İstanbul Üniversitesi akademisyenlerine yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alınan Merkez partisi Genel Başkanı Abdurrahim Karslı, yaşadıklarını kaleme aldı.
Sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulunan Karslı, terörle mücadele etmeye kimsenin karşı olmadığını, ancak kendisinin de aralarında yer aldığı 87 kişinin namaz kılmak dışında bir isteği olmadığını aktardı.
İstanbul Emniyeti ve adliyesinde terör suçlamasıyla sorgulandığını, ameliyat geçirmiş ve hasta olmasına rağmen bu işlemlerin yapıldığını anlatan Karslı, 7 aylık bir bebekli annenin de terörist (!) olarak adliyeye sevkini eleştirdi.
Gözaltındakilerin tek isteğininin tuvaletleri sağlıklı kullanmak ve namaz kılmak olduğunu aktaran Karslı, “Siyasi irade hatalar içinde. Teröristler yakalanmalı, fakat bana ve dün gördüğüm ve benimle adliyeye sevk edilen insanlara terörist demek ! Bir de annesinin kucağında adliye koridorlarında ağlayan “7 aylık bir bebek suç ortağımız ve ter örgütü üyemiz vardı”…Toplam 87 kişiydik. Bu teröristlerin göz altı şartlarında en büyük isteği ve sıkıntısı bulundukları şartlarda tuvalet ve namaz kılabilmekti…Siyasi iradenin baskısı göz altında size sorulan her sualde hissediliyor ve sorular çok komik!” diye yazdı.
Karslı’nın mesajları şöyle:
Bir güne daha tekrar “bismillah”. Evimde ve istirahatıma devam ediyor, ezanı muhammediyi dinliyor ve her halime halime şükrediyorum.
Hakkımda verilen gözaltı ve arama kararı ile ilgili olarak yanlış veya doğru bir çok yazı yazıldı hiç birisine cevap vermiyorum.
Sabır, tevekkül ve hukuk içinde mücadele er-geç herşeyin ilacıdır. Sonuçta haklı olan galip gelecektir. Yeniden bismillah ve hayata devam.
Yaşadığım süreçte bazen üzüldüm bazen de sevindim. Önce hastalıkla daha sonra emniyet, adliye koridorlarında imtihanım henüz bitmedi…
Şunu tespit ettim “emniyet ve adliye mensupları benim gibi insanlarla uğraşmak istemiyor veya en azından yeter artık noktasına gelmişler”…
Siyasi irade hatalar içinde. Teröristler yakalanmalı, fakat bana ve dün gördüğüm ve benimle adliyeye sevk edilen insanlara terörist demek!
Bir de annesinin kucağında adliye koridorlarında ağlayan “7 aylık bir bebek suç ortağımız ve ter örgütü üyemiz vardı”…Toplam 87 kişiydik.
Bu teröristlerin göz altı şartlarında en büyük isteği ve sıkıntısı bulundukları şartlarda tuvalet ve namaz kılabilmekti…
Siyasi iradenin baskısı göz altında size sorulan her sualde hissediliyor ve sorular çok komik!
Ancak emniyet ve adliye mensupları yine bu şartlarda olabildiğince görevlerini dikkat, titizlik ve nezaket içinde yapmaya çalışıyorlar..
Bu göz altı süresince hasta halime rağmen kendimden çok emniyet ve adliye mensuplarına ve diğer şüphelilere dua ettim…
Defaten ameliyat geçirdiğim için uzun süre beklemeler ciddi derecede beni rahatsız etti. Fakat yetkililerin bize muamelesi acılarımı azalttı.
Buna rağmen bana ve benimle birlikte zanlılara uygulanan işlemler için harcanan zaman ve emeğe acımamak, üzülmemek mümkün değil…
Evet evet, binler defa teröristlerin yargılanmasına ve gerekli cezanın verilmesine evet diyorum ve bu mücadeleleri destekliyorum…
Fakat masumlarla veya muhaliflerle uğraşmak bana hedef saptırmak veya en azından zaman ve emek kaybı gibi geliyor
Ben kendi adıma söylüyorum, dosyamdaki delillerde adliyede bunu herkese söylüyor. Ben hiç bir örgüte mensup değilim, aleyhimde delil de yok.
Dün benim durumumu duyup adliyeye ve emniyete kadar gelen, arayan öğrencilerime, dostlarıma, meslektaşlarıma herkese çok çok teşekkürler…
Telefonum hala emniyette olduğu için cevap veremiyorum. Kusura bakmayınız, dualarınızı bekliyorum, selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum…
ÖNCEKİ EMNİYET İŞLEMLERİNDE DE UYARMIŞTI: EMNİYET CANLI BOMBALARLA UĞRAŞSIN
Hukuk Profesörü Abdurrahim Karslı daha önce Erdoğan karşıtı açıklamalar yaptığı için hedef olmuştu. Merkez Parti Genel Başkanı Abdurrahim Karslı, Ocak 2015’te İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne ifadeye çağrıldığını yine Twitter’dan duyurmuştu. Karslı, 3 yıl önce yaptığı bir telefon görüşmesi nedeniyle Emniyet’te 2 saat ifade vermiş, ’emniyet canlı bombalarla uğraşsın’ tepkisi vermişti.
Bu teröristlerin göz altı şartlarında en büyük isteği ve sıkıntısı bulundukları şartlarda tuvalet ve namaz kılabilmekti…