Lüksemburg
Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından
Türkiye’deki uygulamaları Almanya’da Nazi döneminde yapılan uygulamalara
benzetti.Darbe girişiminden bu
yana kamu kurumlarından atılan ya da görevden uzaklaştırılanların sayısı 110
bini aşılmıştı. Deutsche Welle’de yer alan habere göre; Alman Deutschlandfunk radyosuna
konuşan Asselborn, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisini devlet içinde
mutlak bir güç olarak gördüğünü ve hukuk devleti ilkelerini devre dışı
bıraktığını belirterek, “Hiç
sulandırmadan söylenmeli ki, bunlar Nazi hâkimiyeti sırasında kullanılan
yöntemler” dedi. Türkiye’deki uygulamalarla ilgili ‘diktatörlüğün kullanma kılavuzu’ nitelemesini
kullanan Asselborn, darbe girişiminin ardından gözaltına alınan ve tutuklanan
kişilerin diplomalarının ve kimliklerinin yok edildiğini ve çalışma hayatından
uzaklaştırıldıklarını ifade etti. Türkiye’de son dönemde yaşanan siyasi
gelişmeler ışığında bu ekonomik verilerin Ankara’ya yönelik bir baskı aracı
olabileceğini belirten Asselborn, “Belli
bir noktada sonra bu baskı aracını kullanmaktan başka çaremiz kalmayacak” dedi.
TAHLİYE OLAN KİŞİLERİN İSİMLERİ RESMİ YAYIN ORGANLARINDA YAYINLANARAK NAZİ YÖNTEMİNE BAŞVURULUYOR
Asselborn, Türkiye’de “sivil ölüm” olarak adlandırdığı bir süreç yaşandığını, bu süreçte cezaevinden tahliye edilen insanların isimlerinin resmi yayın organlarında yer aldığını, bu insanların diplomalarının ve kimliklerinin yok edildiğini ve çalışma hayatından tamamen uzaklaştırıldıklarını vurguladı. Bu insanların gelirinin olmadığını, evlerini kaybettiklerini ve açlıkla mücadele ettiklerini dile getiren Asselborn, “Hiç sulandırmadan söylenmeli ki, bunlar Nazi hakimiyeti sırasında kullanılan yöntemler” dedi.
TÜRKİYE DİKTATÖRLÜK YOLUNDA
Öte yandan Alman Yeşiller Partisi üyesi ve Alman Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth da Türk hükümet sert eleştiriler yöneltti. Bayern 2 Radyosu’na konuşan Roth, Türkiye ile AB arasındaki mülteci anlaşmasının feshedilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin hızlı bir şekilde bir diktatörlüğe doğru yol aldığını” dile getirdi. Roth, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘demokrasi ve hukuk devletinin mezarını kazdığını’ söyledi.
Türkiye’ye yönelik bir eleştiri de Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz’dan geldi. Türkiye’nin ‘kırmızı çizgiyi aştığını’ belirten Kurz, “Gazetecileri ve muhalefet liderlerini hapsetmeye kalkışan bir ülkenin AB’de yeri yoktur” dedi ve üyelik müzakerelerinin sonlandırılmasını istedi. Ö1 Radyosu’na açıklamalarda bulunan Kurz, Türkiye’nin mülteci krizinden de ‘güvenilir bir ortak’ olmadığını savundu.
Türkiye’de OHAL’in yürürlüğe girmesinden bu yanaki gözaltı ve tutuklamalar AB ülkelerinin tepkisiyle karşılaşıyor. Özellikle geçen hafta Cumhuriyet gazetesine düzenlenen operasyonla çok sayıda gazeteci yazarın gözaltına alınması ve 9’unun tutuklanmasının yanı sıra HDP’li vekillerin de tutuklanması AB’de Türkiye ile üyelik müzakerelerinin akıbeti ve AB ile Türkiye arasındaki mülteci anlaşmasına ilişkin tartışma başlatmıştı.