Silivri 9 No’lu Cezaevi’ndeki kanser hastası hükümlü Mesude Pehlivan (52), aylardır tek kişilik hücrede tutulduğunu, kemoterapi tedavisinin engellendiğini, hastalığının da giderek kötüleştiğini söyledi. Pehlivan, cezaevinden Cumhuriyet’e gönderdiği mektupta, “Ben de tıpkı Güler Zere gibi gün gün ölüme terk edilmiş durumdayım. Hastalığım biraz daha ilerledikten sonra tedavi adı altında hastaneye götürüleceğim, ancak o zaman da hastalığım tedaviye yanıt vermeyecek” dedi. TAYAD, 1 Ağustos’ta Silivri’ye sürülen Pehlivan’ın serbest bırakılması için Change.org’da imza kampanyası başlattı.
Hemşirelik yaparken tutuklanan Pehlivan, cezaevinde mide kanserine yakalandığını, hastalığın kısa zamanda vücuduna yayıldığını belirtti. Bakırköy Cezaevi’nden sürülmeden önce tiroitindeki tümör ameliyatı için tetkikler yapıldığını, her ayın 15’inde kemoterapi tedavisi gördüğünü dile getiren Pehlivan, Silivri’ye getirildiğinden beri hiç kemoterapi almadığını ifade etti.
HAFTALARDIR DOSYAMA BAKILMADI, ÖLÜMÜN KIYISINA GETİRİLDİM
Yaklaşık iki aydır hücrede tutulduğunu ifade eden Pehlivan, şöyle yazdı:
“İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin takipli hastasıyım. Buraya geldiğimden bu yana tek bir defa bile hastaneye götürülmedim. Hastalığım da bir üst aşamaya geçmiş durumda. Kemoterapide ikinci aşamaya geçilecekti. Silivri’ye geldiğim günden beri hastaneye gitmek için uğraşıyorum. Bunun için gerek hapishane idaresine gerek revir doktoruna defalarca dilekçe yazdım. Sözlü olarak durumumu ve talebimi ilettim. Fakat hiçbir sonuç alamadım. Her geçen gün hastalığım ilerliyor . Kampus hastanesine sağlık dosyamın gittiği ve oradaki kurula dosyamın gösterileceği söylenip duruyor. Haftalardır dosyama bakılmadı. Güler Zere örneği halen hafızalarımızdadır. Hastaneye sevkim yapıldığında ölümün kıyısına getirilmiş olacağım. Bu tamamen bilinçli bir politikadır.”
SESİMİ DUYUN
Yıllarca Çapa’da hemşirelik yaptığını belirten Pehlivan, “Bir hasta dosyasının kurulda görülme süresini, hastaneye sevk yapılma aşamasını çok iyi bilmekteyim. İdarenin söylemleri hiç inandırıcı gelmiyor. Ölüm benim ve benim gibi tüm hasta tutsakların kapısını çalmadan dışarıya sesimi duyurmak istiyorum.” dedi.
Change.org’da başlatılan imza kampanyasının çağrı metninde, 16 yıldır cezaevinde olan Pehlivan’ın, 2000’deki ‘Hayata Dönüş’ operasyonu sırasında kullanılan kimyasal gazlar sonucu kanser hastalığına yakalandığı iddia edildi. Pehlivan’ın iki yıldır kanser tedavisi gördüğü belirtilerek, “Pehlivan, kalp krizi riski taşıyan bir kanser hastasıdır. Tecrit altında tutuluyor olması bile başlı başına işkencedir” denildi.