15 Temmuz sonrasında NATO’daki görevlerinden alınan ve Türkiye’ye geri
dönmeleri talimatına uymayan Türk subaylar Deutsche Welle’ye konuştu.15 Temmuz darbe girişimi sonrasında
NATO’da görev yapan çok sayıda Türk subayı görevden alınmış, ardından bu
subayların çeşitli NATO ülkelerine iltica başvurusunda bulunduğu haberleri bizzat
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg tarafından doğrulanmıştı.Brüksel’deki
NATO karargâhında ve Mons’taki Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhı’nda
(SHAPE) görev yapan yüksek rütbeli bu subaylardan bazıları hikayelerini
Deutsche Welle’ye anlattı.Çoğunluğu Batı’da eğitim görmüş, Amerikan üniversite
ve kurumlarında doktora ve birden fazla yüksek lisans derecesi almış ve çok
sayıda NATO tatbikatına katılmış olan subaylar, 15 Temmuz darbe girişimiyle bir
ilgilerinin olmadığını savunuyor, ‘darbeye derhal karşı çıktıklarını ve Türk
hükümetini sadık bir biçimde temsil etmeyi sürdürdüklerini’ belirtiyorlar.
Ancak isimleri, Ankara’dan Türkiye’nin dış temsilciliklerine gönderilen
şüpheliler listesinde yer alıyor.
Ellerinde bir tek kimlik kartı var
DW’ye konuşan eski subaylar, listedeki isimlerden NATO kimlik
belgeleri ve diplomatik pasaportlarını iade etmelerinin istendiğini ve
ellerindeki tek geçerli belgenin Türkiye’ye tek yön gidişi mümkün kılacak
kimlik kartı olduğunu belirtiyor.Belgelerde herhangi bir suçlamanın yer
almadığını, sadece isim, rütbe, görev yeri bilgileri ile açığa alındıkları ya
da görevden alındıkları bilgisinin bulunduğunu anlatıyorlar. Çoğundan üç gün,
bazılarından daha da kısa süre içinde Ankara’ya dönmeleri istenmiş.
“Tutuklamalar sonrası karar
değiştirdik”
Subaylardan biri, başlangıçta emre uymayı düşündüklerini
belirterek “İlk tepkimiz geri dönmek ve hükümete karşı herhangi bir
faaliyet içinde olmadığımız konusunda kendimizi savunmak oldu. NATO’daki
meslektaşlarımızla vedalaştık” diyor.Ordudaki bunca yıllık gösterişli
kariyer sonrasında isimlerini hemen temize çıkartabileceklerini ve NATO’ya geri
dönebileceklerini düşündüklerini belirten subay, “Ama sonra geri dönen 17
meslektaşımızın tutuklandığını öğrendik. O yüzden beklemenin daha iyi olacağına
karar verdik” diye konuşuyor. Çoğu eylül ayından beri maaş alamıyor, sahip
oldukları tasarrufları kullanarak ya da otomobil gibi değerli varlıklarını
satarak geçimlerini sürdürüyorlar. Tasarruf amacıyla ve hükümetin adreslerine
ulaşamaması için daha küçük dairelere geçtiklerini belirtiyorlar. Bazıları
Belçika’da, Ramstein Hava Üssü’nde görevli olanlar da Almanya’da iltica
başvurusunda bulunmuş.
Stoltenberg’in açıklaması
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, geçen ay yaptığı açıklamada
bazı Türk subaylarının görev yaptıkları NATO ülkelerinde iltica başvurusunda
bulunduklarını doğrulayarak personel değişiklikleri konusunda da ‘Ankara’nın
boşalan tüm pozisyonlara yeni atamalar yapmasını beklediğini’ vurgulamıştı.Stoltenberg’in
sözcüsü Dylan P.White da pazartesi günü Twitter hesabından yaptığı açıklamada
“İstanbul’daki görüşmelerde Türk tarafının, geri çekilen subayların
yerlerine atamalar gerçekleştirme taahhüdünde bulunduğunu belirterek,
Türkiye’nin NATO çerçevesindeki yükümlülüklerine bağlılığını net bir şekilde
gösterdiğini” kaydetti.
ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi Douglas Lute da Pazartesi günü yaptığı
açıklamada NATO ve ABD’nin Türk hükümetine ‘standartları dikte etmek’ yerine
‘güven ifade etme’ kararı aldıklarını belirterek, ortak değerlere vurgu
yapmıştı.
Deutsche Welle’ye konuşan Türk subaylardan biri, bu tür
yaklaşımlar karşısında ‘hem kendi hükümetleri hem de NATO tarafından satılmış
hissettiklerini’ söyledi. Diğer bir subay ise “Bir ittifak ancak en zayıf
üyesi kadar güçlüdür” diyerek NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip
Türkiye’nin şu an İttifak’ın en zayıf halkası olduğunu iddia etti.
KAYNAK: Deutsche Welle – Teri Schult