Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğrencilere dağıtılmak üzere özel yayınevlerinden satın aldığı veya baskısını yaptırdığı ders kitaplarını, “Hizmet” propagandası yaptığı gerekçesiyle eğitim yılının başında imha etti. Öğrenciler bu nedenle haftalarca kitapsız ders yaptı. “Sakıncalı bilgiler” ayıklanarak kısa süre önce yeniden basılan kitaplar, MEB tarafından ikinci kez aynı miktarda satın alındı. Ancak, yeniden basılan kitapların önceki baskılarla karşılaştırılmasında çıkartılan bilgilerin ‘sakıncalı’ olmadığı anlaşıldı.
Michaner’i de cemaatçi yaptılar
Amerikalı yazar James Mıchener’den alınan metin de sansüre uğradı. Yazarın sakıncalı bulunan ifadesi, anısını anlatırken doğduğu ve yaşadığı şehrin Pensilvanya olduğunu belirtmiş olması. Pensilvanya, Fethullah Gülen’in ikamet ettiği şehir olması nedeniyle altıncı sınıf Türkçe ders kitabının imhasına neden oldu. Sekizinci sınıf Türkçe ders kitabının imhasına neden olan “sakınca”nın ise Ali Çolak’ın kitabından alınan okuma metni olduğu anlaşıldı. Konusu anne sevgisini anlatan şiirler olan metinde, birçok yazarla birlikte Necip Fazıl’ın şiirine de yer veriliyor. Asıl nedenin Ali Çolak’ın Zaman gazetesinde kültür sanat konularında yazmış olduğu sanılıyor.
Can Dündar adı 900 bin kitabı çöpe attırdı
Değerlendirme sorusu metni olarak kullanılan Can Dündar’dan alınan “Yalnızlığa Alışmalı” başlıklı kısa metin de 8. sınıf Türkçe Çalışma Kitabı’nın imhasına yol açtı. MEB yetkilileri, metinde sorun olmadığını, ancak Can Dündar’dan alıntı yapılmasını istemediklerini belirterek, metnin değiştirilmesini istedi. Bunun üzerine Can Dündar’a ait parça yenilenen baskıdan çıkarıldı.
Yazar takıntısının ek maliyeti 70 milyon lira
MEB, imha ettiği 6. sınıf Türkçe kitabından 2 milyon 963 bin TL ödeyerek 882 bin adet, 8. sınıf Türkçe kitabından ise bedeli 2 milyon 264 bin TL olan 895 bin 335 adet satın almıştı. MEB, “sakıncalı” bulduğu ifadelerin çıkartılarak yeniden basılan ders kitaplarını ikinci kez aldı. Sadece iki Türkçe kitabı için yayıncılarına KDV hariç 5 milyon 227 bin TL ödendi.
Bakanlık, 2016-2017 öğretim yılı için 415 milyon 885 bin lira harcayarak 354 çeşit, 236 milyon 699 bin adet ders kitabı aldı. Bu kitapların 39 milyon 500 bin adedine tekabül eden 58’i imha edildi. Yüzdelik hesaba göre paranoyanın bütçeye maliyeti 69 milyon 314 bin TL.
‘Terör örgütü’nü övene para ödülü!
Hem “terör örgütüyle” ilişkilendirilip hem de bu sakıncadan para kazanmak herkese nasip olmaz. Bu nedenle ders kitabında sakınca bulunmayan yayıncılar, ders kitabı imha edilen meslektaşlarını kıskanıyor.
Değerlendirmesini sorduğum bir yayıncı, “Keşke ben de birkaç metni, kapatılan yayınevlerinden çıkan kitaplardan yayıp aynı kitabı ikinci kez satarak birkaç milyon kazansaydım!” diyor.
Öğrencilere dağıtılan ders kitaplarındaki “teröre destek içerikli mesajlar” MEB’de kurulan komisyonlar tarafından tespit edildi. Bakanlık onaylı olmakla birlikte ihalede satın alınmayan kitaplardaki “sakıncaları” ise yayıncılar kendileri bulup çıkartacak. Ne tür bilgileri, hangi ölçütlere göre çıkartacağını bilmeyen yayıncılar ayıklanan bilgilere bakarak oto sansüre gidecek. Mesela bir yayıncı, Türkiye’nin spor başarısının anlatıldığı sayfada Hakan Şükür’ün 2000 UEFA kupasını kaldırdığı resmi çıkartabilecek.
***
Ders kitabını İsviçre beş, Türkiye bir yıl kullanıyor
Eğitim Bakanlığı, 2016-2017 öğretim yılı için 236 milyon 699 bin ders kitabı aldı. Ders kitaplarının Bakanlığa maliyeti ise 415 milyon 885 bin lira oldu. MEB, büyük paralar ödeyerek alıp öğrencilere dağıttığı ders kitaplarını tekrar kullanma yoluna gitmiyor. Bakanlığın 14 yıldır uyguladığı tek kullanımlık kitap politikasının bütçeye maliyeti 4 milyar 144 milyon 361 bin 808 TL oldu.
Ders kitapları, milli geliri kişi başına 50 bin dolar olan ülkelerde 5 yılda bir yenilenir ve sonraki yıllarda kullanılmak üzere öğrenciye emanet olarak verilir. 12 yıldır Türkiye’nin neden bu tasarruflu yolu tercih etmediği ise bir muamma. Kitap kâğıdını ithal etmek zorunda olan Türkiye’nin 2015 yılı kâğıt alım satımındaki cari açığı 817 milyon dolar.
Haber: Ünal Özmen/Birgün