye kadarsa, o da ancak oraya kadar gelebilir, ondan daha ileriye gidemez. Sen istediğin gibi köşende siyasetçiye, cumhurbaşkanına, başbakanına, bakanlara, partisine istediğin gibi hakaret edeceksin, ailelerine hakaret edeceksin, onlar sizinle ilgili bir dava açtığı zaman rahatsız olacaksın; böyle bir şey olabilir mi? Dünyanın hiçbir yerinde medya mensupları layüsel değildir, hepsinin hesap verme mecburiyeti vardır, bu hesabı da verirler.”
‘Emekliliği konuşmak için çok erken’
Cumhurbaşkanı sunucunun “2023’e kadar iktidarda kalacak mısınız?” sorusuna açık bir yanıt vermezken, emekliliğini konuşmak için çok erken olduğunu söyledi: “Emekli olduğunuzda özlemeyeceğiniz bir şey var mı siyasi hayatta?” sorusuna Erdoğan, “Bir defa bunların hepsi şu anda çok erken, dolayısıyla hayatın bu dinamizmi içerisinde bunların vakti saati geldiğinde bunlar değerlendirilir.”Erdoğan, “Siyasette neyi sevmiyorsunuz?” sorusunu da“Yalanı.” diyerek cevapladı.10 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara baskınına değinen Erdoğan, sunucunun İsrailli komutanların baskını engellemeye çalıştıklarını söylediğini belirtmesi üzerine bunun yalan olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: “Hepsi yalan, inanmak mümkün değil. Bizim elimizde o İsrailli subayların uluslararası karasularında Mavi Marmara’ya yaptığı baskının bütün belgeleri var. Mümkün değil ve orada 10 tane ne yazık ki kardeşimiz şehit edilmiştir, bunu acımasızca yaptılar. Neyine inanacağım onun? Mümkün değil.”
“Siz oradaki videoları görmediniz mi, askerlere karşı yapılan şiddeti görmediniz mi?” sorusu üzerine sunucuya “Doğru konuşmuyorsunuz” yanıtını veren Erdoğan, “Hepsini gördüm, hayır hayır. Bakın siz bile doğru konuşamıyorsunuz, doğru konuşun, hepsi elimizde bizim, doğru konuşun, yani gazeteci olmak sizi doğru konuşmaktan alıkoymamalı. Şimdi buradan eğer sen kalkıp da yani Tayyip Erdoğan’ı sıkıştıracağını zannediyorsan, beni sıkıştıramazsın. Niye? Çünkü benim bütün belgeler elimdedir, neyi savunuyorsunuz artık?” dedİ
‘Batı’nın silahları PYD’ye, YPG’ye gidiyor’
IŞİD’le mücadele eden esas ülkenin Türkiye olduğunu savunan Erdoğan, IŞİD’in elinde Batılı ülkelerin silahlarının bulunduğu iddiasını yeniden dile getirerek, “Tabii ki bunu kalkıp bağırarak‘Biz DEAŞ’a destek veriyoruz’ demiyorlar ama bakıyoruz, uçaklarla silahlar iniyor, bu silahların yarısı PYD’ye, YPG’ye gidiyor, yarısı da DEAŞ’a gidiyor. Bu konuda tabii ki İsrail’in de hassasiyeti gerekiyor ve biz bu mücadeleyi bu bölgede verip bir an önce bu bölgeyi huzurlu bir hale getirmemiz lazım” diye konuştu.
‘Trump’a yapılanlar demokrasiye saygısızlık’
Erdoğan, Cumhuriyetçi Parti’den Donald Trump’ın ABD başkanlığına seçilmesini eleştirenlere de ‘çıkıştı’: “Şu anda Sayın Trump’la Amerika’da yeni bir süreç başlayacak. Bence Avrupa’nın değişik yerlerinde, Amerika’nın değişik eyaletlerinde Trump’a karşı yapılanların hepsi demokrasiye bir saygısızlıktır. Bir defa her şeyden önce sandığın neticesine insanların saygı göstermesi gerekir.”DİKEN.COM