Irak
Başbakanı Haydar el İbadi bu akşam Musul’a bağlı Telafer ilçesinden bir heyeti
kabul etti. Irak devlet televizyonu El Irakiye’de yayınlanan görüşmede İbadi,
“Telafer’i çok yakında kahraman güçlerimiz geri alacaktır ve zaferimiz tüm
iyilerin kötülere karşı zaferi olacaktır. Telafer’in birlik olması bizim için
önemlidir” dedi.
Türkiye ile savaşa istekleri olmadıklarını
belirten İbadi, “İki komşu devlet arasında savaş olursa bu savaşta iki
devletin de kârı olamaz, çünkü bu savaş uzak bir ülke ile değil. Çatışma ve
anlaşmazlıklar devam ederse iki halkın da kaybı olur ve her iki ülke zarar
görür. Bu yüzden savaşa istekli değiliz” ifadelerini kullandı.
‘BUNLARIN TEK AMACI TÜRKİYE’Yİ KRİZE
SÜRÜKLEMEK’
“Bazıları kendilerinin Iraklı olduklarını
iddia ediyorlar ancak Türkleri bize karşı devamlı tahrik ediyorlar ve iki
devleti birbirine salmak için gayret gösteriyorlar” diyen İbadi, şöyle
devam etti: “Bu bana çok şaşırtıcı geliyor. Türkiye ile diplomatik
kanallar açtık ve konuyu sakinleştirmek için diyalog kurduk. Bu vesileyle
bazılarının yalan bilgiler aktardığını keşfettik. Bunların tek amacı Türkiye’yi
krize sürüklemek. Bunlar Türkiye, Irak’a geldikten sonra başa geçmeyi hayal
ediyorlar, IŞİD ile yaptıkları hatayı şimdi yine tekrarlıyorlar. Zaten IŞİD’in
Musul’a girişini bunlar kolaylaştırmıştı. Türkiye dahil her devletin sabit bir
yöntemi vardır; kendi çıkarını düşünür, onun bunun hatırı için ordusunu başka
ülkeye sokarak feda etmez. Şu ana kadar Türkiye ile çatışmayı önlemek için
büyük çaba sarf ediyoruz. Ama açıkcası, Allah göstermesin, eğer Türk Silahlı
Kuvvetleri Irak’a pervasızca girdiği takdirde bedelini ödeyecektir. Iraklılar
birliktir ve birlikte bu saldırıya karşı duracaklardır. Bu toprak ve egemenlik
bizimdir.”
‘BİZ İSTERSEK MİSAFİRİMİZ OLURSUNUZ’
Türkiye’ye seslenen İbadi, “Sadece biz
sizi istediğimizde ve size ihtiyaç duyduğumuzda bir arkadaş, müttefik ve komşu
olarak gelip misafirimiz olursunuz. Ama Irak’ın egemenliğine ve halkının
iradesine saygı göstermeden, zorla girmeyi tercih ettiğiniz işin tek adı
saldırıdır. Sonunda her saldırı ulusal bir eylem ile karşılaşır ve tüm şeriat
kanunlarına göre hakkını, ırzını, malını, kanını savunarak ölenler, şehit
ölürler. Çünkü bu bir savunmadır ve saldırıyı gerçekleştiren biz değiliz”
diye konuştu.