• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Genel Gündem

Kum saati işliyor, Kumlar akmaya devam ediyor

Kasım 7, 2016
in Genel Gündem, KONUK YORUM
Poliste kan değişimi: Eyalet Emniyet Müdürü Andrew Scipione,  görevinden ayrılıyor
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Hizmet’in paradigma değişimi…

Bayağılık ve taşlaşma üzerine!

Hizmet Hareketi’ne saldırmanın dayanılmaz hafifliği!

Gazeteci Yazarı Hasan Aksay T24.com internet sitesinde yer alan değerlendirmesinde tarihi bir hatırlatma yapıyor.


Bu karanlık günler bitecek mi? Evet, kesinlikle bitecek…
Deniz kenarında, pırıl pırıl bir güneşin altındayız.
Yazdan kalma, mükemmel bir gün…
Ve biz siyaset konuşuyoruz.
Ne doğa, ne dostluk, ne aşk, ne edebiyat…
Sadece siyaset!..
Ne kadar sıkıcı…
Ama hayatımız da öyle: Sıkıcı, bunaltıcı, umutsuz…
“Bir gazeteci olarak siz ne diyorsunuz bütün bu olup bitenlere?”
Bana bu soruyu soran kadına bakıyorum; gözlerinde tükenmek üzere olan umudun son kırıntısına tutunmaya çalışan “yaşayacak mı, doktor?” bakışı…
*    *   *
Ben ne düşünüyorum, “bir gazeteci olarak”?
“Yaşayacak mıyız”?
Bu karanlık günler bitecek mi?
Ne demeli, nasıl cevap vermeliyim?
Bildiğim bir şey var…
Ve bilmediğim iki şey…
Biliyorum, bitecek, kesinlikle bitecek bu günler.
Bilmediğim ise, ne zaman ve nasıl biteceği…
Uzun yıllar mı alır, yoksa beklenmedik kadar kısa sürede mi değişir iklim?..
Ülkece ödeyeceğimiz fatura çok mu pahalı olur?..
Ama bitecek ve ardından kederlerden süzülmeye alışmış gülümseyişimiz eşliğinde “ne günlerdi o günler” diyeceğiz.
Çünkü hayat böyle.
Zaman her şey ve herkes için sınırlı.
Yalnızca iyi insanların değil, kötülerin de kum saati var.
Ve kötülüklerin de…
*    *   *
Binlerce yıl öncesiydi.
İnsanlar insanlıklarını kaybetmişti. Aç gözlüydüler.  Amaçları, yeryüzü nimetlerinden mümkün olduğunca yararlanmaktı; hep daha çoğunu ve daha iyisini tüketmekti.
Zengini de fakiri de sadece kendi menfaatini düşünmekteydi. Menfaat için her türlü suç işlenmekteydi. Hırsızlıklar ve cinayetler gırla gitmekteydi. Kız çocukları, bir parça et karşılığında satılmaktaydı.
Sevgi yoktu, dostluk yoktu, mutluluk yoktu. Nefret, düşmanlık ve hırs vardı.
Kaos giderek büyümekteydi.
İnsanlık belki de yok olmak üzereydi.
Ve Tanrı Nuh’a, her şeyi silip süpürecek olan Büyük Tufan’dan bazı canlıları kurtarması ve daha sonra onlarla birlikte yeryüzündeki hayatı yeniden başlatması görevini verdi.
Nuh ve ailesi, kısa sürede inşa ettikleri devasa gemiye bütün hayvanlardan birer çift alarak yola çıktı. Ötekiler sular altında kalarak yok oldu.
Aylar sonra gemi bir dağa oturdu (bir inanışa göre Ağrı/Ararat Dağı’na, bir başka inanışa göre Cudi’ye).
Acaba bundan sonra yeryüzünde huzur ve mutluluk egemen olacak mıydı? Artık “kötülükler” geride kalmış mıydı?
İlk insanlar olarak kabul edilen Adem ile Havva’nın küçük oğlu Habil’i öldüren büyük oğlu (ve “insanlık tarihindeki ilk katil”) Kabil’den türeyenlerden, onların şiddet ve kötülüklerinden arınmışlar mıydı?
*    *   *
Aradan binlerce yıl geçti.
Dünyada ve ülkemizde gırtlağımıza kadar nefret ve şiddetin bataklığındayız.
Yaşadığımız hayata “insanca” demek zor.
Hayattan söz ediyorum, yani içinde bulunduğumuz zamandan.
