‘Dolarınızı bozdurun’ çağrılarına rağmen bankalardaki döviz hesapları 11
Kasım – 2 Aralık arasında 2.7 milyar artarak 172.3 milyar dolara ulaştı.
Tayyip Erdoğan, 23 Kasım 2016 tarihinde uluslararası döviz baskısından
kurtulmak için “altın” önerisinde bulunarak, “Finans sektöründe katılımcı
finans anlayışının, para biriminde hatta altına endeksli bir adımın atılmasının
çok daha isabetli olacağı inancındayım. Altınla ifade ettiğimiz zaman bu para
birimlerinin baskısı altında kalmayız” dedi. Ancak, bu çağrıya ve dolar bozdurma kampanyalarına rağmen, bankalardaki “Dolar
mevduatı” yükseldi.
Normal şartlarda kur yükselince para kazanmak isteyen vatandaşın dövizini
satması gerekir. Böylece bankalardaki Döviz Tevdiat Hesapları (DTH) azalır.
İşte bu eğilim son haftalarda tersine döndü. Döviz arttığı halde yurttaşlar ve
şirketler döviz hesaplarını azaltacak yönde adım atmayıp tersine hesaplarını
artırdı. 11 Kasım’dan sonraki dönemde bu durum iyice belirgin bir hal aldı.
11 Kasım’daki DTH toplamı 170.4 milyar dolardı ve dolar kuru da 3.20
düzeyinde bulunuyordu. 18 Kasım’da dolar 3.31’e yükselirken DTH da 171.8 milyar
dolara çıktı. 25 Kasım’a gelindiğinde dolar 3.44 liraya ulaşırken, DTH da 172.3
milyar doları buldu. Bir sonraki hafta da DTH artmaya devam etti ve 173.1
milyar dolara çıktı. Bu tarihlerde dolar 3.52 TL civarındaydı. Özetle son dört haftada
bankalardaki döviz hesaplarında 2.7 milyar dolar artış yaşandı.
Yurtiçinde son dönemdeki birçok gelişme yatırımcı algısını bozmuş durumda.
Erdoğan’ın halen yüksek faize karşı olduğu yönünde açıklamalar yapması TL’de
negatif ayrışmanın ana unsuru. Diğer taraftan AKP’nin başkanlık sistemini
getirecek anayasa değişiklik teklifi ardından bahar aylarında referandum
ihtimali ve bu dönemde bazı yatırımcıların yatırım kararlarını
erteleyebilecekleri endişeleri, HDP milletvekillerine yönelik gözaltı ve tutuklamalar,
idam konusu, Türkiye ile AB üyelik görüşmelerinin durdurulmasına yönelik
tepkiler ve OHAL belirsizliği de negatif ayrışmayı tetikleyen unsurlar arasında
yer alıyor.