Akşam ve Güneş gazeteleri, Fuat Avni ile Sümeyye Erdoğan’a suikast planladığı iddiası nedeniyle CHP’li Umut Oran’a tazminat ödemeye mahkum oldu.Akşam ve Güneş gazetelerinin, twitter fenomeni Fuat Avni ile DM üzerinden görüştüğü iddialarıyla ilgili haberleri nedeniyle CHP’li Umut Oran’a tazminat davası sonuçlandı.
Güneş gazetesi, yalan haberler yaptıkları gerekçesiyle Oran’a 6 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum oldu.Sümeyye Erdoğan’a suikast iddiaları, 7 Haziran seçim sürecinde hükümete yakın gazetelerde Şubat 2015’te yayımlandı. Bu sayede seçim öncesinde tam bir mağduriyet fotoğrafı verildi. Akşam, Star ve Güneş’in manşetten verdiği haberlerde, Umut Oran ve Fuat Avni/Emre Uslu tarafından Twitter’da özel yazışmalar yapılıp, bu mesajlaşmalarda Sümeyye Erdoğan’a suikast planı yapıldığı iddia edilmişti. CHP’li Umut Oran, Fethullah Gülen, gazeteci Emre Uslu’ya da iftira atılmıştı.Oran, aynı yayınlar nedeniyle Akşam gazetesinden de Nisan ayında 6 bin TL tazminat kazanmıştı. Oran, 3 ayrı bilirkişi raporlarıyla yalan olduğu saptanmasına rağmen Güneş gazetesi, bu hayali yazışmaların basın özgürlüğü olduğunu savunarak davanın reddedilmesini istemişti.
TAZMİNAT, ÇYDD VE MEHMETÇİK VAKFI’NA AKTIRILACAK
Oran, kazandığı tazminatları Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacağını bildirdi. Akşam ve Güneş’in yalan haberlerinin verilen tazminat kararlarıyla da kanıtlanmasına karşın yöneticileri aleyhine açılan ceza davasının bu hafta da karara bağlanmayarak 17 Ocak’a ertelendiğini, mağduriyetinin 2. yılına yaklaştığını belirtti.
DİYOJEN’E DÖNDÜM FENERLE ADALET ARIYORUM
Oran şunları kaydetti: “Diyojen’e döndüm elimde fenerle gündüz vakti adalet arıyorum. Hukukta en temel kuraldır iddia sahibi iddiasını kanıtlamakla sorumludur. Ama her şeyleri yalan neyi kanıtlayacaklar. Tamam gazeteci haber kaynağını açıklamak zorunda değil. Ama bu kumpas bu büyük yalan sıradan bir haber değil, bu iğrenç yazının bir ucu ana muhalefet partisine bir ucu Fetö çetesine bir ucu da Cumhurbaşkanlığına uzanmaktadır. Hiç utanmadan sıkılmadan suikast senaryolarına kadar varacak ileri derecede, alçakça iftiralar atıp beni hedef gösterdiler. Yalan ve kumpası iki hafta içerisinde çökertmiştim. Mağdur olan benim, yazılanların yalan, saçma ve kurgu olduğunu 3 ayrı bilirkişi raporuyla da kanıtladık ve artık suçluların cezalarını çekmesini istiyoruz. ”
SUİKAST İDDİASI DA YAZIŞMALAR DA KOCA BİR YALAN ÇIKMIŞTI
Akşam, Güneş ve Star gazetelerinin günlerce sürdürdüğü yalan haber kampanyası Umut Oran ve konunun taraflarınca mahkemeye taşınmıştı. Yine suikast iddiası ile ilgili yalan haber dikkate alınıp Ankara’da jet soruşturma açılmıştı. 7 Haziran seçimleri öncesinde Erdoğan ve ailesinin mağduriyet fotoğrafı verilmek üzere bu haberin kurgulandığı ileri sürülmüştü. Haberin kurmaca, asparagas ve iftira olduğu kısa süre sonra ortaya çıktı.Haberde hiçbir delile dayanmayan ve uydurulmuş yazışmalara dayanarak, “İstihbarat birimlerinin tespit ettiği 31 Ocak 2015 tarihli mesajlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a yönelik suikast planları deşifre oldu. Mesajlara göre, paralel yapı 7 Haziran seçimleri öncesinde Erdoğan’ı meydanlardan uzak tutmak için Sümeyye Erdoğan’a yönelik suikast hazırlığı yaptı” denilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, suikast iddiasını ciddi(!) görerek soruşturma başlatırken, Umut Oran da yayını yapan gazeteler hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Savcılığı, Oran’ın şikâyetini görevsizlik kararıyla İstanbul’a göndermişti.
SAVCILIK VE BİLİRKİŞİ ACEMİCE YAZIŞMALAR DEMİŞTİ
Twitter yazışmaların sıhhatinin tetkiki amacıyla konuyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu savcılığının gazetelerde çıkan haberlerin içeriği dikkate alınarak, Sümeyye Erdoğan’a suikast planlanıp planlamadığı yönünde resen soruşturma başlatılmıştı.Daha ilk iddianamede twitter yazışmalarıyla ilgili “Bilişim ve Adlı Bilişim Uzmanı Yeminli Adli Bilirkişi T. Koray Peksayar tarafından hazırlanmış bilirkişi raporu incelenmiş olup her iki raporun da Twitter yazışmalarının gerçek Twitter yazışması olmadığı, son raporda acemice hazırlanmış bir delil üretme çabası olduğunun belirlendiği görülmüştür.” denilmişti.