Sonuçta sermaye sınırlı, çünkü ölümlüsün.
Doğduğun andan itibaren yaklaştığın bir tek yer var: Ölüm!
En fazla ne kadar yaşayabilirsin ki?
70 yıl? 80? Haydi 100 yıl yaşayacaksın diyelim.
O kadarcık ömrün var işte; onun da epeyce bir kısmını tükettin.
Peki, eldeki zamanı nasıl değerlendirmeli?
Para mı lazım en çok? Mal-mülk mü?
Güçlü iktidar mı?
Aşk mı ya da?
Eğlence mi?
Veya dostluk mu?
Gezmek mi?
Okumak mı?
Ne? Ne? Ne?..
Bu soruya mutlaka cevap bulmalı.
Sonuçta kum saati işliyor.
*    *    *
Kum saati herkes için işliyor.
Ama ona hiç aldırmayanlar var; en başta da iktidardakiler.
Galiba istediğin her şeyi yapabileceğini düşünmeye başlamak, insanın giderek kendini Tanrı’yla kıyaslamasına yol açıyor.
Tanrı ki yüce bir kuvvet ve sınırsız ölçüde muktedir…
Ancak bir dezavantajı var: “Görünmüyor”.
Kulların en büyüğü ki, her zaman görünüyor, her konuda konuşuyor, her şeye karışıyor, herkese emrediyor…
Zamanla belki de acaba ben de o kadar büyük değil miyim, hissine kapılıyor.
Bu hisle baş etmek kolay olmasa gerek.
Her türlü iktidarla Tanrı fikri arasındaki en önemli ayrımlardan biri, zaman ölçüsünde yatıyor: Birinin ölümsüz olduğu peşinen kabul ediliyor; ötekinin ise hüküm süresi ne kadar uzun olursa olsun, sonsuzluğun karşısında aciz kalacak kadar kısa.
Bunu kabullenmek çok zor; kafayı takarsan ölümcül bir yara almış kadar acı çekebilirsin.
Onun için de düşünmüyorlar bunu. Hiç ölmeyecek ve hiç gitmeyecek gibi yaşıyorlar.
Hiç gitmemek ve böylelikle ölümsüzlük izlenimine mümkün olduğunca yaklaşabilmek için herkesi ve her şeyi feda etmeye hazırlar.
Ellerinde olsa yasamayı, yürütmeyi, yargıyı, medyayı vs. – artık ne kadar araç varsa heybede – kullanarak bir emir daha verecekler:
“Tez kum saati durdurulsun! Emre itaat etmeyip de aşağı düşmeye çalışan kumlar ‘vatan hainliği’ ve ‘terörizm’ gerekçesiyle tutuklansın!”
Ne var ki kum saati bu!
Kürt değil, solcu değil, FETÖ’cü değil, Alevi değil, LGBTİ değil, gazeteci bile değil…
Değil ki beynine vurduğun gibi hizaya getiresin, gelmeyeni de ezesin!
Kumlar akmaya devam ediyor; aşağıdaki kum tepeciği giderek şişmanlarken yukarısı iyice zayıflıyor.
*    *    *
Deniz kenarında, pırıl pırıl bir güneşin altındayız.
Yazdan kalma, mükemmel bir gün…
Ve biz siyaset konuşuyoruz.
Herkesin sustuğu zamanlarda denizin sesini duyabiliyoruz.
Ege Denizi kim bilir nerelerden getirdiği dalgaları kıyıya, insanlara doğru savuruyor.
Bu deniz kaç yaşında?
Kıyıya getirip bıraktıkları arasında neler var?
Vaktiyle karşı kıyıda yaşayan Yunan filozoflarından bir bilgelik, mesela?
Ne demişti onlardan biri olan Epikür:
“Tanrı varsa evrende, bunca kötülük niye? Neden Tanrı kötülüğe izin veriyor?”
Ve ona karşı çıkanlar nasıl cevap vermişti:
“Tanrı yoksa evrende neden iyilik var? İyilik varsa Tanrı da var demektir.”
Tanrı varsa da yoksa da, bu kadar karanlık ve acı içinde yeni bir Büyük Tufan’ın çıkıp çıkmayacağını merak ediyorum.
Yaşanılan bunca felâketten kurtulmamız için bir Nuh’un Gemisi bulabilir miyiz acaba?
O gemiye kimler biner?
Ve kimler sular altında kalarak yok olur?..
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Alman gazetesinden Erdoğan’a: ‘DARBECİ’

SONRAKİ HABER

Doğum sancısı mı, ölüm sancısı mı?

BENZER HABERLER

Hizmet’in paradigma değişimi…
KONUK YORUM

Hizmet’in paradigma değişimi…

Haziran 19, 2025
Bayağılık ve taşlaşma üzerine!
KONUK YORUM

Bayağılık ve taşlaşma üzerine!

Haziran 15, 2025
Hizmet Hareketi’ne saldırmanın dayanılmaz hafifliği!
KONUK YORUM

Hizmet Hareketi’ne saldırmanın dayanılmaz hafifliği!

Mayıs 29, 2025
Hükümetle, Hizmet Hareketi nasıl barışır?
KONUK YORUM

Hükümetle, Hizmet Hareketi nasıl barışır?

Mayıs 28, 2025
Erdoğan, Hizmet Hareketi, barış!
KONUK YORUM

Erdoğan, Hizmet Hareketi, barış!

Mayıs 28, 2025
En önemli refleks ve 5 Nisan…
KONUK YORUM

En önemli refleks ve 5 Nisan…

Nisan 5, 2025
    • All
    • Manşet
    Namaz kılmaya bile izin vermediler, nişan paralarına el konuldu:İzmir Emniyeti’nde neler oluyor?
    Manşet

    Namaz kılmaya bile izin vermediler, nişan paralarına el konuldu:İzmir Emniyeti’nde neler oluyor?

    by adminzaman
    Haziran 20, 2025
    0

    SEVİNÇ ÖZARSLAN | TR724. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla önceki gün gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan çoğu kız öğrenci 40 kişinin...

    İmamoğlu’na yakın çok sayıda ismin malvarlığına tedbir: ‘Terör’ ve ‘örgüt’ operasyonları geliyor

    Ekrem İmamoğlu’ndan ‘etkin pişmanlık’ resti:O iftiranameleri imzalayın, yükü tek başıma taşırım

    Haziran 20, 2025
    AKP Türkiye’sinde, liseli kız çocuklar ‘terör’den yargılanıyor, 26 suçtan aranan suçlu polis öldürdü

    Kız çocukları davasında yargılanan kızların babalarına tutuklama

    Haziran 20, 2025
    Erdoğan’ın tutuklu başyaveri Ali Yazıcı: 15 Temmuz’da Binali Yıldırım ve Hulusi Akar da öldürülecekti

    Erdoğan’ın tutuklu başyaveri Ali Yazıcı: 15 Temmuz’da Binali Yıldırım ve Hulusi Akar da öldürülecekti

    Haziran 20, 2025
    Yargıtay bebeğiyle cezaevinde olan anne Özlem Düzenli’nin cezasını bozdu

    Yargıtay bebeğiyle cezaevinde olan anne Özlem Düzenli’nin cezasını bozdu

    Haziran 19, 2025
    Tayfun Kahraman MS hastalığı nedeniyle hastaneye sevk edildi

    Tayfun Kahraman MS hastalığı nedeniyle hastaneye sevk edildi

    Haziran 19, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM